Allah’ın yardımıyla bu sıkıntılı günleri de geride bırakacağız

CUMHURBAŞKANLIĞI İNTERNET SİTESİ HABERİ – 06.04.2020 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı konuşmada, “Bu salgının üstesinden gelecek sadece imkâna değil, aynı zamanda morale ve kararlılığa da sahibiz. Karamsarlığa da rehavete de kapılmadan her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak tedbirlerimizi adım adım alıyor, hayata geçiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı […]

CUMHURBAŞKANLIĞI İNTERNET SİTESİ HABERİ – 06.04.2020

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı konuşmada, “Bu salgının üstesinden gelecek sadece imkâna değil, aynı zamanda morale ve kararlılığa da sahibiz. Karamsarlığa da rehavete de kapılmadan her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak tedbirlerimizi adım adım alıyor, hayata geçiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından Huber Köşkü’nde basın açıklaması yaptı.  Toplantıda ele alınan konular ve Koronavirüs ile mücadeleye dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Aziz milletim,

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Kabinemizin 26. toplantısını az önce tamamladık. Bu toplantımızda Koronavirüs salgınıyla ilgili özellikle ekonomik gelişmeleri ve güvenlik konularını da değerlendirdik.

“DEVLET OLARAK TÜM VATANDAŞLARIMIZA ÜCRETSİZ ŞEKİLDE MASKE ULAŞTIRMAKTA KARARLIYIZ”

Kovid-19 hastalığı ile mücadele kapsamında gereken tedbirleri peyderpey alıyoruz. Son olarak 30 büyükşehrimiz ile Zonguldak ilimize araç giriş çıkışını belli istisnalar haricinde durdurduk. Sokağa çıkma sınırlandırmasını 65 yaş üstünün yanı sıra 20 yaş altı gençlerimizi ve çocuklarımızı kapsayacak şekilde genişlettik. Pazar yerleri ve marketler gibi halkımızın toplu olarak bulunduğu mekânlarda maske takılmasını zorunlu hâle getirdik. Bunun yanında pazar yerlerinde tahtalar arasındaki ayrılıklar konusunu ise hassasiyetle ele aldık ve bu konularda da valiliklerimiz bu süreci çok daha yakından takip edecekler.

Valiliklerimiz e-devlet ve PTT aracılığıyla talep eden tüm vatandaşlarımıza ücretsiz maske dağıtımına başladık, başlıyoruz, devam edeceğiz. Burada şunu da açıkça söyleyeyim: Kesinlikle parayla maske satışı yasaktır. Marketlerde verilen maskeler de ücretsizdir. Salgın bitene kadar vatandaşlarımızın tamamına yetecek maske stokumuz ve üretim planlamamız vardır. Devlet olarak tüm vatandaşlarımıza ücretsiz şekilde maske ulaştırmakta kararlıyız.

“SOSYAL MESAFEYE ÇOK DİKKAT ETMELİYİZ”

Ayrıca, evlerinden dışarıya çıkmak zorunda kalan vatandaşlarımızın üç adım veya iki metreden daha yakın mesafede bulunmamalarını istiyoruz. Burada özellikle bu sosyal mesafeye çok çok dikkat etmeliyiz. Her şehrimizde bulunan il hıfzıssıhha kurulları ile uygulamaların yürütülmesinden sorumlu il pandemi kurulları ihtiyaca göre gerekirse ilave tedbirler de geliştirebiliyorlar. Hastalığı yayma tehlikesi olan bina, sokak, cadde, köy, mahalle, belde ve hatta ilçe düzeyindeki tümü yerleri tümüyle karantinaya alıyoruz.

Evlerinde kalmalarını rica ettiğimiz 65 yaş üstü vatandaşlarımız ile kronik hastalığı olanların ihtiyaçları için Türkiye’nin her yerinde Vefa Sosyal Destek Grupları oluşturduk ki valiliklerimizin kontrolü altındadır. Bu ekipler aracılığıyla şimdiye kadar 65 yaş üstü veya kronik hastalığı olan 1 milyon 320 bin vatandaşımızın temel ihtiyaçlarıyla ilgili taleplerini yerine getirdik.

İlk, orta ve yükseköğrenim öğrencilerimizin eğitimlerini internet ve televizyon yoluyla yürüterek bu dönemi değerlendirmelerini temin ediyoruz. Çalışan ve görevli olanlar dışındaki tüm vatandaşlarımızın evlerinde kalmalarını sağlayarak insan hareketliliğini asgari düzeye indirmekte kararlıyız. Böylece önce virüsün yayılma hızını durdurmak, sonra da geriletmek suretiyle inşallah bu musibetten tamamen kurtulacağız.

“HASTANELERİMİZDE TEŞHİS VE TEDAVİ KONUSUNDA HERHANGİ BİR SIKINTIMIZ YOKTUR”

Test sayısında günlük 20 bini geçerek hastaları tespit ve virüsün yayılmasını engelleme konusunda önemli bir eşiği daha aştık. Hastanelerimizde teşhis ve tedavi konusunda herhangi bir sıkıntımız yoktur. Şu ana kadar hem sağlık hizmetleri hem gıda ve temizlik malzemeleri tedariki hem de kamu güvenliği bakımından hamdolsun kayda değer bir meseleyle karşılaşmadık. Bu arada yoğun bir çalışmayla Yeşilköy Atatürk Havalimanı’nın alanında bin odalık hastanenin orada şu anda bir plan-proje çalışması hızla devam ediyor, aynı şekilde Sancaktepe’deki havaalanının olduğu kısmı da yine bin odalık orada da yine bir katlık hastaneyi yapıyoruz ki bunları süratle şöyle 45 gün içerisinde buraları bitireceğiz ve buraları da tamamıyla insanımızın, halkımızın hizmetine sunacağız.

Ortaya çıkan her gelişme karşımızdaki tehdidin büyüklüğünü ve aldığımız tedbirlere uyulmasının ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha gösteriyor.  Bizi yakından ilgilendirdiği için Avrupa ülkelerinin tamamıyla Amerika’daki gelişmeleri an be an takip ediyoruz. Kovid-19 hastalarımızın veya onlara hastalığı bulaştıranların önemli bir kısmının Avrupa ve Amerika’ya seyahat geçmişlerinin olması bu ülkelerin tedbirleri vaktinde almadığının işaretidir. Şayet işin başında bizim gösterdiğimiz hassasiyeti bu ülkeler de sergilemiş olsaydı bugün hep birlikte çok daha iyi bir durumda olabilirdi.

Her şeye rağmen Türkiye sağlıktan gıdaya ve temizlik malzemelerine kadar acil ihtiyaç duyulan konularda oldukça iyi bir yerdedir. Devlet en çok da işte böyle günler için vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm kurumları ve imkânlarıyla 83 milyon vatandaşının istisnasız tamamının yanındadır.

“ÜLKEMİZ BİR TEHDİTLE KARŞILAŞTIĞINDA DEVLET VE MİLLET EL ELE VEREREK TÜM İMKÂNLARINI SEFERBER ETMEKTEDİR”

Milletimizin her bir ferdine, devletine olan güveniyle sergilediği birlik, beraberlik, dayanışma için şükranlarımı sunuyorum. Türk milleti İstiklal Harbi döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla yayınlanan Tekâlif-i Milliye Emirleriyle varını yoğunu bağımsızlığı için ortaya koymuş bir millettir. Bu vesileyle 10 başlık ve 55 maddeden oluşan Tekâlif-i Milliye Emirlerini özetle hatırlatmak istiyorum:

1- Her il ve ilçede Tekâlif-i Milliye komisyonu kurulacaktır.

2- Her ev birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp komisyona teslim edecektir.

3- Halkın ve tüccarın elinde bulunan dokuma ürünlerinin yüzde 40’ına bedeli sonradan ödenecek şekilde el konacaktır.

4- Gıda maddelerinin yüzde 40’ına bedeli sonradan ödenmek üzere el konacaktır.

5- Memleketteki tüm demirciler, dökümcüler, marangozlar, sanayi imalathaneleri ordunun ihtiyaçları için çalışacaktır.

6- Halka ait taşıtlar her ay ordu için 100 kilometre taşıma yapacaktır.

7- Bütün sahipsiz mallara el konulacaktır.

8- Halkın elinde bulunan bütün cephane ve silahlar üç gün içinde orduya teslim edilecektir.

9- Yakıt ve makine yedek parçalarının yüzde 40’ına el konulacaktır.

10- Bütün yük ve binek hayvanlarının yüzde 20’sine el konulacaktır.

Görüldüğü gibi ülkemiz bir tehditle karşılaştığında devlet ve millet el ele vererek tüm imkânlarını seferber etmektedir. Bugün de yaptığımız işte budur. Devletimiz milletiyle el ele vererek ülkenin tüm imkânlarını salgın döneminin yol açtığı sıkıntılar ve tehditlerle mücadele için harekete geçirmiştir. Her ne kadar bazı kafalar bu dayanışma kültürünü kavramakta zorlanıyor olsa da hamdolsun milletimiz gerçekleri görmekte, üzerine düşenleri bihakkın yerine getirmektedir.

“İSTİHDAMIN SÜRMESİ EN BÜYÜK KRİTERİMİZDİR”

Aziz milletim,

Bu salgının üstesinden gelecek sadece imkâna değil, aynı zamanda morale ve kararlılığa da sahibiz. Karamsarlığa da rehavete de kapılmadan her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak tedbirlerimizi adım adım alıyor, hayata geçiyoruz. Vatandaşlarımızın her birinin tem ihtiyaç malzemelerine ulaşma konusunda sıkıntıya düşmemesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz.

Alınan tedbirler özellikle bu sebeple çalışmaya ara veren işletmelerimizi istihdamı korumaları şartıyla kısa çalışma ödeneğinden vergi ötelemesine ve krediye kadar her türlü araçla destekliyoruz, istihdamın sürmesi en büyük kriterimizdir. Bu şartla üretimine ara veren veya azaltan işletmelerimizdeki çalışanlarımızın ücretlerinin asgari ücreti geçmeyecek şekilde 3’te 2’sini devlet olarak biz ödüyoruz. Bu ödemeleri de doğrudan çalışanlarımızın hesabına yatırmak suretiyle gerçekleştiriyoruz. Aldığımız tedbirlerle 2 milyondan fazla mükellefin muhtasar, KDV ve prim ödemelerini altı ay erteledik. Gelir Vergisi mükellefi 2 milyona yakın vatandaşımız mücbir sebep hâli kapsamına alınmıştır. Firmalara ve gerçek kişilere kredi ödemelerini asgari üç ay erteleyebilmeleri için finansman desteği sağlıyoruz. Kamu bankalarımız müşterilerine pek çok kolaylık ve destek sağlıyor. Kredi geri ödemelerindeki süreyi 90 günden, 180 güne çıkartarak takip sürelerini uzattık. İhracatçılara stok finansman desteği vererek üretimlerini sürdürmelerini teşvik ediyoruz.

Kredi Garanti Fonu’nun destek rakamını ve kapasitesini arttırdık. Belediyelerin salgınla mücadelesine destek vermek için vergi payı ödemelerinden yapılan kesintileri üç ay süreyle kaldırarak bu kurumlarımıza 3 milyar liralık kaynak sağladık. Vergi, sigorta ve kredi geri ödemelerine sağladığımız kolaylıklara bir yenisini daha ekliyoruz. KOSGEB geri ödeme desteklerinden faydalanan 136 bin işletmemize Nisan, Mayıs, Haziran ayları itibariyle yapacakları banka kredi ödemelerini de erteleme imkânı sağlıyoruz. Bu ertelemeden kaynaklanacak maliyeti KOSGEB üstlenecektir. Emeklilerimizi hem en düşük maaşlarını bin 500 liraya çıkartarak hem de ikramiye ödemelerini öne çekerek rahatlattık. Düşük gelirli 2 milyon 100 binin üzerinde haneye biner lira nakit yardımı yaparak bu sıkıntılı günlerde garip gurebayı sahipsiz bırakmadık.

“2 MİLYON 300 BİN HANEYE DAHA YARDIM ULAŞTIRMAK ÜZERE HAZIRLIKLARA BAŞLADIK”

Şimdi 2 milyon 300 bin haneye daha yardım ulaştırmak üzere hazırlıklara başladık. Buradan özellikle yevmiyle veya günlük kazancıyla hayatını sürdürmek zorunda olan veya hiçbir geliri olmayan vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Valilik ve kaymakamlıklarımıza telefonla başvurarak durumunuzu anlatmanız veya elektronik devlet üzerinden başvurmanız hâlinde devletimiz sizlere de her türlü desteği verecektir.

‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ bu sloganla başlattığımız kampanyamızda toplanan kaynak en başta sizler için kullanılacaktır. İhtiyacı olan hiçbir vatandaşımız devletinden yardım istemekten çekinmesin. Kampanyamıza milletimizin gösterdiği teveccüh bu ülkenin temellerinin ne kadar sağlam olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Şu ana kadar kampanya hesaplarında toplanan meblağ yaklaşık 1 milyar 500 milyon lirayı buldu. Ayrıca 43 milyon lira da SMS olarak toplandı. İlaveten AK Parti Meclis Grubu hesabında da toplanan yaklaşık 5 milyon liralık meblağ da buraya aktarılacaktır. Banka, katılım şirketi veya SMS mesajı vasıtasıyla kampanyaya destek veren her bir vatandaşımıza, her bir kurumumuza teşekkür ediyorum. İş dünyamızı, sanat ve spor camiamızı, hayırseverlerimizi, destek vermek isteyen tüm vatandaşlarımızı sürmekte olan bu kampanyaya destek vermeye davet ediyorum.

Salgınla mücadele için aldığımız her tedbiri hukuk devleti ilkesini uygun şekilde yürütüyoruz. İdari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve bakanlıklarımızın genelgeleriyle, yasal düzenlemeleri ise Meclisimizle çalışarak kanun olarak hayata geçiyoruz. Bu çerçevede kabine toplantımızda ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiğimiz kapsamlı bir yasa teklifini grubumuz vasıtasıyla yakında Meclis’in takdirine sunacağız. Kamuoyunun yakından takip ettiği infaz düzenlemesi inşallah yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Politika Kurullarının ikisinin de yapısında değişikliğe gidiyoruz. Gıda, Tarım, Orman ve Hayvancılık ile Sağlık ve Sosyal Politikalar Kurulları oluşturuyoruz. Daha önce Sağlık ile Gıda aynı kurul, Sosyal Politikalar ise müstakil bir kurul olarak çalışıyordu.

“ÖNÜMÜZDEKİ YENİ SÜREÇTE SİYASİ VE EKONOMİK OLARAK ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR KONUMA ULAŞMA İMKÂNINA SAHİBİZ”

Aziz milletim,

Rabbimizin sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir diyerek tarif ettiği bir süreçten geçtiğimize inanıyorum. Yaşadığımız Koronavirüs salgının ardından dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açıkça görülüyor, diğer ülkelerin ve insanların sırtından kendilerine sahte bir refah düzeni kuranların devri artık kapanıyor. Ekonominin sadece paradan, borsadan, faizden, spekülatif araçlardan ibaret bulunmadığı, asıl olanın yeterli üretim ve adil dağılım olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Devlet ile vatandaşları arısındaki siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yeniden tanımlanacağı bir döneme giriyoruz. Bu yeni dönemde tüm dünyada bizim 17 yıldır dilimizden düşürmediğimiz, insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi her ülkede yönetim sisteminin merkezine yerleşecektir. Türkiye için bu dönem en az çok partili hayata geçtiğimiz, en az rahmetli Özal’ın reformları, en az AK Parti’nin demokrasi ve ekonomi atılımları kadar önemlidir.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye, tarımdan enerjiye kadar her alanda inşa ettiğimiz güçlü altyapının semeresini alacağımız bir devrin eşiğindeyiz. Önümüzdeki bu yeni süreçte siyasi ve ekonomik olarak çok daha güçlü bir konuma ulaşma imkânına sahibiz. Bunun için hâli hazırda yaşadığımız dönemi en kısa sürede ve en az hasarla geride bırakmamız gerekiyor.

Avrupa bölgesinde salgının artık zirve aşamasına geldiğini, yakında hissedilir bir gerilemenin başlayacağını ümit ediyoruz. Tek başına bizim bu salgını bitirmemiz yetmiyor, güçlü insani ve ekonomik bağlarımızın olduğu bu coğrafyanın tamamında bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Şu ana kadar aldığımız tedbirler ve gerekirse alacağımız ilave önlemler, bütün bunlar sayesinde Avrupa ve dünya ile paralel şekilde inşallah bu salgının üstesinden geleceğiz.

“KURULAN YENİ DÜNYADA EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE YERİMİZİ ALMAK İÇİN HEP BİRLİKTE DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”

Asıl büyük mücadelemiz salgın sonrasında başlayacaktır, üretimi mutlaka sürdürme vurgusu yapmamamızın sebebi budur. Çalışabilen her fabrikamız ürütmeye devam edecektir. Çiftçilerimiz ekilmemiş tek karşı toprak bırakmayacaktır. Hizmet sektörümüz hem içerideki hem dışarıdaki bağlantılarını canlı tutacaktır. Kurulan yeni dünyada en güçlü şekilde yerimizi almak için hep birlikte daha çok çalışacağız. Sadece salgın döneminin kayıplarını telafi etmekle kalmayacak, inşallah çok daha büyük bir hamleyi hep beraber gerçekleştireceğiz.

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasının önündeki engeller âdeta kendiliğinden kalkıyor. Üretimimizi, istihdamımızı, ihracatımızı, sanayimizi, ticaretimizi, altyapımızı hedeflerimize uygun şekilde daha da güçlendirmek için hızlı bir şekilde başlatacağız. Bu süreçte ülkemizdeki her bir vatandaşımızın emeğine, birikimine, kabiliyetine, cesaretine, çalışkanlığına, bilhassa da gençlerin enerjisine ve heyecanına ihtiyacımız olacak, işçisinden işverenine, esnaf, sanatkârından çiftçisine kadar, mal ve hizmet üretiminde yer alan kesimler bu yeni döneme şimdiden hazırlanmalıdır. Salgının önüne geçmek için evde kalarak geçirdiğimiz günlerde depoladığımız enerjiyi inşallah yeni dönemde daha çok çalışarak, daha çok üreterek değerlendireceğiz.

Türkiye’nin istiklali ve istikbali için bugüne kadar nice zorlukların üstesinden milletimizle birlikte geldik, Allah’ın yardımıyla bu sıkıntılı günleri de geride bırakarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını yine milletimizle beraber tamamlayacağız.

Sözlerime son vermeden önce, Koronavirüs salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Sağlık çalışanlarımız, güvenlik görevlilerimiz, gıda ve temizlik sektörlerinde vazife yapanlar başta olmak üzere bu süreçte insanlarımıza destek olmak için canla, başla hizmet veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.”

KAYNAK LİNK: https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/118105/-koronavirus-salgininin-ustesinden-gelecek-imk-n-moral-ve-kararliliga-sahibiz-

Exit mobile version