Aruz Kalıplarında Hikmet Pırıltıları (4)
Şair Ali Özdoğan
YÂ RAB…
Sana dönmek seni bilmek seni sevmekte sürûr
Dileriz affını yâ Rab bize zul oldu gurur
Kimimiz elleri açmış kimi kâbende durur
Dileriz affını yâ Rab bize zul oldu gurur
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
ÖMÜR
Geçme ömür dur da biraz Hû deyû
Hakk’a dönüp zikr ü niyâz eyleyim
Gör şu nefis perde eder der uyu
Saç vü sakal oldu beyaz neyleyim
Müfteilün müfteilün fâilün
BAKİ MİDİR, FANİ Mİ?
Uçup gider ömrümüzün hoş çağı
Soran mı var bâki midir fâni mi
Ecel gelir gör çözülür diz bâğı
Haber veren yok mu acep âni mi
Mefâilün Müfteilün fâilün
NE DERİ?
Şu hayal içre geçen ömrüme sevdâ mı serab
Ne derim aşka düşen gönlüme olmuşsa harab
Severim cân-ı gönülden bilirim nîmet-i Rab
Ne derim aşka düşen gönlüme olmuşsa harab
feilâtün feilâtün feilâtün feilün
COŞTU
Coştu aşkıyla gönül yine zikrinde bugün
Andı Rabbim diyerek seni fikrinde bugün
Kalb ü rûh doldû huşû sana şükründe bugün
Andı Rabbim diyerek seni fikrinde bugün
Fâilâtün feilün feilün müfteilün
SEN
Sev ki sevdâ ile aç o gönül bâbını sen
Bul olur rûha ilaç çile erbâbını sen
Nur-u nardan görünüp açılır sırr-ı cemal
Eyle ol ser’ine taç O’nu ahbâbını sen
Fâilâtün feilün feilün müfteilün
AH MECAZ!..
Bir nağme misal ruhuma hoş geldi de ismin
Pek sevdi gönül âlemimi kapladı cismin
Ah yazdı kader sende imiş takdiri cânâ
Vallahi değişmem ki bu aşk değdi cihâna
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
VERMEDİ
Vermedi bir dem safâ nâz ü tegâfüldedir
Âşığa sunmuş cefâ hârı misal güldedir
Vâ esefâ bin defâ vâ esefâ yok vefâ
Âşığa sunmuş cefâ hârı misal güldedir
Müfteilün fâilün müfteilün fâilün
O GÜL ÇEHRE
Şen gönlümü küstürdü o gül çehre benim
Döndürdü hayatım ne çabuk zehre benim
Nimet bilirim yok ki sözüm dehre benim
Döndürdü hayatım ne çabuk zehre benim
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûl
ŞU GÖNÜL
Yalnız seni sevmiş şu gönül sen de inansan
Aşk derdini çeksen de biraz hasrete yansan
Bilmez gibi sevdâ ne demek onla sınansan
Aşk derdini çeksen de biraz hasrete yansan
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
HEVA
Bizde makam rast olur sûzidilârâ nevâ
Koltuğa râm olmayız gizli riyâ muhtevâ
Dilde yalan hizmetin âhiri görsen nedür
Kabri azâb eyleyen üç güne âit hevâ
Müfteilün fâilün müfteilün fâilün
BİR AN İMİŞ
Bir ân imiş ömür denen acz içreyim devam içün
İz’an edip de Hû desem nef’sim komaz hevâm içün
Bilmem nedir bu hâletim kurtar bitir atâletim
Kaldır benim cehâletim ya Rab benim devâ’m içün
Müstefilün mefâilün Müstefilün mefâilün
BENLİK
Gör âşikar bu îcad balon misali benlik
Üfler durur gavurlar mahallemizde şenlik
Herkes akıllı âmâ ne fitnedir muammâ
Kardeş miyiz dilemmâ zâyi olan esenlik
Müstefilün feûlün mefâilün feûlün
SULH
Elbette sulh ne güzel nerde cihandaki sulh
Gör âşikar ya savaş gör aldananlara yuh
Gasp ettiler fukarâ hem oldular medenî
Den’î derim bu güruh den’î suratlara tuh
Mefûlü müfteilün mefûlü müfteilün
CANA
Aşkın ile bahârım sensiz gönülde kışlar
Sorsam mı sana cânâ aşktan mıdır bakışlar
Duydum ki unutulmuş sevdâyı haykırışlar
Sorsam mı sana cânâ aşktan mıdır bakışlar
Mefûlü feilâtün mefûlü fâilâtün
EMANET
Vallahi şu can sende olan tatlı emânet
Dur korkma aman sâhibi var sen de emân et
Kim verdi ise onda kalır Hû de imân et
Dur korkma aman sâhibi var sen de emân et
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
SENDİN
Sendin gönülde olan sensin gönülde kalan
Sevdâ denen bu imiş baktıkça kalbe dolan
Nîmet bilip de derim bir tek cefâsı yalan
Sevdâ denen bu imiş baktıkça kalbe dolan
Mefûlü müfteilün mefûlü müfteilün
ÖMÜR
Eyvah geçen şu ömür bir dem misâli biter
Firkat harâbı gelir yârin visâli biter
Zulm ü sitem yetişir aşk imtisâli biter
Firkat harâbı gelir yârin visâli biter
Mefûlü müfteilün mefûlü müfteilün
GELDİ
Geldi güzüm kışlarım kâm ararım fâniden
Gam dolu alkışlarım sustu susar âniden
Kalb ü derûnum bekâ arzuluyor Sâniden
Gam dolu alkışlarım sustu susar âniden
Müfteilün fâilün müfteilün fâilün
ŞU GÖYNÜM
Mehtapta nur cemâlin deryâ yüzünde sanki
Nimet bilir şu göynüm can içresin inan ki
Dursun ve bitmesin hiç bir başka tatlı an ki
Nimet bilir şu göynüm can içresin inan ki
Mefûlü failâtün mefûlü fâilâtün
HATIRAN DOLMUŞ
Gel perîşân oldu göynüm firkatin cânım yakar
Hâtıran dolmuş derûnum orda canânım bakar
Çıkmıyor rûhumda mâzî sanki şimşekler çakar
Hâtıran dolmuş derûnum orda canânım bakar
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
DÜZENBAZ
Vallahi kaderden bilirim korkma düzenbaz
Bilmem ki ne yaptım da senin yâdına geldim
Kuldan gelecek cüz’i ceza hem sana çok az
Mahşer günü sen sanma ki feryâdına geldim
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
PEYÂMİ
Değmez ki çürük mal nideyim hepsi de fânî
Doydum diyecek vakti bile vermedi Sânî
Bir hikmeti var anlamamış ben gibi âmî
Dalmış sanıyor gitmeyecek saf bu Peyâmi
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
KÂNİ EFENDİ
Din ile dünyayı eyledi îmar
Koştu dönüp durdu Kâni efendi
Âhiri üç günde oldu tarümar
Terki diyâr etti âni efendi
Müfteilün fâilâtü feûlün
BİLMEM
Bilmem neye âşık âdem efendi
Dertten yana nazdar keyfiyle mâmur
Bin yüzlü riyâkar hâlinde fendi
Rûhunda maraz var pis nefse memur
Mefûlü mefâîlün fâilâtün
AYNA
Pek sevdi güzellik görünen aynayı âdem
İz’an ederek bakmadı hiç rengi güneşten
Vallahi muammâ da değil zâhiri mâdem
Hakk’tan diyerek kâm alalım kardeş ü eşten
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
HİKÂYE
Bu iş burda bitmez dedi ekledi
Hesâbınla bekler seni âhiret
Duyan şâki bir titredi bekledi
Sevâb işle ol şerleri tâhir et
Feûlün feûlün mütefâilün
SAKIN
Gönül seni saklamış unutur sanma sakın
O aşkı yasaklamış sana tek senle yakın
Harâbını görme dur nice saçlarda akın
O aşkı yasaklamış sana tek senle yakın
Mefâaletün mefâaletün müfteilün
CANA
Gülerdi seninle sanki çiçekler
Umûda uçardı şen kelebekler
Gönül yine sende hep seni bekler
Firâkta bırakma âşığı cânâ
Ecel mi bu aşk mı kastı şu câna
Mefâaletün mefâaletün fâ
SERABINA DEĞME
Sorarsa unuttu söyleme sen ki
Hatırda kalan o sevdiği sansın
Sitemli ve âsi varsa o dengi
Serâbına değme kendi usansın
Mefâaletün mefâaletün fâ
İLÂHİ
Sevâbını sorma eyle itâat
Kulun görevinde tâat ü tâat
Resûlüne aşkla iste şefâat
Gıda ki şu rûha hoş amedîdir
Mefâaletün mefâaletün fâ
İLÂHİ
Kim benim der hep senindir cümle âzâ kalb ü can
Zikre durmuş ten hüceyrat Hû deyûben şâduman
Ya Rahim der Yâ Kerim der zerreyiz cennet uman
Zikre durmuş ten hüceyrat Hû deyûben şâduman
Fâilatün fâilâtün fâilâtün fâilün
SÖYLE
Gönülde seninle yanımda sensiz
Ateş mi firak mı sorup da söyle
Hezârı yakar ya o gül dikensiz
Kebab mı ciğer mi görüp de söyle
Müfâaletün/mütefâilün/ fâ
CANA
Severim gönülden inan ki cânâ
Bilirim ki sevdâ nasiple kâim
Kaderimde yazgım derim cihânâ
Sanadır bu aşkım seninle dâim
Mütefâilün fâ mefâilün fâ
BÜLBÜL
Nicedir bu hâlin ne oldu bülbül
Daha açmamıştır o gül-i rânâ
Dayanıp sabır sun biraz tehammül
Gelecek bahârın duyur cihânâ
Mutefâilün fâ mefâilün fâ
CANA
Devâ mı bu dert midir beni mest eyler
Sever mi acep derim soramam cânâ
Sitemli bakışların cana kast eyler
Revâ mı ki hayra ben yoramam cânâ
Mefâaletün mefâaletün fâlün
BİLMEZ
Görür de gözünde yaşları silmez
Kalır mı gönülde sevgiyi bilmez
Güler sanıyor o tâlihi gülmez
Kalır mı gönülde sevgiyi bilmez
Müfâaletün müfâaletün fâ
KADERİMDESİN
Seni gördü gözlerim senden uzak kalamaz
Nerelerde der gönül sevmiş arar bulamaz
Kaderimdesin inan sensiz murâd alamaz
Nerelerde der gönül sevmiş arar bulamaz
Mütefâilün mefâîlün mefâaletün
NİYE?
Niye saçlarımda kar geçmiş mi şimdi bahar
Nice bir hüzün sarar gönlüm ümîdi arar
Bitiverdi karcığar artık sabâda karar
Nice bir hüzün sarar gönlüm ümîdi arar
Mütefâilün mefâîlün mefâaletün
AH MECAZ!..
Susamaz ki gözlerin bana söyler her şeyi
Nice sevgiler yalan sevemem der kimseyi
Unutur muyum sanır o ciğer-sûz bûseyi
Nice sevgiler yalan sevemem der kimseyi
Mütefâilün mefâaletün müstefilün
AF İSTERİM
Daldım ateşlere ben ne çıkardı fâniden
Sandım ki bitmeyecek ecelim mi âniden
Af isterim bükerek şu boyunla Sâniden
Sandım ki bitmeyecek ecelim mi âniden
Müstefilün feilün feilün mefâilün
HİKMET NEDİR?
Hikmet nedir acabâ şu gönül ne ben neyim
Ni’çün sever dururum nice derde bende’yim
Bildim ki ruh sınanır o izinle tendeyim
Ahret içün yaşayıp ölecek bedendeyim
Müstefilün feilün feilün mefâilün
ZİKRE DURMUŞ
Kadrin bilip zikre durmuş hû deyûben kâinat
Mest oldu zerrâtı Allah der döner gör dâimâ
Binler sanat içre şevkten sanki açmışlar kanat
Şol gafletin zehri var âdem deyip eyler imâ
Müstefilün fâilâtün fâilâtün fâilün
AH MECAZ!..
Ruhumda kalan hatıralar aşkınla filizler
Güller gibi lal renkli o akşamlardaki izler
Sevdâlı gönül yârelenir feryâdını gizler
Güller gibi lal renkli o akşamlardaki izler
Müstefilü müstefilü mefûlün feilâtün
UZAK TUT
Kibirden pek kavi gönülden uzak
Salınsın titresin ne âciz içi
Kapılmış bilmiyor nefisten tuzak
Uyanmak istemez uzak tut hiçi
Mefâîlün mefâilün fâilün
NUR SAFASI
Gönülde bu akşam nur safası var
Elem dolu kalbin bin devâsı var
Visâl-i huzûrun muhtevâsı var
Gelin dönelim biz kâbeden yana
Dönüp diyelim Hû ol şifâ cana
Mefâaletün/Müstefilün/feûl
BİR TATLI ÜMİT
Bir tatlı ümîd sarsa bizi cennete dâir
Vallahi gelir rûhumuza bâki cevâhir
Yaz hikmeti yaz durma ne şu fânide şâir
Vallahi gelir rûhumuza bâki cevâhir
Müstefilü müstefilü mefâilü fâlün
GENÇLİĞİM
Saklar mı acep gençliğimi verse ya yıllar
Ah eyleyerek özleyesi tatlı fasıllar
Bitmiş mi rüyâ karşıladı şimdi asıllar
Ah eyleyerek özleyesi tatlı fasıllar
Müstefilü müstefilü mefâilü fâlün
GEL DİNLE DE BAK
Gel dinle de bak şarkısını dalda hezârın
Neş’eyle açan goncalara sundu nazârın
Şevk içre geçer der acısı sînede hârın
Neş’eyle açan goncalara sundu nazârın
Müstefilü müstefilü mefâilü fâlün
VUSLATI BEKLER
Sen firkati gör kor alevi yandı yürekler
Büryâna döner âşkı ile vuslatı bekler
Ah nerde o gül bahçeleri nerde çiçekler
Büryâna döner âşkı ile vuslatı bekler
Müstefilü müstefilü mefâilü fâlün
SEN HÛ DE
Bak hepsi gider gör su gibi kutlu şu günler
Bin neş’e huşû yâd edile kaldı hüzünler
Sen Hû de gönül belki yine yazgı kavuşmak
Ondan geliyor anla sana cümle hüsünler
Müstefilü müstefilü mefâilü fâlün
CANA
Cânâ sanki şu firkat katlime ferman olacak
İmdâd kıl bana vuslat derdime derman olacak
Hasret çekti gönül-hûn ah ile giryân olacak
İmdâd kıl bana vuslat derdime derman olacak
Mefûlâtü mefâîlün feilâtün feilün
GÖNÜL
Nicedir âteşi aşkın yandı kor oldu gönül
Seviyorsun ya sevilmek hayli zor oldu gönül
Küsemezsin o bakışlar sanki hor oldu gönül
Seviyorsun ya sevilmek hayli zor oldu gönül
Feilün müfteilün Müstefilün fâilun
SEVEN ÇİLEKEŞTİR
Firkatte cefâ bin kere ölmek ile eştir
Sevdâda safâ hep batacak nûr-u güneştir
Sen sev diyemem varsa seven bil çilekeştir
Sevdâda safâ hep batacak nûr-u güneştir
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
HÜCRE
Zannediyor ki hayat buldu emin yaşıyor
Yâhu niçin bilemez hücreyi Hakk taşıyor
İsmini kendi sanıp boşboşa uğraşıyor
Tövbe demezse yazık haddini çok aşıyor
Müfteilün feilün müfteilün feilün
SENİ
Ne derin uykuda gözler bu rüyâ tatlı rüya
Seni görmüş seni sevmiş seni kıskandı güyâ
Anlatırsam acaba derdimi saklar mı suya
Seni görmüş seni gözler seni kıskandı güyâ
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
GÖNÜLDEN
Rüzgar getirip verse haber mâh-ı gönülden
Silseydi felek yaktı firâk vâhı gönülden
Feryâd ederim duymadı eyvâhı gönülden
Silseydi felek yandı ciğer vâhı gönülden
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
CEFAKAR
Minnet mi kalır bunca ezâ verdi cefâkâr
Sevda denilen âteş-i âşk rûha cefâ kâr
Yıkmazdı gönül lânesi kim olsa vefâkar
Sevda denilen âteş-i âşk rûha cefâ kâr
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
BİR TATLI BAHARDIR
Bir tatlı bahardır bana çeşmindeki mânâ
Ah söyleyemem sır bilirim aşkımı cânâ
Kimdir ki bu sevdâyı koyan dîl ü cihânâ
Ah söyleyemem sır bilirim aşkımı cânâ
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
AŞK
Bir tatlı serâb sanki şu aşk vuslatı yok mu
Kısmet bilirim amma yakar sînede ok mu
Hep firkate ağlar şu gönül gülmesi çok mu
Kısmet bilirim amma yakar sinede ok mu
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
SİTEMKÂRIM
Devâdır rûha, bir baksa o bî misal sitemkârım
Sever gönlüm sever amma bilir ki tek sitem kârım
İnanmam tövbeler etse dağılmıyor şu efkârım
Sever gönlüm sever amma bilir ki tek sitem kârım
Mefâîlün/mefâîlü mefâilün/ mefâîlün
CANA
Gönül dermânı sendendir yetişmez mi bu gam cânâ
Şifâyâb eyle şenlendir yetişmez mi bu gam cânâ
Hezârın derdi güldendir görüp sen dâhi dinlendir
Şifâyâb eyle şenlendir yetişmez mi bu gam cânâ
Mefâîlün mefâîlün mefâîlü mefâîlün