BÖYLE CEZA OLUR MU?
Anlatırlar ki bir baba ile oğlu bir gün yaşadıkları yerde kurulan pazarı gezmeye giderler. Pazar oldukça kalabalıktır. Hem pazarı gezen kalabalığın mırıltıları hem de pazarcıların bağırışları arasında oldukça fazla da gürültü çıkmaktadır.
Pazarı gezen oğul bir an oyuncaklar ve renkli renkli giysiler arasında babasının elinden kurtulur ve tek başına gezmeye başlar. Ne yazık ki kısa bir süre sonra da babasını kaybeder. Durumu fark ettiğinde etrafına ne kadar baksa da babasını bulamaz. Ağlamaya başlar. Ancak fazla sürmeden babası da durumu fark eder ve hemen oğlunu bulur.
Tam bu noktada oğul ağlamayı bırakır ancak bu sefer de içini babasının korkusu alır. Belki de babası oğluna çok kızacak, belki de ceza verecek veya da bir daha asla pazara getirmeyecektir.
Bunların hiçbiri olmaz. Baba oğlunu bulunca merak etme der, sana kızmayacağım. Bu işte asıl hatalı olan benim, elini bırakmayıp kaybolmanı engelleyebilirdim.
Bu hikayeyi çok severim. Anne babaların da öğretmenlerin de bilmesi gereken önemli bir konuya dikkat çeker. Onlar çocuktur. Onlar hata yapabilirler. Asıl olan hatalarından ders almalarını sağlamak ve tekrar etmemeleri için elimizden geleni yapmak olmalı.
Bu hikayeyi anlatmamın bir sebebi geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haberden etkilenmiş olmamdı. Anlatacağım bu olayda baba kızının hatasını belli ki ilk seferinde hoş görmüş ancak kızı gerekli dersi almayıp aynı hatayı tekrar yapınca çareyi kızına hiç unutamayacağı bir ceza vermekte bulmuş.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan habere göre Amerikalı bir baba, okul servisinde zorbalık yapan kızını soğuk havada evinden okuluna kadar 8 kilometre boyunca yürütmüş. Bu durumu sosyal medyada canlı olarak yayınlayan baba, zorbalık yapmanın çok kötü bir şey olduğunu ve kızının bu cezayı hak ettiğini vurgulamış. Olayın önceki hafta gerçekleştiğini ifade eden baba; kızının eve gelerek “Servisten yine atıldım, önümüzdeki hafta beni okula sen götürmek zorundasın.” dediğini söyledi.
Böyle ceza olur mu? Babanın kızına verdiği bu cezayı tartışabiliriz. Bu cezayı internet üzerinde paylaşmış olmasını da tartışabiliriz. Bu konuda yorum yapamıyorum. Ancak babanın dikkat çektiği bir nokta daha var.
Çocuklar onlara sunduğumuz ayrıcalıkları kendilerine hak olarak görüyorlar. Örneğin bu olayda baba çocuğunu okula elbette götürebilirdi ancak bunun o çocuğun bir hakkı olmadığını, o çocuğa sunulmuş bir ayrıcalık olduğunu fark etmesini istiyor.
Ceza verilmiş olmasına, cezanın şekline veya uygulanışına herhangi bir yorum yapamıyorum. Bu konuda bir uzman değilim. Belki de yanlış bir davranış şekli oldu. Ancak şuna gerçekten katılıyorum ki çocuklarımız bazı şeyleri onlara hak olarak değil de ayrıcalık olarak sunduğumuzu bilmeliler. Bunu fark etmeleri davranışlarını da değiştireceği için hayata karşı çok daha sağlam bir bakış açısı ile bakmalarını sağlayacaktır.