GÜMÜŞHANE’DE NÜKLEER ÇALIŞTAYI YAPILDI

Gümüşhane Üniversitesi’nde ‘Bilimsel Araştırmalarda X-Işınları Analiz Teknikleri (bixat)’ kapsamında Nükleer Algılama Sistemleri Bahar Okulu ile 23 saat süren eğitimlerin verildi ve  “Nükleer Algılama Sistemleri Çalıştayı” yapıldı. Birincisinin Bursa Teknik Üniversitesi’nde Bilimsel Araştırmalarda X ışınları Analiz Teknikleri adı altında gerçekleştirilen bu eğitim serüveninin ikincisi Gümüşhane Üniversitesi’nde yapıldı. Çalıştaya, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve […]

Gümüşhane Üniversitesi’nde ‘Bilimsel Araştırmalarda X-Işınları Analiz Teknikleri (bixat)’ kapsamında Nükleer Algılama Sistemleri Bahar Okulu ile 23 saat süren eğitimlerin verildi ve  “Nükleer Algılama Sistemleri Çalıştayı” yapıldı.

Birincisinin Bursa Teknik Üniversitesi’nde Bilimsel Araştırmalarda X ışınları Analiz Teknikleri adı altında gerçekleştirilen bu eğitim serüveninin ikincisi Gümüşhane Üniversitesi’nde yapıldı.

Çalıştaya, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Başdanışmanı Prof. Dr. Uğur Çevik katıldı.

Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Gümüşhane Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necati Çelik çalıştayın gerçekleştirilmesinde katkı sağlayan kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

Çelik konuşmasında şunları söyledi: “Bu çalıştayın amacı Nükleer Fizik ve Radyasyon Fiziği alanında çalışan veya çalışmayı planlayan araştırmacılara ihtiyaç duydukları bilgi ve teknikleri kazandırmaktır. Bu amaçla alanında saygın çalışmalar yapmış, ilgili tecrübeyi edinmiş eğitmenlerle katılımcıları Üniversitemiz bünyesinde bir araya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” diyerek tamamladı.

Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu noktalara dikkat çekti: “Nükleer Algılama Sistemleri hem dünyanın hem de bizim gündemimizde çok önemli ve popüler bir konudur. Ülkemizde Nükleer araştırmaların 65 yıllık bir geçmişi vardır. Birinci Cenevre Konferansı’nda Türkiye, Barış İçin Atom Projesi Görüşmeleri kapsamında Amerika Birleşik Devletleri ile metne ilk imza atan ülke konumundadır. 1956 yılında düzenleyici kurul olarak Atom Enerjisi Kurumu kurulmuştur. 1957 yılında da ülkemizin Uluslararası Atom Enerji Ajansı’na kurucu üyelerden birisi olduğunu görmekteyiz. Uzun süre hükümetlerin programlarında yer almış nihayet 1976 yılında Mersin Akkuyu’nun en uygun yer olduğuna dair bir yer belirleme tespiti gerçekleştirmiştir. 2010 yılında Rusya Federasyonu ile ülkemiz arasında Akkuyu’daki Nükleer Santralin tesisi ve işletilmesine dair bir anlaşma imzalanmıştır. 2013 yılında da Japonya ile Sinop’ta bir Nükleer Santralin inşası için bir anlaşma imzalanmıştır. Gelişmiş ülkeler aynı zamanda genel kültürü yüksek olan insanlardan oluşan ülkelerdir. Elbette ki Nükleer araştırmalar belirli araştırmacıların ilgilendikleri konulardır. Ama bizler 82 milyon olarak diğer her konuda olduğu gibi Nükleer konularında da bir bilgi birikimine bir altyapıya sahip olmamız gerekir. Nükleer konusu aynı zamanda bizlerin de bir ölçüde belli bir birikimle takip etmemiz gereken konulardır. Bu konuda bunların çalışma ilkeleri ile ilgili ciddi eğitim öğretim faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Çalıştayda bu bilimsel aygıtlar konu edilmiştir. Ülkemizin Nükleer Enerji ile ilgili programlar, 2023 yılı hedefleri, 2053 yılı hedefleri ve 2071 yılı hedefleri gibi vizyoner hedefleri de dikkate alındığında bu tür eğitim faaliyetlerinin çok önemli olduğuna inanıyorum. Emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Başdanışmanı Prof. Dr. Uğur Çevik ve katılımcı hocalarımız olmak üzere, sponsorlarımıza, destekleyen kuruluşlarımıza, düzenleme kurulu başkanımız Prof. Dr. Necati Çelik’e ve ilgi gösteren bütün katılımcılara teşekkür ediyorum.”

Karadeniz Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Başdanışmanı Prof. Dr. Uğur Çevik ise gerçekleştirilen eğitim programı hakkında şunları söyledi: “Dünya’nın 1960 yılında ilk enerji üretimi anlamında Nükleer teknolojiyi kullanmasından bu yana birçok siyasi ve ekonomik sebeplerden dolayı her hükümetin programında da öncelikli kalkınma hedeflerinden birisiydi. 2010 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın birçok firmanın teklif vermesine rağmen katılmamasından dolayı aynı sıkıntıyı yaşayacağımız anda kendisinin ben halkıma söz verdim bu Nükleer enerji konusunda gerekli adımları atmam gerekiyor. Rusya ile elektrik enerjisi üretmek amacıyla bu Nükleer Santral ihalesini başlatmıştır. Tabi akabinde Sinop’ta ve İğne Ada da ikinci ve üçüncü santral için fizibilite çalışmaları yapıldı. İkincisi için Rusya, Fransa ve Japonya ile anlaşıldı. 2023 yılında Türkiye’nin 100’üncü kuruluş yıldönümünde 1.2 megavatlık ilk türbünü Mersin Akkuyu’daki santralde açmayı planlıyoruz. Bu okulun planlanmasında ilk Bursa’da başlattığımızda bu çalışmanın Türkiye’nin her yerinde yapalım dedik. Çünkü bu konuda çok ciddi bir talep geldi. Amacımız tamamen uygulama alanlarında çalışan arkadaşlarımıza bu cihazları kullanan ilgili kişilere biraz daha işin özünü kavratabilmektir. 3 gün boyunca yaklaşık 23 saat teorik ve deneysel eğitimlerle bu çalıştayımızı tamamlayacağız. Bu programdan beklentimiz herkesin kafasında bu Nükleer Algılama sisteminin sadece fizikten değil aslında toplumun tamamını ilgilendiren bir konu olduğunu sağlıktan sanayiye, temel bilimlerden birçok alana kadar sektöre faydalı olabilecek bu sistemleri göstermektir” diyerek düşüncelerini aktardı.

3 gün süren çalıştayın planlanan eğitim etkinliği kapsamında FLUKA, EGS ve GEANT kodları ile Monte Carlo simülasyonları ve EFFTRAN (Efficiency Transfer) kodu ile verim transferi gösterildi.

(Kaynak: Gümüşhane Üniversitesi – 03.05.2019)

Exit mobile version