Selami Öktem Yazdı
Kariyerine internet üzerinden kitap satarak başlayan ancak zaman içerisinde aldığı çok kritik kararlar ve attığı başarılı adımlar sayesinde dünyanın en zengin insanları listesine adını yazdırmayı başaran Jeff BEZOS büyük düşler görmeye ve büyük düşünmeye devam ediyor. Fikirleri ile Dünya’nın geleceğine ışık tutuyor. Bu sebeple BEZOS’un son günlerde yaptığı açıklamalar dikkatleri üzerine çekti. Gelecekte insanların büyük birçoğunun dünyanın dışında doğacağını düşünen BEZOS gelecekteki Dünya, korunan bir milli park gibi zaman zaman ziyaret edilen bir yer olacak diyor.
Uzun zamandır uzay ile ilgili çalışmalar yapan BEZOS daha önceki açıklamalarında gezegenlerin üzerinde tıpkı cam bir kafesin içinde düzenleme yapar gibi Dünya’daki şehirlerin kopyalarının yapılacağını ve insanların bu yerleşim yerlerinde yaşayacağını söylemişti. Blue Origin isimli uzay taşımacılığı şirketinin kurucusu olan BEZOS, bizler için belki de imkansızmış gibi görünen hayalleri gerçeğe çevirmek için çalışıyor. Henüz eşi benzeri olmayan böylesi bir işi sürdürmek, dudak uçuklatacak bütçelerle çalışmak; hayal gücünün yanında üst düzey bir zeka ve üstün bir ileri görüşlülük istiyor. Bu sebeple BEZOS’un yaptığı açıklamaları büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Son yaptığı açıklamada söylediği sözler yani Dünya’nın zaman içerisinde korunan bir milli parka benzeyecek olması, bundan yüz yıllar sonra özellikle de uzayın Dünya’ya uzak gezegenlerinde doğacak olan insanların günümüz insanlarını büyük bir kıskançlıkla ve belki de kızgınlıkla hatırlayacağını düşündürtüyor.
Jeff BEZOS, her ne kadar uzay taşımacılığı alanında yatırım yapmış bir yatırımcı olsa da Glasgow’da gerçekleştirilen COP26 İklim Değişikliği Zirve’sinde doğal yaşam alanlarını restore etmek ve gıda sistemlerini dönüştürmek için 2 milyar dolar destek olma sözü vererek insanlığın geleceğinin Güneş sisteminde olduğuna inanları şaşırtmış olabilir. Ancak bunu bildiği ya da şöyle de diyebiliriz buna inandığı halde iklim değişikliği konusunda adımlar atmaya devam etmesi, BEZOS’un Dünya’yı en değerli gezegen olarak nitelemesinden ve Dünya’nın bizlerin katkılarıyla korunabileceğine olan inancından kaynaklı olduğu fark edilmelidir.
BEZOS gibi bazı yatırımcıların verdiği destek olma sözlerine rağmen Glasgow Zirve’sinde ne yazık ki istenilen ölçüde geleceğimizi daha iyi yapacak çözüm önerileri liderler tarafından benimsenmedi. Oysa bu zirvede birçok duyarlı insanın yaptığı çok güzel sunumlar, protesto gösterileri ile ve çeşitli gerçekleştirilen çeşitli oturumlarda ne kadar acil bir hareket planına ve ortak bir akla ihtiyacımız olduğu açık bir şekilde tüm kamuoyu ile paylaşıldı. Güzel bir sunum yaparak özellikle karbon emisyon oranının uzun bir süre 200 ppm civarında kaldıktan sonra yakın tarihte hızlı bir şekilde artarak günümüzde 414 rakamına ulaşmış olduğunu gözler önüne seren 95 yaşındaki İngiliz yayıncı ve natüralist David ATTENBOROUGH’un iklim değişikliği konusunda “Başımız çoktan belada.” sözleri kaybedecek zamanımız olmadığını açık seçik ortaya koymuştur.
BEZOS’ un bakış açısı, bugün bizlerin yapamadığını gelecekte torunlarımızın yapmak zorunda kalacağı, Dünya’nın korunması gereken bir alan ilan edileceği ve onu mümkün olduğunca koruyarak en değerli gezegen olduğunun ortak bir bilinç ile farkına varılacağı şeklindeyken; ATTENBORUGH’un ise geçmişte çok daha güzel bir Dünya olduğu, artık geri dönülemez şekilde yaşadığımız gezegene zarar vermeye başladığımız için başımızın zaten belada olduğu ve en azından daha fazla zarar vermeyip ona sahip çıkmamızın ve kıymetini bilmemizin bir zorunluluk olduğu şeklindedir.
Hem BEZOS hem de ATTENBOROUGH Dünya’mızın insanlık için önemini anlayıp kıymetini bilerek, geri döndürülmesi imkansız hatalardan vazgeçerek sorumluluk almamız gerektiğini fark ettiriyorlar. İklim değişikliği krizi başta olmak üzere Dünya’mızın doğasını korumak bizim elimizde, şimdilik.
