Aşure Günü Yaklaşıyor…

Aşure günü… Muharrem ayının onuncu günü… Bu yıl; 30 Eylül 2017 Cumartesi günü aşure günü… Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202) “Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48) Hazreti Aişe (r.ah) […]

Aşure günü… Muharrem ayının onuncu günü…

Bu yıl; 30 Eylül 2017 Cumartesi günü aşure günü…

Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)

“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)

Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte… Allah Rasulü Medine’ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş… (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)

Aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı da, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)’in torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.

Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; “farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları”, “birlik” gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.

AŞURE GÜNÜ NELER YAŞANDI?

Muharrem ayında Aşura yapılması da Müslümanlarca oldukça önem arz etmektedir. Osmanlı’da daha da yaygınlaşan Aşura yapımının tarihçesine bakmak gerekirse Arapça ‘Aşara’ kökünden türemiştir. Kur’an-ı Kerim’de ise Fecr suresinin 2.ayetinde Türkçe manası olarak şu şekilde geçmektedir “Yeminler olsun o on geceye”. Aşura gününde 10 farklı peygamberin başından büyük hadiseler geçmiştir bu hadiseler ise şu şekildedir;

1. Allah, Hz. Musa’ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2.Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3.Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4.Hz. Âdem’in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5.Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6.Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7.Hz. Davud’un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8.Hz. İbrahim’in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9.Hz. Yakub’un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10.Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.

 

Exit mobile version