Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

BAKAN SOYLU: PKK’NIN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İNTERNET SİTESİ

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İNTERNET SİTESİ HABERİ -16.02.2021

Bakanımız Sn. Soylu, TBMM Genel Kurulunda, Irak’ın Kuzeyi Gara bölgesinde icra edilen Pençe Kartal-2 Harekatı hakkında bilgi verdi.

Bakanımız Sn. Soylu, “Bu ailelere sadece bir vatandaş muamelesi yapmadık. Ama kimlerin nasıl görüştüğünü, bu ailelerimizi nasıl istismar etmeye çalıştıklarını, nasıl PKK’ya yönelik yeni bir alan açmak için çaba sarf ettiklerini söyleyeceğim.” dedi.

Bakanımız Sn. Süleyman Soylu, Gara’da PKK tarafından şehit edilen Türk vatandaşlarının aileleriyle yaptıkları görüşmelere ilişkin “Biz, bu ailelere sadece bir vatandaş muamelesi yapmadık, Allah şahittir, evlat olduk. Her üç ayda bir görüştük ama kimlerin nasıl görüştüğünü, bu ailelerimizi nasıl istismar etmeye çalıştıklarını, nasıl PKK’ya yönelik yeni bir alan açmak için çaba sarf ettiklerini söyleyeceğim.” dedi.

Bugünün hüzünlü bir gün, yas günü olduğunu dile getiren Sn. Soylu, milletin, ülkenin ve şehit ailelerinin acısını paylaşmanın, bulundukları görevden daha ziyade bir evlat, bir insanlık ve aile vazifesi olduğunu ifade etti.

Gara’da şehit olanların aileleriyle kaçırıldıkları günden itibaren 5-6 yıldır tek bir aile olduklarını, dertleriyle dertlendiklerini belirten Bakanımız Sn. Soylu, şehitlere Allah’tan rahmet diledi, bu operasyonda şehit olan kahramanların yakınlarına başsağlığı, yaralananlara ise geçmiş olsun dileklerini iletti.

Bakanımız Sn. Soylu, dün bir şehit cenazesine katıldığını belirterek, “Ünzile teyzeyi dün tanımadım. İçişleri Bakanlığımın ilk gününden itibaren evladı nasılsa biz öyleyiz. Dün, Balıkesir’de evladını toprağa veren Sülbiye anneyi dün tanımadım. Eskişehir’deki Ayşe Güler ablamızı dün tanımadım. Gardırop siyasetçisi değiliz biz, gönlümüzle üzerimize düşen meselenin nasıl yapılabileceğini bilerek, bu meseleleri milletimize layık bir şekilde gerçekleştirebilmek için, bize verilen sorumluluğu bu dünyada da öte dünyada da yerine getirebilmek için çaba sarf eden arkadaşlarınızız.” diye konuştu.

Ünzile teyzenin, kendisine bir cümle söylediğini aktaran Bakanımız Sn. Soylu, “İlkin anlamadım, bir daha eğildim, evladıyla ilgili, acısıyla yüreğiyle ilgili bir şey söylemedi. Üç defa ‘Dik durun, dik durun, dik durun.’ dedi.” ifadelerini kullandı.

Bakanımız Sn. Soylu, dün gece 12 aileyi aradıklarını belirterek, şehitlerden Müslüm Altıntaş’ın babası Şevket Altıntaş’ın cümlesine işaret ederek, “Söylediği cümle, belki de hayatım boyunca benim peşimden gelecek cümledir, ‘Başımız sağ olsun.’ demeye gerek kalmadan, ‘Gam yok, keder yok Bakan Bey.’ dedi. Sözümün tamamını kesti. Birçok şehit cenazesine katılıyorum ama bu kadar uzun ve yorucu bir süreçten sonra ailelerin bu metaneti ve ortaya koydukları bu sabır, bu milletin ruhunun kendilerinin tamamen vücudunda bezenmiş hali, bize dün akşam bir ders daha verdi.” değerlendirmelerinde bulundu.

Bu Çocuklar, Ailesinin, Eşinin Yanından, Çocuğunun Yanından Kaçırıldılar


Bakanımız Sn. Soylu, şehit edilen Türk vatandaşlarına ilişkin, “Bu çocuklarımızın hiçbirisi pikniğe giderken, terörle mücadele içerisindeyken bir operasyondayken de kaçırılmadı. Açık bir şekilde söylemek istiyorum, bu olayın duyulduğu ilk andan itibaren, Avrupa ve Amerika, FETÖ’nün PKK inşasıyla gerçekleşen sosyal medya, diğer birtakım cereyanlar içerisinden söylenenler, elbette ki bir amaca matuf bir şekilde söylenmektedirler. Hem acımız var hem bıçağı içimize sokup biraz daha kanırtmak için söylemektedirler. Bu çocuklar, ailesinin, eşinin yanından, çocuğunun yanından kaçırıldılar.” diye konuştu.

Bakanımız Sn. Soylu, Malatya’ya annesi ve babasına, kendisine hazırlanan baklavayı yemek için giderken, kimisinin ise ana babasına bayram ziyaretinden dönerken, 2016 yılında en son kaçırılanların ise Açıköğretim sınavına giderken yoldan PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığını anlattı.

Bu olaya ilişkin süreci, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere 4,5-5 yıldır yaşadıklarını dile getiren Sn. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz, bu ailelere sadece bir vatandaş muamelesi yapmadık, Allah şahittir, evlat olduk. Her üç ayda bir görüştük ama kimlerin nasıl görüştüğünü, bu ailelerimizi nasıl istismar etmeye çalıştıklarını, nasıl PKK’ya yönelik yeni bir alan açmak için çaba sarf ettiklerini söyleyeceğim. Hepimizin derdi, sadece benim derdim değil. Bu Meclis’teki herkesin, milletimizin derdi. Derdimiz ne bizim Gara’da? Niçin Avaşin-Basyan, niçin Hakurk, niçin Sinat-Haftanin? Niçin buralara giriyoruz? 2019 yılında terör örgütünün yaptığı tacizlerin yüzde 70’i o bölgelerden bize geldi. Allah razı olsun Türk Silahlı Kuvvetleri’mizden. Minnettarız, ölümü korkutarak o bölgelere gitti. Biz de içeride terörle mücadele ediyoruz. Niçin acaba ‘300’ün altına indirdik terörist sayısını diye, Türkiye’den artık 53 kişi katıldı, daha fazla kişi katılmıyor, anneler babalar artık evlatları artık dağa gitmiyor, okula gidiyor, öğreniyor.’ diye niye böbürleniyoruz, niye hoşumuza gidiyor, niye bu mücadelenin yakasını bir türlü bırakmıyoruz? Sebebi o. Sinat-Haftanin’de varsan, Avaşin-Basyan’da varsan, Gara’da varsan…”

Gara’nın kara harekatının çok zor yapılabileceğine işaret eden Sn. Soylu, “Gerçi bir milletvekili çok yakın bir zamanda gitti, oralarda boy gösterdi. Onu da biliyoruz. Nasıl boy gösterdiğini de biliyoruz. İsmini sorarsanız söyleriz.” dedi.

Terör Örgütünden Merhamet, Vicdan Bekleyen Vicdansızdır

Bakanımız Sn. Soylu, operasyona ilişkin tezviratlara da değinerek, “Bu operasyonda, ilk tezvirat şu oldu, bu evlatlarımız ayın 10’unda şehit oldu. Ailelere telefon açtılar, Belçika numaralı bir telefondan dediler ki ‘Bombalıyorlar çıkın deyin ki Türk Silahlı Kuvvetleri burayı bombalamasın.’ Çocuklarımız şehadete kavuştuktan sonra, onları katlettikten sonra, aileleri nasıl 5 yıl istismar etmişlerse ölümlerinde de istismar etmeye çalıştılar. Bunlar bu Meclisin ve milletimizin bilmesi gereken genel gerçeklerdir.” ifadelerini kullandı.

Bakan yardımcılarımız ve Emniyet Genel Müdürünün tek tek aileleri aradığını, ailelerin de kendilerini aradığını anlatan Bakanımız Sn. Soylu, “Biz ne böyle bir katli ne de başka bir şey biliyoruz. Burada şunu ifade etmem gerekir ki FETÖ ve PKK inşaası. Emre Uslu denilen müptezelden, FETÖ’nün bütün müptezellerine kadar, Türkiye’yi birbirine düşürmek için, PKK’nın Avrupa’da beslediği bütün müptezellere kadar, hainlere kadar, Allah’ınızı severseniz, terör örgütünden merhamet, vicdan bekleyen vicdansızdır, ahlak bekleyen ahmaktır. Terör örgütünden hukuk bekleyen ve ‘Acaba bir şey olur mu?’ diye ona yaslanan, hain oğlu haindir.” şeklinde konuştu.

Bakanımız Sn. Soylu, “Ailelerle hiç temas kurulmadı.” iddialarını anımsatarak, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ailelerle görüştürdüğünü söyledi.

Ailelerin “İnsan Hakları Derneğinin Türkiye’ye getirebileceğini söylüyorlar ama sizin bir hukuki uygulama yapmanızdan çekiniyorlar.” dediğini aktaran Sn. Soylu, şunları kaydetti:

“Bana Sayın Cumhurbaşkanım bizatihi talimat verdi; ‘Getirsinler, sınırdan alalım, herhangi bir şey olmayacak.’ Bir daha… Bakan Yardımcım Mehmet Ersoy… ‘Hiç devlet irtibat kurmamış.’ Yalanın boyu kadar olur mu? Yazıklar olsun. DHKP-C’li ve MLKP’li militanlar için Bakanlığımıza gelenlere söylüyorum; İnsan Hakları Derneği. Adalet Ağaoğlu, kurucusu olduğu dernekten ayrılırken ‘Bu derneği PKK’lılar ele geçirdi.’ dedi. Şimdi dikkat edin, bir PKK’nın yayınladığı bildiri, HDP MKYK’nin yayınladığı bildiri ve İHD’nin yayınladığı bildiri birbiriyle örtüşük bildiridir. Üçünün de amacı şudur; ‘Devlet de PKK da sorumludur.’ Biz terazinin aynı kefesiyiz öyle mi? Neyle? Terör örgütü ile beraber aynı kefesiyiz. Evlatlarımızı aldığınız, katlettiğiniz yetmedi, bir de bizi dünyaya, ülkemizdeki insanlara karşı, hele de aileleri istismar ederek, ailelere karşı sorumlu yapıyorsunuz. Tam 5 kere Bakan Yardımcım, sadece bir yılda görüştü. Tarihi, saati hepsi bizde var. Biz devletiz. Neyin, ne zaman görüşüldüğünü hepimiz biliyoruz. Aileleri Irak, Erbil’e götürdüler, elleri boş döndü. Neden? Çünkü terör örgütünün ilk katliamı mı? Hayır.”

Bakanımız Sn. Soylu, terör örgütü PKK’nın sivil katliamlarına ilişkin ilk kez bir rakam paylaşacağını belirterek, şöyle devam etti:

“1984’ten bugüne kadar terör örgütü 6 bin 21 sivil katliam gerçekleştirdi. O İnsan Hakları Derneği denilen canı çıkasıca dernek bir tanesi için bir laf söyledi mi? Onun peşine takılıyorsunuz. Orada, Diyarbakır Anneleri’nden, 7 tane bu ailelerden olanlar vardı. Şevket amca oradaydı, hepsi oradalardı. Bir tanesinin yanına gidip, sizin dertlerinizle dertlendiniz dendi mi? Devlet burada üstüne düşen her şeyi yerine getirmiştir. Bu konuda da her türlü muhataplığı da insani olarak ortaya koyabilecek hiçbir kapıyı kapatmamıştır. Naci Bostancı Başkanım şahit. Size gelmediler mi? Mehmet Uçum’a gelmediler mi? ‘Bu ailelerle görüşün.’ denmedi mi? Defalarca bunun için gerekli her türlü imkan ortaya konmuştur. Hatta Bakan Yardımcıma, ‘Eğer bir bombalama olmazsa teminatı biziz, siz merak etmeyin.’ dendi. Bunlar alınırken, bir bombalamayla karşı karşıya kalınır mı diye sorulduğunda, ‘Hayır.’ bunları getirin. Yeter ki her türlü teminatı biziz.”

HDP sıralarını işaret eden Sn. Soylu, “Daha yirmi gün önce bir bakanımızın masasındaydınız. Derdiniz neydi? En son görüşmelerinde söylediği cümleyi söyleyeceğim. Bunu bir dernekten söylüyorum ama herkes üzerine alsın. Dediler ki ‘İşte şu MLKP’li gözaltına alınmış.’ ‘Ya, onu bırakın, şu askerleri, polisleri getirin.’ dedik. İşi yumuşatmaya çalışıyoruz. Bitmedi daha. İşte Öznur Çalık’ın yüzü burada, bu çocuklar kaçırıldığı zaman siz Pervin Buldan’ı aradınız mı aramadınız mı? Pervin Buldan’a, ‘Bunlar gelsin, bunları getirelim.’ denildi. Dedi ki ‘Bakacağım, onlar mı kaçırmışlar.’ Cevaben döndü ve dedi ki Pervin Buldan, ‘Biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar.’ Bunların hepsi tarihi şahitliklerle geçerlidir.” diye konuştu.

Amerika Şöyle Demiş de Amerika Böyle Demiş

Daha sonra konuşmasını sürdüren Sn. Soylu, terör örgütü PKK’nın katliamlarına değinerek, bu katliamların nasıl olduğunu herkesin bildiğini belirtti.

Terör örgütü PKK’nın hafızalardan silinmeyen sivil katliamlarına ilişkin fotoğrafları paylaşan Bakanımız Sn. Soylu, “1987, 16 şehit. 10 çocuk, 2 kadın. Bunlar acımayan, 10 çocuğa, İkiyaka köylerindeki katliamlara acımayan; benim polisime, askerime ve oradaki kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı? Neyin muhasebesini, muhakemesini yapıyoruz? Amerika şöyle demiş de Amerika böyle demiş. Amerika ne derse desin umurumuzda bile değil. Biz, bu coğrafyada neyin yaşandığını, neyin ortaya konulduğunu ve ne acıların çekildiğini biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gara katliamına dikkati çeken Bakanımız Sn. Soylu, şöyle devam etti:

“Bu olay olduktan sonra tezviratların tamamını söyledim. Nereden telefonlarla arandığını, sonra elbette biraz önce Sayın Bakanımızın söylediği gibi evlatlarımız Türkiye’ye getirilecekti. Adalet Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve ben, ardından da Sayın Cumhurbaşkanımızla müşavere ederek Malatya’ya getirmeye karar verdik. Oradaki bu evlatlarımızın otopsisinin zaman açısından daha kolay olabileceğini düşünerek ama bu tezviratları, bu yalanların hepsini bildiğimiz için, bombalama yalanlarının her yerde ama her yerde Türkiye Cumhuriyeti’nin ve bu milletin bir daha haince yaftalanacağını düşündüğümüz için hemen inisiyatifi de alarak Sayın Valiye, Sayın Başsavcıya, Sayın İkinci Ordu Komutanına, Sayın Emniyet Müdürüne ve Sayın Jandarma Komutanına, ‘Beşiniz beraber olacaksınız. Meseleyi de şöyle yöneteceksiniz. Bütün evlatlarımızın fotoğrafları çekilecek.’ Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi arz ettim. Bakan yardımcılarıma talimat verdim. ‘Hemen döneceksiniz. Aileleri bu evlatlarımızın yanına getireceksiniz ve hepsi vücut bütünlüklerini görecek. Kimsenin kafasında herhangi bir istifham kalmayacak. Ardından hepsinin tutanakları tutulacak.'”

O Hınçla Her Şey Yapılabilirdi

Gara şehitlerinin, otopsi fotoğrafları ile otopsi raporlarını yanında getirdiğini dile getiren Bakanımız Sn. Soylu, “İçim kan ağlıyor ama bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir, o Murat Karayılan’ı bin parçaya bölmezsek… Tekrar şeref sözü veriyorum.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, bugüne kadar hukukun, terörle mücadelenin namusunun dışında hiçbir adım atmadığını vurgulayan Sn. Soylu, şunları söyledi:

“Orada iki terörist yakalandı. O hınçla her şey yapılabilirdi değil mi? Hayır, alındı, götürüldü. İfadesi alındı, talimatların kimin tarafından verildiği en nihayetinde orada ortaya koyuldu. Şunu çok net şekilde söylemek istiyorum; elbette biz bu evlatlarımızın ülkemize, ailelerine canlı kavuşabilmesi konusunda kaçırıldıkları günlerden itibaren büyük bir heyecan ve beklenti içindeydik. Dün, aileleriyle nasıl konuşacağımızı, nasıl bir kelam edeceğimizi hepimiz kara kara düşündük. Bir ailenin bana söylediği gibi, Cenabı Allah, onları bizden daha çok sevdi ve aldı. Peygambere komşu etti. İnancımız da budur.”

Bakanımız Sn. Soylu, terörle mücadelenin, bugün başlamadığını belirterek, “Ama bilmenizi istiyorum, çok büyük bir süreçle inşallah en yakın zamanda bu, PKK’nın kökünü kazıyarak sona erdireceğiz.” dedi.

İran ve Irak’ta 5 Bin, Suriye’de 15 Bin Terörist Var

Türkiye’deki terörist sayısının 300’ün altına düştüğünü bildiren Bakanımız Sn. Soylu, şöyle konuştu:

“Ama İran ve Irak, 5 bin terörist var. Aynı meseleyi Suriye’ye yaptıkları için, 15-18 yaşındaki çocukları orada, ailelerinden kopararak, çalarak, tehdit ederek sözde askere aldıkları için ve çocukların eline boyu kadar silah tutuşturdukları için orada da 15 bin kişi var. İşimizin bitmediğini söylemek istiyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri dışarı taşarak, içeriyi muhafaza… İçerideki operasyonlarla içeriyi muhafaza ettiğimizi biliyoruz ama Allah şahittir, bu PKK/PYD terör örgütü, ailelerimize karşı zafer kazanamayacak. Ailelerimiz onları yenecek. Bu PKK/PYD terör örgütü şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak ve şehitlerimiz onları yenecek. Bu PKK/PYD terör örgütü annelere karşı zafer kazanamayacak ve anneler onları yenecek.”

Bakanımız Sn. Soylu, bu sırada HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya’yı kastederek, “Hiç gülmeyin hanımefendi. Biz gülmüyoruz. Bak, gülüyorsunuz.” dedi.

HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki’nin, “Genel Başkanın gülüyor.” demesi üzerine Soylu, “Sizin, benim Genel Başkanımı ağzınıza alacak ağzınız yok.” karşılığını verdi.

Bakanımız Sn. Soylu, “6 bin 21 katliamı nasıl gerçekleştirdilerse, bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Elbette biz bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Hüznümüz de yasımız da büyüktür.” dedi.

Meclis’ten isteği olduğunu ifade eden Bakanımız Sn. Soylu, “Bugün sabah gittik, Sayın Genel Başkanlara da durumu izah ettik ve anlattık. Bütün içtenliğimizle, bütün samimiyetimizle. Tarihin yanlış şekilde kaydedilmesinin engellenmesini temin etmek için. Burada TBMM’ye izahatta bulunuyoruz, meseleyi anlatmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

Bakanımız Sn. Soylu, CHP Grubu’nu işaret ederek, “Ama şunu bize sorarlarsa haksızlık ederler, dönüp bu izahattan sonra ‘Trump’tan bunları isteseydiniz?’ diye sorarlarsa, Sayın Başkan (CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel) siz de oradaydınız. Ben de size şunu söylerim, siz yanınızdaki gruptan (HDP) bunları istemek için ne yaptınız da Sayın Cumhurbaşkanımıza; bu memleketin evladı olmayan Trump’tan bunu istiyorsunuz? Allah rızası için samimi olalım.” değerlendirmelerinde bulundu.

Bakanımız Sn. Soylu, Gara şehitlerine Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı dileyerek sözlerini tamamladı.

KAYNAK LİNK: https://www.icisleri.gov.tr/bakanimiz-sn-soylu-kimlerin-bu-ailelerimizi-nasil-istismar-etmeye-calistiklarini-soyleyecegim