Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Hasan PİR

Allah’ın Yarattığı Eserler, Değiştirilemeyen Mükemmellik Taşırlar

Hasan Pir

Bilim her geçen gün yeni başarılara imza atıyor.

İlk insan Hz. Âdem’den bugüne binlerce yıl geçti. O günden bugüne insanlar tarafından yapılmış olan icatlar hep gelişerek devam etmiş, yeni geliştirilen bir model bir öncekini hemen devre dışı bırakmıştır.

İlk insandan bugüne değişen çok şeye rağmen, değişmeyen ya da diğer bir ifadeyle değiştirilemeyen somut gerçek insan modelidir. Gerek fiziksel, gerekse ruhsal ve duygusal yapı modeli ilk insanda nasılsa, içinde yaşadığımız 21. Yüzyıldaki insanda da aynıdır.

İnsanlar, kendi yaptıkları sanatlarda hep mükemmele gitmek için çalışıp sürekli model değişikliğine giderken, insan başta olmak üzere tüm varlıkların ilk model şablonları hep aynı kalmış, aynı mükemmellik devam etmiştir. Hatta denilebilir ki hiçbir ilim adamının aklına varlıklardaki bu ilk model yapısını değiştirme gibi bir gereklilik ve fikir de gelmemiştir.

Kalp insanın en önemli organıdır. Kalp naklinde, ilim çok ileri gitmiş ama hiç kimse kendi sağlam kalbine rağmen daha küçük, daha kullanışlı, daha ekonomik, daha yeni, hammaddesi daha ucuz diye suni bir kalp almak istememiştir.

Yapay kalp modelleri belki ilk icat gününden beri bin kez değiştiği halde, yaratılış üretimindeki kalp modeli ilk insandan beri hep aynı kalmıştır.

Aynı şekilde, kendisine, yaratılışla verilen göz rengini beğenmediğinden gözünü aldırıp da beğendiği renkte bir gözü takmak isteyen kimse de yoktur.

İnsanlık için icat edilen gözlükler de ilk icat gününden bugüne kadar belki binler kez değişti ama yaratılış üretimindeki göz de ilk insandan bugüne hiç değişmedi.

Neresinden bakarsanız bakınız, yaratılış üretimiyle gerçekleşen var oluşlarda hiç kimse kusur bulamıyor.

Yaratılış gerçeğini ortaya koyan dini kaynaklarda, insanın ilk yaratılış modeline “ahsen-i takvim” denmektedir. Yani insan en güzel surettir ve en güzel surette yaratılmıştır. O bakımdan insanın yaratılış modelinde hiçbir kusur ve noksanlık bulmak mümkün değildir.

Yaptığı yeniliklerden dolayı hep alkışlanmak isteyen insan, kendisi de kendisini mükemmel olarak yapan Sanatkârı Allah (c.c)’a arz-ı hürmet etmelidir. Çünkü bir sanatkârı en güzel anlayan yine bir diğer sanatkârdır.

İnsan, ömrü olduğu sürece daha çok mükemmelliklere imza atacak ama kendi yapısı hep aynı kalacaktır. Çünkü insan, Yüce Rabbimizin, insan yaratılışını başlattığı takvim olan Hz. Âdem’in ilk model olduğu süreçte, kıyamete kadar hep “ahsen-i takvim” olarak kalacaktır.

Yaratılış tesadüf olmaz. Yaratılan varsa Yaratan var demektir.  Kâinatı ve içindeki canlı cansız her türlü varlığı yaratan Allah’tır (c.c.) İnsan olarak, kul olarak bize düşen görev ise, Allah’ı tanımak, O’na iman etmek ve O’nun isteklerini yerine getirmektir. Ve nihayet alnımızı O’nun huzurunda bir seccadeye koyabilmektir.

Güzel günler dileğiyle.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER