AKRABALIK BAĞLARINI KORUMAK VE SILA-İ RAHİM

MURAT UÇAR’IN KÖŞE YAZISI بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم “Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının.” (Nisâ, 4/1) “Akrabalık, Arş’ta asılıdır. Ve der ki: “Beni gözeteni Allah gözetsin; beni terk edeni Allah terk etsin” (Müslim, Birr ve Sıla, 17) “Akrabalar, Mutluluk ve Huzur verir, İnsanı güçlü kılarlar. Allah Rasulü Kişi, Kardeşleri dostları, sevenleri ile çoktur. buyurmştur. (Deylemi, […]

MURAT UÇAR’IN KÖŞE YAZISI

بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

“Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının.” (Nisâ, 4/1)

“Akrabalık, Arş’ta asılıdır. Ve der ki: “Beni gözeteni Allah gözetsin; beni terk edeni Allah terk etsin” (Müslim, Birr ve Sıla, 17)

“Akrabalar, Mutluluk ve Huzur verir, İnsanı güçlü kılarlar. Allah Rasulü Kişi, Kardeşleri dostları, sevenleri ile çoktur. buyurmştur. (Deylemi, Müsned, IV, 205 )

Sıla-i rahim, aile bireylerinden başlayarak akrabalara yönelik olarak emredilse de, komşulara, arkadaşlara, meslektaşlara, iş arkadaşlarına, din kardeşlerine ve her çeşit tanıdıklara karşı da vazife ve borç kılınmıştır.

“Kim Allah’a (c.c.) ve ahiret gününe inanıyorsa akrabasıyla ilişkisini kesmesin”, “Sıla-i rahim, güzel ahlak, başkalarıyla iyi geçinmek, beldeleri mamur, ömürleri bereketlendirir” Unutulmamanın Yolu Unutmamaktan geçer.

“Senden kopandan sen kopma, sana kötülük yapana sen iyilik yap, aleyhine bile olsa hakkı söyle”

“Ey Müslümanlar! Birbirinize selam verin, birbirinize yemek ikramında bulununuz, akrabalarınızı dostlarınızı ziyaret ediniz, gece kalkıp nafile namaz kılınız ve selametle cennete girersiniz” buyuran yüce Peygamber (s.a.s)’in ümmeti olarak Kur’an-ı Kerim’de müminlere yüklenen iki vazifeye sahip çıkmak zorundayız:

1- İyiliği hâkim kılan ve kötülüğü engelleyen yapısıyla insanlar için en hayırlı ümmet olmak,

2- Orta yolu benimseyerek, insanlığa model olmak.

Bu vazife bilinciyle, bugünden başlayarak sıla-ı rahim gibi, üzerimize ibadet olan bir güzelliği yaşatmayı, canlandırmayı, toplumsal huzurun, sağlıklı ilişkilerin vesilesi kılınması üzere harekete geçmeye çağırıyoruz. En azından bir dua niteliğinde olan, selamlaşmayla başlamayı, uzun süredir görüşmediğimiz yakınlarımızı aramaya ilk adım olarak öneriyorum. “Kim rızkının genişlemesini ve günahlarının unutulup silinmesini severse, yakınlarını ziyaret etsin” buyurdular. [Nevevî, a.g.e., C. 1, S. 251]

SILA-İ RAHİM ŞU ÜÇ ŞEYLE TAMAM OLUR

a)Akrabayı ziyaret etmek.

b)Selâm vermek.

c)Onlara infakta bulunmak.

“Akrabasıyla alakasını kesen cennete giremez” (Buhari, Müslim)

“Akrabayla alakasını kesen bir topluluğun arasına İlahi rahmet kesinlikle inmez”

Bugünün insanları maalesef akrabalarıyla yardımlaşmak, ziyaret etmek şöyle dursun, belki benden bir şey ister diye selâm bile vermiyor, başını çeviriyor veya yolunu değiştiriyor.

Sadece akrabalarımızın dirilerini değil, ölülerini de kabristana giderek elbette ziyaret etmeliyiz. Onlara da, hediye paketi yerine hatimler, fatihalar götürmeliyiz.

Akraba da elbette ki kan bakımından yakın olduğu kadar din ve ahlâk bakımından da yakın olacak. Kısacası “akraba” olacak, “akrep” olmayacak…

Nitekim ecdadımız, “Akrabanın akrabaya, akrep yapmaz yaptığını” demişlerdir.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Sizden biriniz seferden yolculuktan dönerken, eve gece dönmemeye gayret etsin. Ve çantasına çocukları için mutlaka bir şey alıp koysun”

Bayramınız Mübarek Olsun, Her günümüz güzel olsun. İNŞAALLAH.

Exit mobile version