ALLAH’IN (C.C.), “ALLAH” İSMİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER

KAYNAK VİDEO: FEYYAZ TV: https://feyyaz.tv/allahc-c.html

VİDEO METNİ

Bu kâinatın
sahibi ve bu âlem sarayının sultanı ve bu mülkün maliki olan zatın adı
Allah’tır. Ve O, kitabında kendinden bahsederken “Enallah” yani “Ben Allah’ım”
diyor.

Bu ismi
diğer isimlerden ayıran bazı özellikleri vardır. Şimdi bunları anlamaya
çalışalım:

– Kur’an’da
ilk inen ayet besmeledir. Ve Allah ismi besmelede geçen üç isimden ilkidir.
Demek Allah ismi Kur’an’da nazil olan ilk isimdir.

– Allah ismi
Esma-ül Hüsna içinde asıldır.
Diğer isimler ise bu isme izafe edilir. Mesela “Şâfi,
Allah’ın bir ismidir.” denilir ama “Allah, Şâfi’nin bir ismidir.” denilmez. Ya
da “Rahman, Allah’ın bir ismidir.” denilir ancak “Allah, Rahman’ın bir
ismidir.” denilmez.

-Allah ismi
ism-i âlemdir yani özel isimdir.
Mecaz yoluyla da olsa başkası için söylenemez. Bu
isim Allah’a has ve ancak ona işaret eden bir isimdir. İlahlık davasına
kalkışan Firavun dahi “Ene rabbükümül a’la” “Ben sizin yüce Rabbinizim!” demiş
fakat “Enellah” “Ben Allah’ım!” diyememiştir. Allah’ın Rab ismini kullanırken
Allah ismini kullanmaya cüret edememiştir.

Yine Mekke
müşrikleri Kâbe’nin etrafını 360 putla doldurmuşlar, her birine farklı isimler
vermişler ama hiç birine Allah diyememişlerdir. Demek bu isim ancak Allah’a
mahsus bir isimdir.

– İmana
girmek kelime-i şehadet ile mümkündür.
İmanın temeli olan kelime-i şehadet ise ancak Allah
ismi ile kabul olur. Mesela bir gayrimüslim, Müslüman olmak için “Eşhedü enla
ilahe illallah…” yerine “Eşhedü enla ilahe ille-r Rahman” veya “Eşhedü enla
ilahe ille-l Melik” dese İslam’a girmiş olmaz. Çünkü Allah ismi, tek ve
ortaksız olarak Cenab-ı Hakk’ın zatını ifade eden has bir isimdir. Has
isimlerde ortaklık manasını düşünmek mümkün değildir. Bunun için bu isimde
hakiki bir tevhid vardır. Diğer isimlerde ise bu hakiki tevhid olmadığından ve
onlar ile Allah’ın birliği ikrar edilmediğinden iman kabul edilmez.

– Allah
ismini teşkil eden harfler birer birer kaldırılsa mana yine de bozulmaz.
Bu özellik diğer isimlerde yoktur.
Mesela Melik ismindeki “mim” harfi kaldırılsa “lik” olur ki hiçbir mana ifade
etmez. Ya da Samed ismindeki “sad” kaldırılsa “med” olur ki bu da hiçbir mana
ifade etmez.

Hâlbuki
Allah isminin lafzında bir camiiyyet yani toplayıcılık vardır. Mesela:

• Baştaki
elif kaldırılırsa “lillah” olur, bu da Allah demektir.


“Lillah”daki birinci lam kaldırılsa “lehu” olur, bu da ona işaret eder.

• Bu “lam”
da kaldırılsa “hu” olur ki yine Allah’ı ifade eder.

• Hatta “hu”daki gizli “vav” kaldırılıp “he” kalsa yine Allah’a delalet eder. Çünkü “hu” isminin de aslı “he”dir. ”Vav” asıl değil, ilavedir. Bu sırdan dolayı her canlı teneffüs ederken “he, he, he” demek suretiyle Allah’ı zikretmektedir.

– Allah
isminin manasında toplayıcılık vardır
, diğer isimlerde bu yoktur. Diğer isimler yalnız bir
manaya işaret ederler. Mesela “Hadi” ismi sadece “hidayet veren” manasında,
“Nafi” ismi ise sadece “menfaat veren” manasında, “Halik” ismi” ise sadece
“yaratıcı” manasındadır. Fakat Allah ismi bunlardaki ve diğer isimlerdeki
manaların hepsini toplu bir şekilde ifade eder.

Nasıl ki
Güneş dediğimizde yedi renk, ısı ve ışık gibi sıfatlara sahip olan bir ışık
kaynağı aklımıza gelir ve bu sıfatları kendinde bulunduramayan Güneş olamaz.

Aynen bunun
gibi, “Allah” ismi denildiğinde de bütün kemal sıfatları ve isimleri kendinde
bulunduran Zat-ı Akdes akla gelir. Bu isim ve sıfatları kendinde
bulunduramayana Allah denilemez.

O hâlde
madem Allah’tır, bütün kemal sıfatlarla sıfatlanmıştır. Bunun içindir ki bu
manadaki topluluğu düşünerek “Allah” diyen bir kimse Cenab-ı Hakk’ı bütün isim
ve sıfatlarıyla zikretmiş olur.

Allah’a
tanrı denilir mi?

Bu bölümde
Allaha Tanrı denilemeyeceğinin delillerini göreceğiz:

– 
Allah’ın isimleri ehl-i sünnet itikadınca tevkifidir. Yani Allah hakkında,
Allahın bildirdiği isimleri söylemek caiz olup, bunlardan başkalarını söylemek
caiz değildir. Mesela Allaha alim denir, fakat aynı manada olan “fakih denmez,
yine Allaha cömert manasında cevad denir, ancak aynı manada olan sahi ismi
denilmez. Çünkü Allah kendisini fakih ve sahi isimleriyle tanıtmamıştır. Bunun
için Allah yerine Tanrı demek de caiz değildir. İmam Gazali derki: Bir insana
bile kendimizden dilediğimiz gibi  ad koyamazsak nasıl olurda Allah
hakkında bu cüreti gösterebiliriz.

– Tanrı ilah
ve mabud demektir. Mesela pek çok hindunun tanrısı öküzdür, mecusilerin tanrısı
ateştir denilmektedir. Başka dilerde de ilah ve mabud manasında farklı
kelimeler kullanılmıştır. Allah ismi ise yabancı dillerde yapılan tercümelerde
aynen kullanılmıştır. Çünkü bu ismin karşılığında hiçbir dilde hiçbir kelime
yoktur.

– Allah ismi
kuranda 2806 defa geçmesine rağmen, bir defa bile tanrı kelimesi geçmemektedir.
Hem Cenab-ı Hak Kur’an da defalarca “benim ismim Allah’tır, beni Allah diye
çağırınız, bana Allah diyerek ibadet ediniz, Allah diyerek yalvarınız demekte
ancak hiçbir ayette ben tanrıyım, bana tanrı deyin dememektedir. Hadis-i
şeriflerde de tanrı ismi geçmemektedir. O halde Allah’a kendi istediği ismi
söylemeyipte müşriklerin ona ortak koştukları, batıl mabudlarını koydukları
tanrı ismiyle onu çağırmanın ne kadar yanlış olduğu ortadadır.

Acaba bir hükümdar emri altında bulunan kimselere benim adım Ahmed dir. Beni Ahmed ismi ile çağırınız  dese,onlarda farzı misal “hayır efendimiz bizim canımız sana Ahmed demek istemiyor biz sana Osman diyeceğiz  ikiside altı üstü isim değilmi deseler öylede çağırsalar o padişah nasıl çok kızarsa  aynen öylede Allah ismi yerine onun emretmediği belki de sevmediği tanrı ismini söylemek ve o isimle ibadet etmek gazabı ilahiyeye vesile olur.

(Kaynak: https://feyyaz.tv/allahc-c.html )