Bediüzzaman’ın Talebesi Bayramoğlu; Nur Talebeleri “Vatan, Millet, İslamiyet Namına ‘Evet’ Diyecek”

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu “Referandum Lahikası” yayınladı. Hüsnü Bayramoğlu;  “Evet” demeyi vatan, millet ve islamiyet namına bir vazife addediyoruz.” dedi. Hüsnü Bayramoğlu’nun yayınladığı lahikanın tam metni şöyledir: Aziz kardeşlerimiz, Evvela: Cenab-ı erhamurrahiminden sizleri ve memleketimizi ve alem-i islamı cennetasa baharları terennüm edeceğimiz günlere isal etmesini niyaz ediyoruz. Şer cephelerinin bütün etrafıyla kalelerinin […]

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu “Referandum Lahikası” yayınladı.

Hüsnü Bayramoğlu;  “Evet” demeyi vatan, millet ve islamiyet namına bir vazife addediyoruz.” dedi.

Hüsnü Bayramoğlu’nun yayınladığı lahikanın tam metni şöyledir:

Aziz kardeşlerimiz,
Evvela: Cenab-ı erhamurrahiminden sizleri ve memleketimizi ve alem-i islamı cennetasa baharları terennüm edeceğimiz günlere isal etmesini niyaz ediyoruz. Şer cephelerinin bütün etrafıyla kalelerinin birer birer yıkılmasını ve afakı saran bütün hadisatın nihayetinde bir iltifat-ı şahanenin ittihad-ı islamı netice verecek surette müşahade etmeyi bizlere nasib etmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.

Kardeşlerim, hem alem-i islam ve bilhassa memleketimiz fevkalade günlerden geçmekte, dışarda küfür kuvvetleri, içerde zındıka komiteleri bu vatanı içten ve dıştan çökerterek parçalamayı ve alem-i islamın bu ileri karakolunu düşürmek ve ümmet-i Muhammedin bu ümit meşalesini söndürmek için bütün kuvvetleriyle çalışmakta olduklarını görüyoruz. Fakat kardeşlerim müsterih olunuz, ebedlerden gelen o kudsi ve nurani sada ve ahadis-i sahihanın işaratı ve Rabbimizin bizlere müjdeleri işaret ediyor ki bizler artık galibane devam ve kemalde olacak bir devrenin müşahidleri oluyoruz. Bütün müjdeler şartlara tabidir. O şartlar birer birer meydana gelmektedir. Ve hikmet dünyasında Hakim-i Zülcelal hikmetle iş görmektedir. Hikmet ise eşyanın vücudunda tertibi ve tedrici iktiza etmektedir. Memleketimizdeki hadisat-ı siyasiyeyi de bu muvacehede değerlendirmeliyiz. Bir maksad bütün bütün elde edilmezse bitamamiha terkedilmez düsturu ile mesaili mütalaa etmeliyiz.

Saniyen: “Haricî düşmanların zuhur ve tehacümünde dâhilî adavetleri unutmak ve bırakmak” olan bir maslahat-ı içtimaiyeyi…” nazara alarak anarşi, terör ve fitne merkezlerinin rağmına Millet Meclisimizin rey ekseriyetiyle kabul ettiği bu yeni Anayasaya mutlak kemalde ve mükemmeliyette diyerek değil şer-i şerife muvafık hürriyet-i şeriyye ve sulh-u umumiyi temine bir adım atmak, bir başlangıç yapmak manasında “Evet” demeyi vatan, millet ve islamiyet namına bir vazife addediyoruz. 

Salisen; Fezlekemizin mebdeinde de işaret ettiğimiz vechile memleketimize taarruz eden harici düşmanlara karşı reiscumhurumuza ve devletimize kuvvet vermek ve hükümet zaafiyeti olmaması için; hem adaletin tam tahakkuku, hürriyet-i şeriyye ve şura ve cumhuriyet manalarının milletçe seçilen reiscumhurca uygulanmasının sühuleti, harici düşmanlar ve dahildeki anarşi ve fitnelerin bertaraf edilmesi, memleketin terakkisi, alem-i islamca burasının merkeziyetinin tescillenmesi, darbe teşebbüsünden sonra memleketimizin liderinin arkasında olduğumuzun ümmete ve beşeriyete bir daha yüksek sesle ilanı için “Evet” diyeceğimizi duyuruyoruz.

Malumdur ki, “Desatir-i hikmet, nevamis-i hükûmetle; kavanin-i hak, revabıt-ı kuvvetle imtizac etmezse cumhur-u avamda müsmir olamaz.” (Mektubat s.471) Milletin seçtiği vekillerin adalet namına yaptıkları çalışmaların semeresiz kalmaması için kuvvetli bir icra merkezine ihtiyacı olduğu, bu tarzı, şuralar ile devleti idare eden asr-ı Saadetin cumhurreisleri olan Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ecmain de en kemalde zuhur eden idare şekline yakınlaşma gördüğümüzden “Evet” diyeceğiz.

Evet, “eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal” diyen Üstadımızın darbe anayasalarından, isdibdat-ı mutlakadan memleketimizi kurtarmak adına atmış olduğu bu adımın tam hürriyet-i şeriyyeye ve hakiki adalete, asayişin teminine mukaddime olacağını ümit ederek muvaffak olmasını arzu ediyoruz. Allah bizleri istikametten ayırmasın. Ve devletimize ve milletimize daima adil bir ahenk ve ferasetli adil idarecileri nasib etsin.

Hülasa: Umum Nur talebeleri asayişin manevi bekçileri olarak her vakit dış mihrakların ve zındıka komitelerinin karşısında vatan ve millet safında yer almışlardır. Mevcut hükümetimiz ve gece gündüz milleti için çalışan gayretli Reis-i Cumhurumuzun yanında müsbet icraatlarının arkasında bir manevi kuvvet olarak duruyor ve durmaya devam ediyoruz. İttihad-ı islamın bu arafesinde alem-i İslâmın ileri karakolu ve son kalesi olan bu vatanda küllî hayırlara vesile olan bu hükümetin cuzi hatalarını nazara almadan bütün kuvvetimizle insanlığın ebedî  kurtuluşunu netice verecek olan ittihad-ı İslâmın mayası olan bu vatan için referandumda “Evet” diyeceğiz.

Nur taleberinin umumunun aynı istikamette kanaat taşıdıklarında şüphem olmadığı bir hakikatı umum Nurcular adına açıklamakta tereddüt etmeyeceğim. Varlığını muhalefet yaparak isbat etmeye çalışan bir siyasi gazetenin Nurculuğu ve nur talebelerinin efkarını temsil edemiyeceği apaçık olmakla beraber, FETÖ terör örgütü ile aynı istikamette yayın yapması ve üzerinde siyasi kimlik ve tirajı bu husustaki düşüncemizi teyit eden bu gazetenin yine o zındıka komiteleri tarafından acınacak bir halde istimal edildiği apaçıktır. Bu gibi zillet ve meskenet içinde şaşırmış bir güruhun Nur talebeleriyle bir alakası olmadığı Nurculuğu temsil etme gibi bir salahiyetleri olmadığını da kamuoyuyla paylaşmayı bir vazife telakki ediyorum.

Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin! Şura kuvvet bulsun! Bütün levm ve itâb ve nefret, hevâ hevese tâbi olanlara olsun. Selâm ve selâmet, hüdâya tâbi olanlar üstüne olsun. Âmin.

HZ.BEDİÜZZAMAN’IN HİZMETKARI

HÜSNÜ BAYRAMOĞLU

 

Exit mobile version