Cumhuriyet tarihinin (buna Osmanlı Devletini de katabiliriz) en alçak darbe girişimini 15 Temmuz 2016 Cuma günü yaşadık.
Önceki alçak darbelerden daha da alçak olan bu darbe girişiminde 246 vatandaşımız şehit olurken; 2 bin 185 vatandaşımız da yaralandı.
1960, 1971, 1980 darbelerinin sözde nedenleri arasında siyasi istikrarsızlık, ekonomi, güvenlik sorunu gibi bahaneler yatmakta iken yine de darbeyi yapan demokrasi ve hukuk katilleri kendi halkı üzerine tankı sürmemiş helikopterle elinde Türk bayrağı olan vatandaşına ağır silahlarla saldırmamış, kendi meclisini kendi polisini f-16 savaş uçaklarıyla bombalamamıştı.
Aldatmanın ve kandırmanın en aşağısı “Allah” ile aldatmaktır ki söz de hoca öz de abd papazı, yahudi uşağı ki anadan Yahudi babadan ermeni feto, masum müminlerin en yüce değerlerini istismar ederek belki de dünya tarihinde benzeri olmayan bir ihanet girişiminde bulunmuş, insanına vatanına milletine İslam düşmanlarının bile tarihte vuramadığı darbeyi yine Allah ile aldatarak vurmuştur.
Her ne kadar istihbaratı geç alınmış olsa da başta Başkomutanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlar meydanlara inmiş canını hiçe sayarak tankın önüne yatmış havada ses hızından hızlı f-16 ya kafa tutarak şehit olarak gazi olarak aziz vatan topraklarına çakalların sırtlanların ayak basmasına müsaade etmemiştir. Kısa süre içerisinde darbe yerle bir edilerek hayat normal seyrinde akmaya başlamıştır. Meclis, Milli Güvenlik Kurulu, Bakanlar Kurulu toplanarak çeşitli kararlar alınmış devletin en kılcal damarına kadar sirayet etmiş fetö örgüt mensuplarının süratle temizlenmesi işlemi başlamıştı.
Temizleme çerçevesinde kurunun yanında yaşların yandığı da doğrudur, zira tarihin ender gördüğü çok gizli bir yapıyla mücadele çerçevesinde kimin haklı kimin haksız, kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu kesin hatlarıyla belirlemenin kolay iş olmadığı ortadadır. Adalet geç de olsa tecelli edecek haksızlığa uğramış kişiler var ise mutlaka hakları iade edilecektir ve haksızlığa uğrayanlar hiç olmazsa 15 Temmuz gecesi şehit olanların hatırına bu durumu sinelerine çekeceklerdir.
Bir ahtapot gibi devletin akla gelen bütün kurumlarına sızmış ve yıllarca orada yerleşip kök salmış bu yapının siyaset kurumlarında kolları yok mu? Elbette var ve bu alçak karanlık gizli yapıyla mücadelede siyaset kurumu es geçilmemeli.
Bu bağlamda; 2017 yılı içerisinde gerek yerel gerekse genel bir erken seçimin gündeme gelmesi hatta yapılması şimdiden mümkün görünmeye başlamıştır.
Özellikle mensubu olmaktan (2001 den beri) gurur duyduğum AK Parti; teşkilatlarından vekillerine, belediye başkanlarından bakanlarına varıncaya kadar ince elekten geçirilmeli, Metin KÜLÜNK’ler, Mehmet METİNER’ler gibi milli ve yerli vekiller, belediye başkanları vs. ile yeni hükümet kurularak 2023 hedefine doğru hızla yol alınmalıdır.
Not: Bu satırları yazdığım sırada AK parti Çorum il başkanı ve yönetim kurulu istifa etmiş hayırlara vesile olur inşallah…
