BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜ DAHA KUTLADIK – YUSUF SADIK YAZI

“En önemli ve feyizli işlerimiz  eğitim işleridir. Eğitimde mutlaka başarılı olmamız  gerekir. Çünkü eğitimde geri kalmış uluslar uygar ulusların ayakları altında ezilmeye mahkumdur”diyen  Büyük Atatürk’ün  Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul buyurdukları 1928 yılının 24 Kasım günü, 1981 yılından beri “24 Kasım Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu yıla kadar olan kutlamaların tamamına, zamanında görevli, son yıllarda  da  […]

“En önemli ve feyizli işlerimiz  eğitim işleridir. Eğitimde mutlaka başarılı olmamız  gerekir. Çünkü eğitimde geri kalmış uluslar uygar ulusların ayakları altında ezilmeye mahkumdur”diyen  Büyük Atatürk’ün  Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul buyurdukları 1928 yılının 24 Kasım günü, 1981 yılından beri “24 Kasım Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır.

Bu yıla kadar olan kutlamaların tamamına, zamanında görevli, son yıllarda  da  emekli  il Milli Eğitim müdürü olarak aralıksız katıldım.  Bu yıl katılamadım demiyorum katılmadım, ancak 25 kasım akşamı Emekli öğretmenler onuruna verilen yemeğe  mevkidaşımın daveti üzerine icabet ettim. Davetlere icabet etmenin Sünnet  olduğunu bildiğim için.

Gün boyu yapılan etkinliklere  katılmayışımın sebebi ne olursa olsun kınandığımın  farkındayım. Nedeni beni eskilere götürdü. Doksanlı yılların başında  öğretmen açığını kapamak için yaklaşık 42 meslek  kökenli   öğretmenlerle karşılaştık. O yıllarda  Bingöl Milli Eğitim müdürü olarak 278 öğretmen adayına  hizmet içi kurslarla öğretmen olmayı öğretmeğe çalıştık.. Ne var ki, stajyerliği onanan tüm adaylar bir yolunu bulup  yatay geçişle branşlarındaki memuriyet çoğu da  kanunların elverdiği ölçüde başka iş kollarında  görevlerine döndüklerini biliyorum.  Şimdilerde de öğreniyoruz ki bir başka  model  uygulama ile  öğretmen istihdamına çalışılıyor.. Menşey az ama içerik ayni. Yaygın medyadan takip ettim  , “Kadrolu, vekil, ücretli, sözleşmeli…” v.s.” kategorilerinde  öğretmenler varmış. Öğleki bir okulda yalnız  Müdür kadrolu diğerleri  sözünü ettiğimiz türlerden.. Kimse durumundan emin değil. En çok da tedirgin olanlar  ücretli öğretmenler.   Çünkü ücret karşılığı okuttuğu derslerin öğretmeni gelince kendilerine yol gösterileceğini biliyorlar.

Durum bu olunca  41 yıllık meslek hayatımızda görmediğimiz   bu türden yaptırımlarla  örselenen eğitim ortada iken, yüreklerin tek bir duygu ile çarpmadığı  bir kaç kategoriden oluşan öğretmenlerin arasında arzu ettiğim güzellikleri ve de ilgiyi göremeyeceğim endişesiyle gündüz etkinliklerini es geçtim.

25 Kasım  günü akşamı Milli Eğitim Müdürlüğümüzün  emekli öğretmenler onuruna verdiği yemekte   az sayıda da olsa değerli emektar öğretmen arkadaşlarla birlikte olduk. İçlerinde üzerinde emeğimiz olanları görmekten ayrıca keyf aldım. Milli Eğitim Müdür yardımcısı Sayın Mesut Olgun’un çay içme faslında yaptığı açış konuşmasındaki  onure edici ifadelerden sonra  Milli Eğitim Müdürü Sayın Seydi Doğan’la başlayan ve katılımcıların tümünün katıldığı  konuşmalarda öğretmenlik  mesleğinin kutsiyetine değinildi, özveri isteyen bir meslek olması sebebiyle, herkesin öğretmen olamayacağı  vurgusu yapıldı. Anlatılan anılarla duygulu anlar yaşandı. Katılımın yüksek olmadığı bir noksanlık  mı, değil mi bilmiyorum  ama   bir çok emekli öğretmenden yakınmaların geldiği bir gerçek..  Yine sokakta konuşulanlardan söz edecek olursak, kutlamalara damgasını vuran hemşehrimiz görev şehidi Necmettin öğretmenin anısına yapılan etkinlikler ailesine gösterilen ilgi, emekli öğretmenlerin evlerinde ziyaret edilmeler, ahirete intikal eden öğretmenlerin kabri başında anılmaları ve aziz ruharı için kıraat edilen  mevlid –i şerif  taktir edilen etkinliklerdi….

Kutlamaların eğlence boyutuna değinmeden eklemek istediğim hususlara bilmem katılırmısınız? Mülki idare amirlerimiz, yerel yöneticilerimiz ve diğer sivil toplum kuruluşlarının  öğretmenlerle bir araya geldiklerini pek de  göremedik. Sizce bu bir  eksiklik değil mi? Daha doğrusu, sanmıyorum ama, bu durum   çocuklarınıza yön verecek öğretmenleri kendi kaderlerine terk etmek anlamına gelmez mi ? Duyuyoruz, “Sayın Belediye Başkanı, Sayın Valimiz  falanca kurum mensupları ile yemekte bir araya geldi”..  diye.. Ülke kalkınmasında öğretmenlerin ne denli sorumluluklar üstlendiği bilinen gerçeklerden olduğu halde,  senede bir gün  birkaç saatini bu değerli ülke çalışanları ile  bir arada geçirmek sanırım taktirlerin en yücesi olurdu  diye düşünmekteyim..

Sayın Vali Okay Memiş’in  Belediye Başkanı Sayın Ercan Çimen’in tören günü yaptıkları konuşmalarını titizlikle okudum ve güzel şeyler söylediklerini de taktir ettiğimi ifade etmeliyim.. Bu güzellikleri daha da taçlandıracak olan  es geçilen birlikteliklerin telafi edileceğini  ümit ediyor,  tüm eğitim çalışanlarının.”24 kasım öğretmenler günü “nü kutluyorum.

 

Exit mobile version