AMERİKA’DA TARİH YAZAN CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN’I DÜNYA ALIŞLIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13.11.2019 tarihinde ABD Başkanı Trump ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi, iş birliğimizin derinleştirilmesi konularında hemfikiriz. Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde, ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Amerika Birleşik Devletleri
(ABD) Başkanı Donald Trump, Beyaz Sarayda gerçekleştirdikleri baş başa
görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından ortak basın
toplantısı düzenleyerek, görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ve eşi Melania Trump’a misafirperverlikleri için teşekkür ederek, gündemlerinde yer alan konulara ilişkin kapsamlı ve samimi görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
“İLİŞKİLERİMİZDE YENİ BİR SAYFA AÇMAKTA KARARLIYIZ”
Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı bir zeminde
ilerletilmesi, iş birliğinin derinleştirilmesi konularında hemfikir
olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köklü müttefiklik
bağımıza uygun bir şekilde, ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta
kararlıyız. Sayın Başkan ile millî güvenliğimizi tehdit eden terör
oluşumlarıyla mücadele konusunda karşılıklı irademizi teyit ettik” dedi.
Terör örgütü DEAŞ’a karşı ortak mücadelenin sürdürülmesinin önemine
değindiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ elebaşı Bağdadi’nin
öldürülmesi sonrası süreçte Türkiye’de şu anda 2 bin 200 civarında
DEAŞ’lının tutuklu ve mahkûm olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtıyla, terörle
mücadelede yeni ve önemli bir adım attığını, PKK/YPG’nin Suriye’deki
ayrılıkçı gündemine ağır darbe vurduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile varılan 17 Ekim mutabakatıyla
Suriye’de iş birliğinin geliştirilmesi için önemli bir fırsat
yakalandığını düşündüğünü dile getirerek, terör örgütü PKK-YPG’nin bu
mutabakatı bozmak için Türk askerlerini ve sivilleri hedef alan
provokatif saldırılar düzenlediğini, terör örgütünün bu ayın başında Tel
Abyad’da pazar yerine koyduğu bombanın patlaması neticesinde 13 sivilin
hayatını kaybettiğini anlattı.
“AMERİKA İLE OLAN MUTABAKATIMIZA BAĞLILIĞIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ”
Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından 19 taciz ve saldırının
gerçekleştirildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Buna rağmen biz, Suriye’deki krize kalıcı bir çözüm bulmak için,
Amerika ile olan mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz. Terör
örgütlerine sempati besleyen birtakım çevrelerin bundan rahatsızlık
duyduklarını, dezenformasyonla kamuoyunun algısını bulandırmaya
çalıştıklarını, ilişkilerimizi bozmaya çalıştıklarını da görüyoruz.
Hatta tarihî meseleleri bile çarpıtarak, önümüze ikili münasebetlerimizi
dinamitleyecek yeni sorunlar koymaya gayret ediyorlar.
Temsilciler Meclisi’nde, 29 Ekim’de alınan kararların, tam da bu
amaca hizmet ettiğini, Türk Milletini incittiğini ve ilişkilerimize
gölge düşürme gayesi güttüğünü Sayın Başkan’la paylaştım. 104 yıl önce
savaş şartlarında yaşanmış bir meselede karar vericiler siyasetçiler
değil, tarihçiler olmalıdır. Bizim bu konuda alnımız ak, başımız dik,
özgüvenimiz tamdır. Açık söylüyorum Türkiye, bu konuda diyalogdan ve
özgür tartışma ortamından yanadır. Ermeni tarafına ortak tarih komisyonu
kurulması teklifimiz hâlen geçerlidir. Amerikan siyasetini, Temsilciler
Meclisi’nin kararıyla içine düştüğü bu fasit daireden Senato’nun
çıkaracağına inanıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bütün arşivlerini araştırmacıları
açtığını, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 1 milyonu aşkın belgenin,
arşivlerin araştırmacılara açık olduğunu vurguladı.
“SURİYE’YE BARIŞ VE İSTİKRAR GETİRMEK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞABİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD’nin, DEAŞ’ı tamamen bitirmek ve
Suriye’ye barış ve istikrar getirmek için birlikte çalışabileceğine
vurgu yaparak, “Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki bu amacı
gerçekleştirebileceği en güvenilir ortağı Türkiye’dir, öyle olmalıdır”
dedi.
Türkiye’nin, DEAŞ ile göğüs göğse mücadele eden ve bu uğurda şehitler
veren tek NATO müttefiki olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Türkiye’nin bugüne kadar 7 bin 680 yabancı terörist savaşçıyı
yakalayarak, ülkelerine geri gönderdiğini, DEAŞ’la bağlantılı
olabileceğini değerlendirilen yaklaşık 77 bin kişiye de Türkiye’ye giriş
yasağı koyduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an Türkiye’deki hapishanelerde 40 farklı
ülke vatandaşı bin 216 DEAŞ mensubu bulunduğunu açıklayarak, terör
örgütü PKK/YPG’nin elindeki kamplardan kaçarak Türkiye’nin kontrolündeki
bölgeye geçen, aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 287
kişinin yakalandığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsımı yayınlarında manşet yaparak hedef
gösteren, sadece Türkiye’de 304 vatandaşımızın ölümüne yol açan bu terör
örgütüyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yabancı terörist
savaşçıların kaynak ülkelerce alınması da büyük önem arz ediyor.
Avrupa’dakiler başta olmak üzere kaynak ülkelerini geri kabule ikna etme
konusunda Sayın Başkan’la ortak anlayışa sahibiz” değerlendirmelerinde
bulundu.
Suriye’deki çatışmalardan en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğuna
dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 3 milyon 650 bini
Suriyeli, Arap, Ezini, Keldani ve 350 bini Kürt olmak üzere 4 milyonu
aşkın sığınmacıya ev sahipliği yaptığını, Suriye topraklarındaki 3
milyon insana da düzenli insani yardım götürdüklerini aktardı.
GÜVENLİ BÖLGE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında Antalya’da düzenlenen G20
Zirvesi’nde yaptığı güvenli bölge oluşturma çağrısı zamanında hayata
geçmediği için on binlerce masumun hayatını kaybettiğini belirterek, “Bu
sorunun ilanihaye böyle devam etmesi mümkün değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ile
terörden arındırılan bölgeye 365 bin Suriyelinin döndüğünü, şimdi de
Barış Pınarı Harekâtıyla terörden arındırılan bölgeye dönüşlerin
başladığını, hazırladıkları projenin hayata geçirilmesiyle geri
dönüşlerin sayısının artacağını kaydetti.
ABD Başkanı Trump’un güvenli bölge ilanı talebine katıldığını ve bunu
gerçekleştirmenin de çok önemli olduğuna inandığını kaydeden
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak sınırından Cebarlus’a kadar olan bölgeye 1
milyon, Rakka ve Deyrizor’a da 1 milyon olmak üzere toplam 2 milyon
sığınmacının bu bölgelere yerleştirilmesinin mümkün olduğunu söyledi.
“FETÖ’NÜN ABD’DEKİ MEVCUDİYETİNİN SONA ERDİRİLMESİ YÖNÜNDEKİ TALEBİMİZİ BİR KEZ DAHA VURGULADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ terör örgütünün Türkiye’de darbe
girişiminde bulunduğunu, 251 vatandaşı şehit ettiğini, 2 bin 193
vatandaşı da yaraladığını anımsatarak, görüşmelerinde FETÖ’nün ABD’deki
mevcudiyetinin sona erdirilmesi yönündeki talep ve beklentilerini bir
kez daha vurguladığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacmine
ilişkin koydukları 100 milyar dolar hedefine en kısa sürede nasıl
erişebileceklerini ele aldıklarını belirterek, “100 milyar dolar
hedefimiz bağlamında Ticaret Bakanlarımızın çalışmaları devam ediyor.
Temennimiz ve arzumuz, bu hedefe ulaşmayı zorlaştıracak adımlardan
imtina edilmesidir” ifadelerini kullandı.
Görüşmelerde savunma sanayii alanındaki köklü ilişkilerin de gündeme
geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “S-400 sistemi ve F-35
programı başta olmak üzere, bu alanda karşılaştığımız sınamaların
üstesinden ancak diyalogla gelebiliriz” dedi.
ABD Başkanı Trump’un, Patriotlar konusunda Türkiye’nin maruz kaldığı
haksızlıkları Osaka’da açık şekilde ifade ettiğini anımsatan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başkan’a şayet istediğimiz şartlarda
teklif verilmesi hâlinde Patriot satın alabileceğimizi tekrar söyledim.
Türkiye olarak, ABD Kongresi’yle de, yapıcı bir diyalogla angajmanımızı
sürdürmeye hazır olduğumuzu Sayın Başkan’la paylaştım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
SURİYE’DEKİ HRİSTİYANLARIN DURUMU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki Hristiyan’ları
koruyacağına dair güvence verip veremeyeceğine ilişkin soru üzerine,
Keldani, Ezidi ve Hristiyanlar noktasında Türkiye’nin özel gayreti,
çalışması bulunduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek Suriye tarafında kalan ve
ibadethaneleri bile yıkılmış durumda olanların biz ibadethanelerini
yeniden restore etmek suretiyle o insanların kendi ibadethanelerinde
ibadetlerini yapma fırsatını da onlara biz hazırlamış vaziyetteyiz. Şu
anda Keldani, Ezidi, Arami, Hristiyan bütün bunlardan bizim tarafımıza
geçmiş olanlar zaten onlar, herhangi bir sıkıntı yaşamıyor ama Suriye
tarafında kalanlarla ilgili de onların oradaki imkânlarını mümkün
olduğunca daha özel bir şartta hallediyoruz. Onlara da yiyecek, giyecek,
ilaç vesaire, onları da götürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Görüşmeler neticesinde FETÖ konusunda bir gelişme olup olmadığının
sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretinde de FETÖ’ye
ilişkin belgeleri ayrıca getirdiklerini ve takdim ettiklerini ifade
etti.
“Bu belgeler ışığında da FETÖ bizim için bir terörist başıdır” diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira bizim 251 vatandaşımız şehit olmuştur,
devlete bir darbe yapılmıştır. 2 bin 193 vatandaşımız gazi olmuştur.
Bütün bu olayların faili olan bir insanın Amerika’da 400 dönüm bir
arazide yaşayarak, oradan dünyadaki diğer yerleri idare etmesi gerçekten
kabul edilebilir bir durum değildir. Temenni ederim bu belgeler
ışığında herhalde bizden nasıl teröristler istendiği zaman biz
veriyorsak onlar da bu teröristi bize verirler” dedi.
“FERHAT ABDİ ŞAHİN, APO’NUN DA ‘MANEVİ OĞLUM’ DEDİĞİ BİR TERÖRİSTTİR”
ABD Başkanı Trump’un, kendisine gönderdiği belirtilen mektuba yönelik
bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii bu
mektupları bugün Sayın Başkan’a ben tekrar takdim ettim ve özellikle de
Ferhat Abdi Şahin denilen bu teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı
tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle tabii ki karşıladım. Ferhat
Abdi Şahin, yüzlerce insanımızın öldürülmesine vesile olan bir
teröristtir ve şu anda cezaevinde olan Apo’nun da ‘manevi oğlum’ dediği
bir teröristtir. Böyle birisinin bizim stratejik ortağımız Amerika
tarafından bu şekilde karşılanması doğrusu bizi üzmüştür. Aynı şekilde
bu şahıs Rusya tarafından da yine bu şekilde karşılanmıştır. Bunları
anlamakta dünyadaki terörizmle mücadelede zora giriyoruz. Eğer biz
terörizmle sağlıklı bir mücadele vereceksek bu konuda çok daha
hassasiyet içerisine olmamız lazım. Bugün bize yarın bir başkasına. O
bakımdan bu konudaki hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili de
belgeleri verdim. Hatta CIA teşkilatının, bu adamın terörist olduğuna
dair vermiş olduğu belgeyi de ben yine kendilerine bugün takdim ettim.
Çünkü CIA de bunun bir terörist olduğunu belgelemiş ve bu belgeleri bize
de aktardılar. Biz de bunu ayrıca bugün Sayın Başkan’a aynen takdim
ettik. Gelen mektubu da yine aynı şekilde kendilerine verdik.”
“BİZİM KÜRTLERLE BİR SORUNUMUZ YOK, BİZİM SORUNUMUZ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neden Suriye’deki Kürtlerle müzakerede
bulunmuyorsunuz Irak’taki gibi?” sorusunu da şöyle cevapladı: “Bizim
Kürtlerle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz terör örgütleriyle.
Kürtlerin içinden çıkan bir kısım teröristler. Kim bunlar? YPG/PYD ki
bunlar PKK’nın uzantılarıdır. Nasıl ki Kuzey Irak’taki Kürt
kardeşlerimizle bizim münasebetlerimiz gayet iyiyse Kuzey Suriye’deki
Kürt kardeşlerimizle de bizim bir sorunumuz yok. Esed’in Kuzey
Suriye’deki Kürtleri kabul etmediği dönemde ben o zaman Esed’e ‘Yanlış
yapıyorsun, pasaportlarını ver’ demişimdir. Benim böyle bir konumum var.
İki, çok daha önemlisi, şu anda bilmeni isterim Parlamentoda benim
partimin 50’yi aşkın Kürt milletvekili vardır. Bizim Kürtlerle sorunumuz
yok. Bizim sorunumuz teröristlerle. Herhalde teröristlere sizler de
sahip çıkmazsınız. Kim olursa olsun. Bunda ayrım yapmayacağız. Bizim
mücadelemiz dediğim gibi tamamen teröristlerledir. Çünkü teröristin
ırkı, milleti, dini, vatanı olmaz. Terörist teröristtir. Eğer mücadeleyi
vermezseniz, bedelini yarın çok ağır ödersiniz.”
Ortak basın toplantısının ardından ABD Başkanı Trump ve eşi Melania Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı, Beyaz Saray’dan uğurladı.
KAYNAK: CUMHURBAŞKANLIĞI İLETİŞİM BAŞKANLIĞI