ANILARDA KURTULUŞ BAYRAMLARI…
1914 yılında
patlak veren Birinci Cihan Harbi ile
devam eden savaş yılları sonunda müstevlilere karşı verilen kurtuluş mücadelesi, yani
İSTİKLAL HARBİ sonunda ülkemizin
tam bir bağımsızlığa kavuştuğunu biliyoruz.
9 Eylül 1922
günü son palikaryalara Ege sularının
mezar olmasından sonra başlatılan
kurtuluş şenlikleri o gün bu gün devam
edip gelmekte, yurdun her tarafında coşku içinde gerçekleştirilmektedir.
Her zaman
dediğimiz gibi vatan savunması üzerine
verilen kavganın bir bölümünü oluşturan Gümüşhane’nin kurtuluşu da bunlardan birisidir..
15 Şubat 1918 günü
istila kuvvetlerinden arındırılan şirin Gümüşhanemizde yapılan kurtuluş şenlikleri
zaman zaman inkitaya uğramış olsa da 12 Eylül
1980 darbesinden sonra kurulan (5) kardeşler konseyi kararı gereğince bu görev İl’lerde Valiliklerin desteği ile yerel yönetimler sorumluluğunda sistemli bir şekilde gerçekleştirilmesi
sağlanmıştır.
Şehrimizin
Kurtuluş Bayramı hakkındai yazılarımızı
genelde kurtuluş günü olan 15 Şubat tarihinden önce yazma geleneğini bu kez bozarak, gözlemlerimizle pekiştirmeyi yeğleyerek “Kurtuluş günü” sonuna bıraktık.
Açık söylemek gerekirse
kurtuluş günü etkinliklerinin resmi
boyutuna diyeceğimiz yok. Ama diğer etkinliklerde bize göre bazı eksikliklerin olduğu gözlerden kaçmadı..
Malumunuz, kurtuluş
şenlikleri köyde- kentte oturan tüm yurttaşların katılımı ile gerçekleştirilip
coşkunun herkes tarafından paylaşılması
kurtuluş vurgusunun genç nesillere aktarılması bakımından büyük önem arz
etmektedir. Bu gerçek her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Toplumun bu
duyarsızlığına nasıl bir çare üretilir, katılım nasıl sağlanabilir incelemek, araştırmak
lazımdır diye düşünmekteyim.
Bu bağlamda, sayıları
fazla olmasa da 8-10 kadar süvari hemşerimizin
bindikleri atlarla yaptıkları gösteriler işe yaradı. Bu atlı birlik, törenlere renk katmakla kalmadı
halkın kurtuluş bayramından haberdar olmasına da büyük ölçüde katkı sağlamış oldu diyebiliriz.
Oturduğum Cengiz
Topel Sokakta evlerine bayrak asanların sayısı bendeniz dahil bir elin parmak
sayısı kadar ancak vardı diyebilirim…
Oysaki mazideki kurtuluş
şenliklerine baktığımızda, katılımın yoğun olması için köylerdeki vatandaşlar şehre taşınır, zafer takları kurulur, kurtuluşu simgeleyen gösteriler (muhaceret
göç kafilesi, milis kuvvetlerinin düşman
kuvvetleri ile çatışma sahnesi v.b.), akşam seansında kurtuluşu hatırlatan tiyatrolar, köylerin halk
oyunları ekibi, şehrin gençlerinden
oluşan şarkı-Türkü koroları program
sunarlardı..
İlk kez izlediğim 15
Şubat 1957 kurtuluş bayramında Mehter Başı Rahmetli Sabahattin Aytaç, Mehteranlar: Lütfi Muş, Sami Esen, Erol
Eskicioğlu, Saha komutanı Vehbi Durak, Milis kuvvetleri Komutanı Aziz Bayraktar
ve halktan konuşmacı Cemal Elamdar’ı hatırlamak anılardaki kurtuluş bayramını
anlatmaya yeter de artar kanısındayım.
Bununla da
kalmadı. Askerde mızıka bölüklerinde görev
yapanlar da askerlik şube
kayıtlarından bulunarak bando teşkil edilmişti. Bu yetenekli hemşerilerimizin
bir çoğu da devlet dairelerinde memur olarak görevlendirilerek tüm
bayramlarda gösteri yapmaları
sağlanmıştı.
Senede bir gün şehrin UTKU günü için halkı motive edecek aksiyonlar
oluşturulmadıkça katılımı sağlamak olası değildir. Örnek verecek olursak: Geçtiğimiz yıllarda
bir bayram öncesi TRT çekim yapacak
dendi. Halk şehre akın etti.,
Netice itibariyle,
14 Şubat Torul,15 Şubat Gümüşhane,17 Şubat Kelkitimizin 101. kurtuluş yıl
dönümleri kutlandı.
Gelecek yıllardaki
kutlanmaların artan heyecanlarımızla ve
daha büyük coşkular içerisinde kutlanmasını temenni ediyor, emeği
geçenleri yürekten kutluyorum..