Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Yusuf SADIK

ANILARDA KURTULUŞ BAYRAMLARI…

1914 yılında patlak veren Birinci Cihan Harbi  ile devam eden savaş yılları sonunda müstevlilere karşı verilen kurtuluş mücadelesi,  yani  İSTİKLAL HARBİ sonunda ülkemizin  tam bir bağımsızlığa kavuştuğunu biliyoruz.

9 Eylül 1922 günü  son palikaryalara Ege sularının mezar olmasından sonra   başlatılan kurtuluş şenlikleri  o gün bu gün devam edip gelmekte, yurdun her tarafında coşku içinde    gerçekleştirilmektedir.

Her zaman dediğimiz gibi  vatan savunması üzerine verilen kavganın bir bölümünü oluşturan Gümüşhane’nin kurtuluşu da  bunlardan birisidir..

15 Şubat 1918 günü istila kuvvetlerinden arındırılan şirin Gümüşhanemizde yapılan kurtuluş şenlikleri zaman zaman  inkitaya uğramış olsa da 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kurulan (5) kardeşler konseyi kararı  gereğince bu görev İl’lerde Valiliklerin  desteği ile  yerel yönetimler sorumluluğunda  sistemli bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanmıştır.

Şehrimizin Kurtuluş Bayramı  hakkındai yazılarımızı genelde  kurtuluş günü olan 15  Şubat tarihinden önce yazma geleneğini  bu kez bozarak,  gözlemlerimizle pekiştirmeyi  yeğleyerek “Kurtuluş günü” sonuna bıraktık.

Açık söylemek gerekirse kurtuluş  günü etkinliklerinin resmi boyutuna diyeceğimiz yok. Ama diğer etkinliklerde bize göre bazı eksikliklerin  olduğu gözlerden kaçmadı..

Malumunuz, kurtuluş şenlikleri  köyde- kentte oturan  tüm yurttaşların katılımı ile gerçekleştirilip coşkunun herkes tarafından paylaşılması   kurtuluş vurgusunun genç nesillere aktarılması bakımından büyük önem arz etmektedir. Bu gerçek her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Toplumun bu duyarsızlığına nasıl bir çare üretilir, katılım nasıl sağlanabilir incelemek, araştırmak lazımdır diye düşünmekteyim.

Bu bağlamda, sayıları fazla olmasa da   8-10 kadar süvari hemşerimizin bindikleri atlarla yaptıkları gösteriler işe yaradı.  Bu atlı birlik, törenlere renk katmakla kalmadı halkın kurtuluş bayramından haberdar olmasına da büyük ölçüde  katkı sağlamış oldu  diyebiliriz.

Oturduğum Cengiz Topel Sokakta evlerine bayrak asanların sayısı bendeniz dahil bir elin parmak sayısı kadar ancak vardı diyebilirim…

Oysaki mazideki kurtuluş şenliklerine   baktığımızda, katılımın yoğun olması için  köylerdeki vatandaşlar  şehre taşınır,  zafer takları kurulur,  kurtuluşu simgeleyen gösteriler (muhaceret göç kafilesi, milis kuvvetlerinin  düşman kuvvetleri ile çatışma sahnesi v.b.), akşam seansında   kurtuluşu hatırlatan  tiyatrolar, köylerin   halk oyunları ekibi, şehrin  gençlerinden oluşan  şarkı-Türkü koroları program sunarlardı..

İlk kez izlediğim 15 Şubat 1957  kurtuluş bayramında  Mehter Başı Rahmetli Sabahattin Aytaç,  Mehteranlar: Lütfi Muş, Sami Esen, Erol Eskicioğlu, Saha komutanı Vehbi Durak, Milis kuvvetleri Komutanı Aziz Bayraktar ve halktan konuşmacı Cemal Elamdar’ı  hatırlamak anılardaki kurtuluş bayramını anlatmaya  yeter de artar kanısındayım.

Bununla da kalmadı. Askerde mızıka bölüklerinde görev  yapanlar da  askerlik şube kayıtlarından bulunarak bando teşkil edilmişti. Bu yetenekli hemşerilerimizin bir çoğu da devlet dairelerinde memur olarak görevlendirilerek tüm bayramlarda  gösteri yapmaları sağlanmıştı.

 Senede bir gün şehrin UTKU günü için  halkı motive edecek aksiyonlar oluşturulmadıkça katılımı sağlamak olası değildir.  Örnek verecek olursak: Geçtiğimiz yıllarda bir bayram  öncesi TRT çekim yapacak dendi. Halk şehre akın etti.,

Netice itibariyle, 14 Şubat Torul,15 Şubat Gümüşhane,17 Şubat Kelkitimizin 101. kurtuluş yıl dönümleri kutlandı.

Gelecek yıllardaki kutlanmaların artan heyecanlarımızla ve  daha büyük coşkular içerisinde kutlanmasını temenni ediyor, emeği geçenleri yürekten kutluyorum.. 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER