BEDİÜZZAMAN’IN İSYANCILARA VE DARBECİLERE VERDİĞİ CEVAP

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI 15 Temmuz 2017 tarihinde Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne karşı darbe girişiminde bulunmak ihanetini işleyen FETÖ örgütüne, “yaptığının yanlış olduğuna dair” ilk ikazı 1925 yılında büyük din âlimi Bediüzzaman Said Nursi yaptı. Şimdi tahlilimizi lütfen okuyup değerlendiriniz. 13 Şubat 1925 Doğu’da Şeyh Sait isyanı başlıyor. Şeyh Sait, devlete karşı isyan hazırlıkları […]

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

15 Temmuz 2017 tarihinde Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne karşı darbe girişiminde bulunmak ihanetini işleyen FETÖ örgütüne, “yaptığının yanlış olduğuna dair” ilk ikazı 1925 yılında büyük din âlimi Bediüzzaman Said Nursi yaptı.

Şimdi tahlilimizi lütfen okuyup değerlendiriniz.

13 Şubat 1925 Doğu’da Şeyh Sait isyanı başlıyor.

Şeyh Sait, devlete karşı isyan hazırlıkları yapıyor ve isyan için Bediüzzaman Said Nursi’den de yardım istiyor, mektup yazıyor, Said Nursi’nin de devlete başkaldırmasını istiyor. Bediüzzaman Hazretleri de Şeyh Said’e bir mektup yazarak, isteğini reddediyor ve bu hareketinden vazgeçmesini istiyor.

Bediüzzaman Hazretleri; 1925 yılında Şeyh Sait’e gönderdiği mektupta şunları yazıyor: “Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Türk milleti İslâmiyet’e bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüz binlerle, milyonlarla şehit vermiş ve milyonlar veli yetiştirmiştir. Binaenaleyh kahraman ve fedakâr İslam müdafiilerinin torunlarına, yani Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem. Biz Müslümanız. Onlarla kardeşiz, kardeşi kardeşe çarpıştıramayız. Bu şeran caiz değildir. Kılıç harici düşmana karşı çekilir. Dahilde kılıç kullanılmaz. Bu zamanda yegâne kurtuluş çaremiz Kuran ve iman hakikatleriyle tenvir ve irşat etmektir. En büyük düşmanımız olan cehli izale etmektir. Teşebbüsünüzden vazgeçiniz zira akim kalır.”

Şeyh Sait olayından tam 91 yıl sonra 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bu sefer FETÖ tarafından bir darbe girişimi, başkaldırı yapılıyor.

Bediüzzaman Hazretleri’nin 1925 yılında Şeyh Sait’e yazdığı mektup, bugün FETÖ için de aynen geçerli bir mektuptur.

Bediüzzaman Hazretleri; bu mektubuyla, FEFÖ Lideri F.Gülen’e de aynı mesajları göndermiş oluyor, ama; “hırs, gurur, nefis, yurt dışı patronlarının isteği, vatan hainliği, devleti ele geçirip baş olma sevdası, güç zehirlenmesi…” nden dolayı FETÖ başı Gülen, bu ikazları dikkate almıyor ve kardeşi kardeşe kırdırıyor. 250 Masum cana kıyıyor.

Şimdi lütfen dikkat ediniz…

Bediüzzaman’ın bu mektubunu FETÖ lideri F.Gülen’e yazılmış bir mektup olarak okuyalım: “Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Türk milleti İslamiyet’e bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüz binlerle, milyonlarla şehit vermiş ve milyonlar veli yetiştirmiştir. Binaenaleyh kahraman ve fedakâr İslam müdafiilerinin torunlarına, yani Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem. Biz Müslümanız. Onlarla kardeşiz, kardeşi kardeşe çarpıştıramayız. Bu şeran caiz değildir. Kılıç harici düşmana karşı çekilir. Dahilde kılıç kullanılmaz. Bu zamanda yegâne kurtuluş çaremiz Kuran ve iman hakikatleriyle tenvir ve irşat etmektir. En büyük düşmanımız olan cehli izale etmektir. Teşebbüsünüzden vazgeçiniz zira akim kalır.”

Değerli okuyucular, mektubu tekrar tekrar okuyunuz… Her şey açık ve net ortada değil mi?..

F.Gülen ve A takımı, Bediüzzaman Hazretleri’nin Şeyh Sait’e yazdığı bu mektubu çok iyi biliyordu. Peki neden dikkate almayıp, 15 Temmuz 2016’da bu devlete isyan ettiler? Neden hainlik yaptılar? Çünkü; Onlar hiçbir zaman Bediüzzaman Hazretleri’ni ve onun eserleri olan Risale-i Nurları kabul etmediler ki… Sadece Risale-i Nurları tahrip ve tahrif etmek için uğraştılar.

Bediüzzaman Hazretleri’nin mektubunda ortaya koyduğu hususlar her zaman bir ölçüdür, bir fetvadır. Bu görüşler, herkes için ve her zaman diliminde geçerlidir. Çok net ve açık söylüyor; “İslamiyet’in bayraktarlığını yapmış olan kahraman Türk Milletinin torunlarına kılınç çekilmez, Biz Müslümanız. Onlarla kardeşiz, kardeşi kardeşe çarpıştıramayız. Bu şeran caiz değildir…” diyor.

FETÖ lideri ve ekibi, ne Bediüzzaman’ı, ne de Bediüzzaman gibi âlimleri hiç tanımadı, kabul etmedi ve dinlemedi ve 15 Temmuz gecesi bu millete kılıç çekti, bu millete bomba attı, bu millete kurşun sıktı, bu milletin üzerine tank sürdü. Bu milletin evlatlarını katletti, zalimlik yaptı…

Biz de yine onlara Bediüzzaman’ın cevabı ile cevap verelim: “Zalimler için yaşasın Cehennem”

Güzel günler dileğiyle.

 

Exit mobile version