Aruz Kalıplarında Hikmet Pırıltıları (8)

Şair Ali Özdoğan NAĞMELERİN SIRRI Gülşende o hoş nağmelerin sırrına ersen Ah sen de seversin a güzel yok bile dersen Gel rûhumu sar yar diyerek gönlünü versen Ah sen de seversin güzelim yok bile dersen Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün  ZEHRİ DE VAR Aldanma hezâr zehri de var goncada hârın Billahi geçer gün gibidir aşk-ı bahârın […]

Şair Ali Özdoğan

NAĞMELERİN SIRRI

Gülşende o hoş nağmelerin sırrına ersen

Ah sen de seversin a güzel yok bile dersen

Gel rûhumu sar yar diyerek gönlünü versen

Ah sen de seversin güzelim yok bile dersen

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

 ZEHRİ DE VAR

Aldanma hezâr zehri de var goncada hârın

Billahi geçer gün gibidir aşk-ı bahârın

Her şarkıda firkat olacak bâis-i zârın

Billahi geçer gün gibidir aşk ü bahârın

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

 YAZISIN RUHUMA

Yazısın rûhuma nakş eyledi Mevlâ ya seni

Vererek nîmet-i aşk eyledi evlâ ya seni

Ki şikayet edemem cevr ile Mevlâya seni

Vererek nîmet-i aşk eyledi evlâ ya seni

Feilatün feilatün feilatün feilün

 BEN NEYİM DEVLETİM O..

Yok canım şimdi caiz akçe her hakka hâiz

Bence! faiz ferâiz ben neyim devletim o

Vakt-i bin afiyettür kızma hâlis niyettür

Böyle bir cem’iyettür ben neyim devletim o

Fâilün fâilâtün fâilün fâilâtün

GÜN GEÇER

Perdedir çeşmimde aşkın dem ü devrânım geçer

Gün geçer mâzim geçer ah akl ü kervânım geçer

Dâr-ı ukbâ’çün verilmiş imtihan ânım geçer

Gün geçer mâzim geçer ah akl ü iz’ânım geçer

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

SAÇTAKİ AKLAR

Tutma eller gibi cânâ beni hor görme sakın

Sanma ömrüm ebedîdîr sözü var saçta akın

Geçecek aşka inat gün gibi yıllar ne yakın

Sanma ömrüm ebedîdîr sözü var saçta akın

Feilatün feilatün feilatün feilün

ŞEYTAN ESİR EYLEMİŞ

Şeytan esir eylemiş unutturmuş terkini

İslam malından sayar bırakmaz âslâ kini

Güyâ kızar nam bilir ne müşküldür teskini

Makbul sanır laf sokar benî âdem keskini

Mefûlü müstefilün mefâîlün fâilün

AH MECAZ..

Gönlüm seninle tattı aşktan yana ne varsa

Bin derd-i hasretiyle aşkıyla seni sarsa

Gel der misin sorarsa yalnız seni ararsa

Bin derd-i hasretiyle aşkıyla seni sarsa

Mefûlü fâilâtü müstefilü feûlün

EYVAH…

Eyvah de nefsine oldu da yâver

Ruhunda insanı sildi dilâver

Rabbin emaneti bilmedi cânı

Şeytanla birliğe verdi zamânı

Ömrünce bir kere gelmedi vecde

Bilmem ki kabrini etti mi secde

Mefûlü müfteilün feilâtün

AŞKTAKİ MANA

Kalbimde senin aşkını görmez gibi cânâ

Hep naz ü tegâfülde midir aşktaki mâna

Elden ne gelir ah küsemem gördüğüm âna

Hep naz ü tegâfül mü o aşkında ki mâna

GÜL-İ RANA

Sun bûy-i vefa Ah yetişir böylesi aşka

Dolmaz şu gönül lânesi sensiz gül-i rânâ

Bambaşka sever hissederim ben seni başka

Duy nağmelerim bak ne derim söyle cihâna

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

RENCİDE ETME

Kırıp şu göynüm etme rencîde

Revâmı cânâ sel olur dîde

Visâl içün yer yok mu ümmîde

Revâmı cânâ sel olur dîde

Mefâilün müstefilâtün fâ

BÜLBÜL

Meyl eylemedi hiç şevk u tarab olmadı bülbül

Düşmem diyerek aşka harab olmadı bülbül

Bir dem-i safâ görmedi ah gülmedi amma

Vuslat ile sermest-i serâb olmadı bülbül

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

GÖLGEYE KUL OLMA

Aslını bul vaslına gel âşıkan

Gölgeye kul olma o zul âşıkan

Nerde edeb serde edeb âşıkan

Kârı ebed kârı ebed âşıkan

Geçti bahar goncada hâr âşıkan

Leyl ü nehâr sonrası bâr âşıkan

Müfteilün fâilün müfteilün fâilün

GONCADA HÂRIN

Gülzâre nazâr eyledi feryâd ile heyhat

Ağlar şu hezâr hasreti var bunca bahârın

Her nağmede hep aynı murâd yâd ile heyhat

Şol yâre yakar nârı mı var goncada hârın

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

GAFİL Ü NADAN

Hakk dînini etmiş basamak gâfil ü nâdân

Kim gördü deyû kollayarak çıktı cumâdan

Bilmez ki rezil nefsini vah şeytana teşne

Yâ Rabbi yanup kahrolacak bilse ateş ne

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

HEY!..

Ünvâna basıp yükselecek korktu semâ hey

Allâmeye bak gör cüceden neşvünemâ hey

Hayretle güler bin seneden ol kudemâ hey

Ahlakı nemâ rûhu nemâ zihni nemâ hey

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

AH MECAZ !..

Saklayamam sır değil yazgı kadersin bana

Nâzeninim söyle sen naz mı edersin bana

Ah şu tegâfül nedir sevme mi dersin bana

Nâzeninim söyle sen naz mı edersin bana

Müfteilün fâilün müfteilün fâilün

ALDANDI GÖNÜL

Ömrüm mü geçen yoksa zaman hâlimi yazmış

Ah bunca hevâ kâm alınan az ki ne azmış

Firkat yetişir tatlı bahar kışta ayazmış

Aldandı gönül sandı hayat neş’e vü sazmış

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

AT FANİYİ..

Ah neş’e nedir ânı temâşâ vü nazâr et

Firkatle geçen ömrüne bak neş’eni zâr et

Sen kalbini bul nefs ile gel terk-i bazar et

At Fâniyi at dönme sakın ahreti kâr et

At fâniyi kim alsa bırak ahreti yâr et

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

TATLI YALAN

Bir hâtırasın bil ki derûnumda kalan sen

Varsın ama firkatle serâp tatlı yalan sen

Bin cevr ile sevdâlıyı bin derde salan sen

Varsın ama firkatle serâp tatlı yalan sen

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

EY YÂR-İ FÜSUNKAR

İncitme yeter kalbimi ey yâr-i füsunkâr

Bak yâreledin yârelerim eyleme inkâr

Cevrin kalacak sanma sakın sanma sakın kâr

Bak yâreledin yârelerim eyleme inkâr

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

İLÂHİ

Fânî ömür bilmeyen ağlar ha ağlar gönül

Firkatle vuslat yürek dağlar ha dağlar gönül

Âkil olan kalbi hep Rabbiyle bağlar gönül

Firkatle vuslat yürek dağlar ha dağlar gönül

Âkil olan kalbi hep Rabbiyle bağlar gönül

Müstefilâtün feul müstefilâtün feul

EN TATLI AHVAL

Ruhumda akşamların mehtaplı hoş hâli var

Coşkunca sevdâların en tatlı ahvâli var

Ümmid-i Cennet misal binlerce amâli var

Coşkunca sevdâların en tatlı ahvâli var

Müstefilâtün feul müstefilâtün feul

NİÇİN GÖREMEM?

Ümmîd-i vasl-ı cennet uzak kılındı âhi

Fânîye hasredilmiş bakış kimden ki sâhi

Dâim güyâ hayâtım bu hal nedir ilâhi

Bâkî miyim ki görmem önümde kabri dâhi

Mefûlü fâilâtün mefâilün feûlün

DUYMADIM

Duymadım ben şaduman olmuş gönül hiç bir defa

Sevdi Leylâdan azaplar çekti Mecnun bin cefâ

Yok mu cânâ yok mu bir dem âşıkan sürsün safa

Sevdi Leylâdan azaplar çekti Mecnun bin cefâ

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

GÖNÜL

Bir teselli vermedin hasrette avâre gönül

Ah ne çekti yâr elinden bulmadı çâre gönül

Bitmiyor ki âşıkânın çaresi yâre gönül

Ah ne çekti yâr elinden bulmadı çâre gönül

Fâilâtü fâilâtün müfteilün feilün

BÜLBÜLDE SES

Ey vefasız kalbimin feryâdıdır bülbülde ses

Âşıkânın derd içinden yâdıdır bülbülde ses

Âteşî buz bir sabânın bâdıdır bülbülde ses

Âşıkânın derd içinden yâdıdır bülbülde ses

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

NERDESİN CANA

Yok tahammül âteşi aşkınla kor etme yakıp

Nerdesin cânâ bana bir vaslı zor etme yakıp

Hûn akar şol dîdelerim etme kör etme yakıp

Nerdesin cânâ bana bir vaslı zor etme yakıp

Fâilatün müfteilün fâilâtün feilün

GÖNÜL

Yanarken içinde sevdâ ateşi

Geçer sanma yâre seçmiş şu gönül

Doğarmış batan o akşam güneşi

Şarâb-ı serâbı içmiş şu gönül

Mefâîlü fâilâtün feilün

CANA

Kanar gönlümde sevdâ, âteşi dağlar beni

Sarar ümmîd-i aşkın hep sana bağlar beni

Firâkın yaktı cânâ, el bile ağlar beni

Sarar ümmîd-i aşkın, hep sana bağlar beni

Mefâîlün feûlün müfteilün fâilün

YA RAB..

Hâl-i pürmelâlimiz nefs-i rezilden zuhur

Perde oldu rahmetin yakmadı meşhur buhur

Fâilâtü fâilün müfteilün fâilün

UTAN

Hayat nedür ya şu mevt, şarâb-ı nisyân içüp

Unutma kendini kul cehil vü isyan seçüp

Utanmıyor da yüzün çiçek nebattan utan

Zikir vü tesbihi duy şu kâinattan utan

Mefâilün feilün mefâilün fâilün

ATEŞ NEDİR BİLMEDİN

Ah nihandur amma bak sen ayna söyler kim nedür

Kim rezildür kim riyâkar kim makam’çün teşnedür

Nâma düştün kâma düştün câma düştün alçalup

Ben deyû haktan çalup dur bilmedün âteş nedür

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

SEV KARDEŞİ

Cehl içre tutup nefsle vurur mü’mini şeytan

Küffâra medih eyleterek kardeşe bühtan

Aldanma yeter bak ne diyor ol yüce Kuran

Sev kardeşi sev beri dost olmayacaktan

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

AŞKTAKİ MANA

Kalbimde senin aşkını görmez gibi cânâ
Hep naz ü tegâfülde midir aşktaki mâna
Elden ne gelir ah küsemem gördüğüm âna
Hep naz ü tegâfül mü o aşkında ki mâna

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

Exit mobile version