Bilimsel Olarak Araştırıldı: Para İnsanı Bozuyor mu?

Üniversitelerin popüler konuları inceleyerek sosyal yaşantımıza ışık
tuttuklarını bilirsiniz.  Hayatınızda en az bir kere duyduğunuz ya da
sorduğunuz bir konu üzerine Univercity of California Berkeley Üniversitesi’nde
de bir grup uzun süren bir araştırma yaptılar. Üniversite zengin olmanın insan
üzerindeki etkilerini araştırdı ve “kimine göre para karakterli insanı bozmaz
kimine göre ise yeterli miktarda paranın herkesi bozar” karşıt görüşü
deneklerle test edildi.

Peki, burada bozmaktan kasıt nedir? Amerika’daki çalışmada insanların çok
para karşısında davranışlarında olumsuz değişmelerin olup olmadığı
araştırılmış. Yani aslında paranın kurallara uyma, nazik olma ya da saygılı
davranma gibi çeşitli davranışları etkileyip etkilemediği incelenmiş. Sonuçlar
nasıl çıkmış, bir görelim:

Çalışmanın ilk deneyinde deneklere monopoly oyunu oynatılmış. Emlakçılık
konulu ve zarla oynanan bu oyunda tıpkı gerçek hayattaki gibi çeşitli yerler
satın alarak; kiralama,  inşa etme gibi çeşitli ticari faaliyetlerde
bulunup ekonomik olarak güçlü olmaya çalışırsınız. 

Bu oyun oynatılan bireylerden birer tanesi yazı tura atılmak suretiyle yani
tesadüfi biçimde seçilerek diğer oyuncuya göre bazı avantajlarla oyuna
katılmıştır. Mesela oyunun başında yaklaşık 2 kat daha fazla para ile
başlamışlar, fakir olarak seçilen oyuncular tek zar ile oyunda oynamaya devam
ederken zengin olarak seçilen oyuncular 2 zar atmışlar. Ve doğal olarak hileli
de olsa oyunu zengin olarak bitirmişler. Gelelim oyun süresince gözlemlenen
davranışlara. Zengin oyuncular kendi piyonlarını oyun tahtasına adeta vurarak
ilerletmişler. Masada bulunan bir kraker tabağından daha çok kraker yemişler.
Abartılı başarı tepkileri göstermişler. Fakir oyuncuya daha kaba davranmaya,
fakir oyuncunun durumuna daha az duyarlı olmaya ve sürekli olarak ne kadar iyi
oynadıklarını ifade etmeye başlamışlar.

İşin daha da ilginç bir boyutu ise oyunun başında tamamen rastgele olarak
zengin seçilen oyuncular, bunu bilmelerine ve oyunun hileli olduğunun açık
olmasına rağmen oyun bittikten 15 dakika sonra oyun hakkında konuşmaları
istendiğinde; oyunda nasıl başarılı olduklarını, farklı farklı mülkleri nasıl
aldıklarını anlatarak oyunu kazanma şekillerini anlatmışlar ve onları başarılı
hale getiren çift zar atma gibi durumlara karşı umursamaz olmuşlardır. 

Başka bir deneyde laboratuvarlarına getirdikleri kişilere 10 dolar gibi bir
para vererek isterlerse bu paralarını yabancılarla paylaşabilecekleri ve bu
yabancıların bir daha karşılarına asla çıkmayacağı söylenmiş. Yıllık kazancı
25bin dolar ve altı olan katılımcılardan paralarını başka bir kişiyle
paylaşanların sayısının, yıllık kazancı 150bin dolar ve üstü olan
katılımcıların sayısına göre yüzde 44 oranında daha fazla olduğu görülmüş.

Ama benim favorim arabalar üzerinde yapılan çalışmalar. Araştırmacılar
sokağa çıkmışlar ve arabaların değerine göre insanların davranışlarını
incelemişler. Nasıl mı?

Amerika’ da yaya geçidinde yayaların geçiş üstünlüğü vardır. Yapılan
çalışmada bu kural kullanılmış. Bir yaya geçidinde karşıdan karşıya geçer gibi
yapan bir yayaya kimlerin yol verdiği kimlerin ise yol vermediği incelenmeye
çalışılmış. Günlerce yapılan denemelerde pahalı olmayan araç sürücülerinin hiç
biri yasayı çiğnemezken, pahalı araç sürülerinin yarısı yasayı çiğnemiştir. 

Daha birçok çalışma ve deney yapan ekibin bulgularına göre varlıklı bireyler
müzakerelerde yalan söylemeye, iş yerinde kasadan para çalmak gibi etik olmayan
davranışları onaylama, rüşvet almaya daha yatkınlar. Kişinin varlık seviyesi
arttıkça merhamet ve empati duygularının azaldığı ve kişisel çıkar düşüncesinin
arttığı da ortaya çıkan sonuçlar arasındadır.  Ancak burada varlıklı tüm
kişiler böyledir demek doğru değil. Paul Piff’ e ait bu çalışmanın detaylarını
kişisel web sitesinde daha detaylı olarak inceleyebilirsiniz.