HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI
Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın, 25 Mart 2017 Cumartesi günü Bitlis’te halka yaptığı konuşmada; Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile ilgili söyledikleri Başbakanlık resmi internet sitesinde yayımlandı.
Biz de; bugünkü yazımızı Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın; Büyük Alim Bediüzzaman Hazretleri ile ilgili konuşmasına ayırmak istedik.
Başbakan Yıldırım’ın, 25 Mart 2017 tarihinde Bitlis’te yaptığı konuşmanın “Said Nursi” ile ilgili bölümünü Başbakanlık sitesinden olduğu gibi aktarmak istiyorum:
(BAŞBAKANLIK İNTERNET SİTESİNDE YER ALAN METİN)
“Bitlis’in büyük alimler ve tarihi şahsiyetler yetiştirdiğini ifade eden Yıldırım, bunların başında da Said Nursi’nin geldiğini söyledi.
Onlarca eser bırakan Said Nursi’nin, alim olmasının yanında iyi bir vatansever ve kahraman olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:
“1915’te Erzurum Hasankale’de Rus işgaline karşı savaştı, esir düştü. Sibirya’ya götürdüler, esir kamplarına koydular. Kamptan çıktı, bütün Avrupa’yı dolaşarak yeniden memleketine döndü, İstanbul’a döndü. Birileri çıktı ‘hocayım’ dedi. ‘Said Nursi’nin izindeyim’ dedi. Said Nursi’yi istismar etti. Said Nursi esir kampından ülkesine geri geldi ama ‘Said Nursi’nin izindeyim’ diyen Feto ülkesinden kaçtı. Pensilvanya’ya sığındı. Said Nursi’nin hayatı CHP’nin tek parti döneminin zulmü altında, hapislerde geçti, sürgünlerde geçti ama bu Feto hesap vermek yerine uzaklara kaçtı, ülkesini terk etti. Bitlisli alim Said Nursi ülkesi için, vatanı için savaştı ama bu sahtekar vatanı ve milletine, bayrağına savaş açtı.”
BİRİ SAİD NURSİ’YE İHANET ETTİ, DİĞERİ DE KÜRT KARDEŞLERİMİZE
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in asker kılığındaki ajanlarını kullanarak 15 Temmuz’da milletin silahlarını millete doğrulttuğunu hatırlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bu hain Feto, Bitlisli Said Nursi’nin tırnağı olamaz. Said Nursi yaşasaydı bunu yanına bile sokmazdı. Nitekim bu hain ‘Said Nursi Kürt olduğu için yanına gitmedim.’ dedi, bu kadar saygısız, bu kadar hadsiz bir alçak. Kürt olduğu için Said Nursi’nin yanına gitmiyorsun ama on yılladır Said Nursi’yi, eserlerini istismar etmeyi biliyorsun. Yazıklar olsun. Hiç merak etmeyin, bu hainden yaptıklarının hesabı mutlaka sorulacak. Şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını mutlaka soracağız. Şimdi bu hainin teröristleri Almanya’da, Hollanda’da, diğer ülkelerde Türkiye aleyhinde propaganda yapıyor. 16 Nisan’da ‘hayır’ çıksın diye canhıraş bir şekilde çalışıyorlar. Bu FETÖ denilen örgüt, bölücü PKK örgütüyle kardeştir. Bunlar ikizdir. Biri Said Nursi’ye ihanet etti, diğeri de Kürt kardeşlerimize ihanet etti.”
Yıldırım, 15 Temmuz akşamı PKK ile FETÖ’nün beraber çalıştığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“O akşam PKK Kandil’den diyor ki ‘Askerlere aman saldırmayın, onlar darbe yapacak.’ 16 Temmuz sabahı darbe püskürtülünce, hainler tek tek yakalanınca Kandil’den yeni bir mesaj, ‘Askerlere saldırı serbest.’ İşte bu alçaklar, PKK da FETÖ de 16 Nisan’da ‘hayır’ çıksın diye kol kola girmişler, omuz omuza çalışıyorlar. Kandil her gün açıklama yapıyor. ‘Evet çıkarsa PKK biter.’ diyorlar. Bitlis ise ‘Evet çıkacak, PKK da FETÖ de bitecek.’ diyor.”
Alandakilere “Bitlis Saidi Nursi’ye ihanet eden FETÖ’ye, Kürtlere, kardeşlerimize ihanet eden, Türk-Kürt demeden katleden PKK’ya cevap vermeye hazır mı?” diye soran Yıldırım, vatandaşlardan “evet” cevabını aldı.
Saidi Nursi’ye “Neden Demokrat Parti’yi, Adnan Menderes’i destekliyorsunuz?” diye sorulduğunu, onun da “Eğer Demokrat Parti düşerse vesayet, darbe gelir, Kur’an, vatan, İslamiyet namına ben Demokrat Parti’yi muhafaza etmeye çalışıyorum” şeklinde cevap verdiğini aktaran Yıldırım, “Adnan Menderes’i idam sehpasına götüren, merhum Saidi Nursi’yi hapislerde çürüten tek parti CHP zihniyeti budur.” diye konuştu.
Alandakilere “Bitlis, FETÖ’ye gereken cevabı, PKK’ya hak ettiği cevabı verecek mi? Bitlis, bu şer odaklarına katılan CHP’nin yöneticilerine cevap verecek mi?” sorularını yönelten Yıldırım, vatandaşlardan “EVET” cevabını aldı. Bitlis’in “EVET” diyerek bir dönemin kapılarını kapatıp, yeni bir dönemin aydınlık kapılarını aralayacağını belirten Yıldırım, anayasa değişikliğiyle Türkiye’de her zaman güçlü hükümetler döneminin başlayacağını, “seçim oldu, hükümet kurulmadı, güvenoyu almadı” gibi durumların ortadan kalkacağını söyledi.
Başbakan Yıldırım, hükümeti kuranın da görevine son verenin de millet olacağının altını çizdi.”
(Kaynak ve Alıntı: www.basbakanlik.gov.tr )
Güzel günler dileğiyle.