HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

Dün, Cumhuriyetimizin ilanının 94. Yıl dönümünü milletçe hep beraber idrak ettik.

Türk Milleti, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti kurarak tüm dünyaya iradesine gem vurdurmayacağını kanıyla ve canıyla ilan etmiştir.

Bugüne kadar pek çok badireler atlatmış olan Cumhuriyetimizin 15 Temmuz 2016 da yaşadığı FETÖ ihaneti ise bu badirelerin en kanlısı, en acımasızı ve en tehlikelisi olmuştur.

15 Temmuz’da  milletimizin 250 şehit ve 2193 gazi pahasına gösterdiği şanlı direniş, Cumhuriyet ruhunun bir önemli nişanesi olmuştur. O gece milletimizin tüm fertleri, Cumhuriyetimize sahip çıkmıştır.

Bugün; Cumhuriyetimize, vatanımıza, bayrağımıza, devletimize, birliğimize sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seren bir coğrafyada, bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle Cumhuriyetimize her zamankinden daha çok sahip çıkmak zorundayız.

Bu düşüncelerle Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. Yılını tekrar tebrik ediyorum.

**********

BU ŞEHRİN GELECEĞİ GÜMÜŞHANE’DE YAŞAYANLARLA KURGULANMALI VE KURULMALIDIR

İleri demokrasilerin en önemli özelliklerinden biri yönetimlerin sivil halkla diyalog içinde olmasıdır. İstişareler yapıp, halkın görüşlerini öğrenmesidir.

Geçen hafta Gümüşhane Belediye Başkanlığı makamında Gümüşhane merkez ilçe yatırımları istişare edildi. İstişare ekibinin içinde Gümüşhanedeki sivil oluşumlardan ve STKlardan kimse yoktu.

Gümüşhane’deki yatırımlar konusunda sivil oluşum ve STK temsilcilerinin de bilgilendirilmek ve görüşleri alınmak üzere bu toplantılara çağrılmalarının yaralı olacağı kanaatini taşımaktayım.

Tabiiki takdir makamının uygulamasına saygımız sonsuzdur. STK temsilcilerini çağırmayı gerekli görmemiş olabilirler. Zaten çağırma gibi bir mecburiyetleri de yoktur… Ama, bu kentte yaşayan insanların, yaşadıkları şehirde ne olup bittiğini birinci ağızdan öğrenmeleri, devletin kendileri için hangi yatırımları düşündüğünü öğrenmeleri, hatta bu konularda kendilerinin de görüşlerinin alınması onlara mutluluk  vermez mi?

İnsanları mutlu etmek çok kolay… Bir tebessüm, bir değer veriş, bir çay, bir iltifat insan mutluluğu için yetelidir. Bu bağlamda Gümüşhaneli STKlar bu gibi toplantılara çağrılmaktan mutlu olurlar.

STK temsilcilerinin bu gibi toplantılara çağrılmasının bir önemli tarafı da şudur: Yapılacak olan veya planlanan yatırımların yükü sadece kamu görevlilerinin üstüne bırakılmamış olur. Sivillerle paylaşım onların da yükünü hafifleştirir. Örneğin, yeni Gümüşhane Lisesi okul binası ile ilgili olarak sivil oluşumlara proje anlatılıp görüşleri sorulsa kötü mü olurdu?… Gümüşhane Lisesi’nin projesini şu anda halktan bilen kimse yok. Bu proje üzerinde yarınlarda yapılacak tenkitlere de sadece resmi görevliler muhatap olmak durumunda kalacaktır. Örnekleri çoğaltmak mümkün…

Yatırımlarla ilgili olarak belki yarın birileri çıkıp bu konularda STKların ve Kent Konseyi’nin görüşü nedir derse ne olacak? Çağrılmadıkları toplantıda gündeme gelen bir konu için kim, nasıl görüş bildirebilir ki…

Devlet erki ile halkın kaynaşması, anlaşması, istişare etmesi noktasında en verimli zeminlerden biri Gümüşhane’dir.

Hülasa; Gümüşhane STKları ve Kent Konseyi bu gibi toplantılara çağrılmayı arzu ediyor, kentle ilgili görüşler belirtmek istiyor.

**********

GÜMÜŞHANE’DE “ORTAK AKIL ÇALIŞMALARI” BAŞLATILMALIDIR

Sadece yatırım toplantıları değil, Gümüşhane’yi ilgilendiren her mevzuda “Ortak Akıl” oluşum ve uygulamasını Sayın Valimiz Okay Memiş’in, Sayın Belediye Başkanımız Ercan Çimen’in  ve Sayın Milletvekillerimiz Hacı Osman Akgül ve Cihan Pektaş’ın ajandalarına almalarının yararlı olacağını düşünmekteyim.

STKlarla her ay en az bir iki “Ortak Akıl” toplantısı yapılabilir.

Eğer sayın yetkililer isterler ve arzu ederlerse bu toplantıların organizasyonlarını Kent Konseyi de yapabilir. Her ay değişik konuların işleneceği 20 kişilik “Ortak Akıl” toplantıları tertip edilip, sivil vatandaşların görüşleri dinlenebilir.

Hemen akla şu gelebilir: “STKlar ve kent konseyi ‘ortak akıl’ toplantıları yapabilirler. Onlara engel olan mı var?” Bu düşünce doğrudur ama, bu toplantılara yetkililer irade desteği vermezlerse toplantılar ve ortaya çıkan görüşler tabiri caizse havada kalır. Onun için; gerek idari, gerekse siyasi erkin “ortak akıl” toplantılarına desteği açık olmalıdır. Hatta bu toplantılara onlar da katılmalıdır. Bu bakımdan Sayın Valimizin, Sayın Milletvekillerimizin ve Sayın Belediye Başkanımızın “ortak akıl” oluşumları ile ilgili düşünceleri ve destekleri çok önemlidir.

Başkanlığını yaptığım Gümüşhane Kent Konseyi’nin de; il yönetim erkinden ve siyasi erkten gelecek her türlü “ortak akıl” çalışması isteğine açık destek vereceğini bu vesile ile belirtmek istiyorum.

Güzel günler dileğiyle.