Hasan Pir
Ebu Hüreyre Hazretleri’nden nakledilen rivâyete göre “Bir gün Hz. Peygamber’in (a.s.v.) huzuruna bir adam geldi. Açlıktan takatinin kesildiğini söyledi. Resûlullah Efendimiz, hanımlarına bu adama bir şeyler vermeleri için haber gönderdi. Hanımları, evlerinde sudan başka bir şey bulunmadığını söyleyince Resûl-i Ekrem (a.s.v.): “Bu gece bu adamı kim misafir edecek?” dedi.
Bunun üzerine Ensâr’dan biri: (Ebu Talha olduğu rivayet edilmektedir) “Ya Resûlallah, ben misafir ederim” dedi ve misafiri evine götürdü.
Ebu Talha; evde hanımına yiyecek bir şey bulunup bulunmadığını sordu. Hanımı da yalnız çocukların yiyeceği kadar bir şey bulunduğunu söyledi.
O da: “Öyleyse onları bir şeyle avut, sofraya gelmek isterlerse uyut. Misafirimiz eve gelince lambayı söndür, ona kendimizi de yiyormuş gibi gösterelim” dedi. Sofraya oturdular. Misafir karnını doyurdu. Kendileri karanlıkta yiyormuş gibi davrandılar, kaşıklarını sofraya boş uzatıp, geriye boş çevirdiler ve aç yattılar…
Sabah olunca Ebu Talha; Peygamberimiz (a.s.v.)’ın yanına gitti. Resûlullah ona: “Bu gece misafirinize karşı yaptığınız davranıştan Allah razı oldu.” buyurdu.
Riyâzü’s-Salihîn, Buhari ve Müslim gibi önemli hadis kaynakları Haşir Suresi’nin 9. Ayetinin bu olay üzerine nazil olduğunu yazmaktadırlar. Haşir Suresi’nin 9. Ayetinin meali şöyledir:
“Daha önceden Medine’yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
***
Bugün evlerimizde boş tabak ve boş kaşık yok… Hamd olsun en fakirimizin bile misafir ağırlayacak ekmeği ve suyu var. Ama, Gazze’de ekmek ve su yok… Filistinli kardeşlerimiz bir yandan Zalim İsrail’in katliamına ve zulmüne direniyor, bir yandan da açlıkla mücadele ediyor.
Olayını anlattığımız Sahabe efendimizin ve ailesinin misafir ağırlama samimiyeti bizim için Gazze’ye yardımda ölçü olmalı… Başka söze gerek yok sanırım…
Devletimizin Kızılay gibi, AFAD gibi, Diyanet Vakfı gibi kuruluşları vasıtasıyla Gazze’ye bir dilim ekmek, bir bardak su gönderebiliriz. Gayretimizi ve himmetimizi inşallah harekete geçirmek zamanıdır.
Ya Rabbi… Sen duaları kabul edensin… Ya Rabbi… İsrail zulmünü durdur… Gazzeli, Filistinli kardeşlerimizi İsrail katliamından ve zulmünden koru… Bu lanetli İsrail devletini ve kavmini sen helak et, böl, parçala, dünya üzerinden yok et… Ey Allah’ım; Senin her şeye gücün yeter. Amin.