ARAF

GÖNÜL ALTUN YAZDI Sustum! Gel de duy beni, dilsizim, ”ARAF” tayım. Beni bul, bana getir, ”KUN” dan geçtim, ”KAF” tayım. Söyle nedir bu figan, bülbülün derdi nedir? Gülleri biçti hazan, ben başka “TARAF” tayım. Ruhumu sıkıp sıkıp bir çarmıha gerdiler. Benden aldılar beni, başka beni verdiler. Tüm pişmanlıkları yollarıma serdiler. Ne onları affettim, ne de […]

GÖNÜL ALTUN YAZDI

Sustum! Gel de duy beni, dilsizim, ”ARAF” tayım.
Beni bul, bana getir, ”KUN” dan geçtim, ”KAF” tayım.
Söyle nedir bu figan, bülbülün derdi nedir?
Gülleri biçti hazan, ben başka “TARAF” tayım.

Ruhumu sıkıp sıkıp bir çarmıha gerdiler.
Benden aldılar beni, başka beni verdiler.
Tüm pişmanlıkları yollarıma serdiler.
Ne onları affettim, ne de kendim “AF” tayım.

Nefsim dağlardan yüce, ruhum deryadan derin,
Kölesiyim ardımdan lal olmayan dillerin,
Elmasın kıymetini bilmeyen ehillerin,
Değersiz kılmak için sattığı “SAHAF” tayım.

Geldi geçti seneler, gönlüme vura vura,
Beni içti seneler, önümde dura dura,
Kahrı seçti seneler, ne yazı var ne tura,
Kandırdı beni hayat, sandım ki “SARRAF” tayım.

Zaman benden geçmiyor, ben zamanın içinde,
Varlığım, bir yokluğun tasavvufi hiçinde,
Aylar, günler, mevsimler, anlamsız bu biçimde,
Ben on üçüncü aydaki sekizinci “HAFTA” yım!

Exit mobile version