BUGÜN CUMA HUTBESİNİN KONUSU “MEHMETÇİK” İDİ

Bugün ülkemizdeki tüm camilerde Cuma hutbesi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nca hazırlanan MEHMETÇİK konulu hutbe okundu.

HUTBE METNİ

Aziz Kardeşlerim!

Bu mübarek saatte, bu icabet ve bereket
vaktinde bir tanıdığımdan bahsedeceğim size. “Vatan” deyince gerisini
unutuveren bir delikanlıdan…

Siz de bileceksiniz; adını Fahr-i
Kâinat’ın adıyla anıp “Mehmetçik” dediğimiz kahramandır o… Bazılarınız
onu tarih sayfalarından tanırsınız. Güçlü, atılgan, zeki, becerikli ve
gözü pekti. Daima ön safta olmak isterdi. Durmazdı, durmak nedir
bilmezdi. Cepheden cepheye koşarken arkasında bazen bir bacağını, bazen
bir kolunu, bazen bir gözünü bırakır, ama vatan sevgisini daima ileride,
en önde tutardı. “Vatan sağ olsun!” derdi, “Yeter ki vatan sağ olsun!”

Kıymetli Müslümanlar!

Peygamberimiz buyuruyor ki, “Allah, sadece kendi yolunda cihad etmek ve kelime-i tevhidi doğrulamak üzere sefere çıkan kimseyi cennete sokmaya veya çıktığı evine sevap ve ganimet ile döndürmeye kefil olmuştur.”[1] Mehmetçiğimiz bu muştuyla yine yürüdü. Mevsimlerden en çok baharı, aylardan en ziyade Ağustos’u severdi ama şu Ekim günlerinde de yürüdü. Terörden bunalanlara barış, huzuru kaçırılanlara huzur, yüreği tutuşanlara serinlik dağıtmak üzere…

Barış Pınarı dedi yürüyüşünün adına.
Yanında da arkadaşları, eşten dosttan tanışları, kardeşleri… Kimimizin
evladı, kimimizin kardeşi… Bizim çocuklarımız, hepimizin ciğerpareleri…

Aziz Müminler!

Mehmetçik, geceleri gündüze, gündüzleri
geceye sığdırmak için zamanı ve mekânı unutmuş koşuyor… Mehmetçik,
teriyle ve kanıyla dünya tarihini yeniden yazıyor. Onun koruduğu
sınırlarımızda, yalnızca ülkemizin değil, bütün insanlığın kaderi hercü
mercden kurtuluyor.

Bu öyle bir insanlık mücadelesi ki, “Gevşemeyin, üzülmeyin. Eğer iman etmişseniz üstün olan sizlersiniz.”[2] buyuran Yüce Kitabımız, barış yolunda kahraman ordumuza umut oluyor. Bu öyle bir iman ve vatan aşkı ki, Kur’an bu aşkla toprağa düşen canları şöyle anlatıyor: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir hâlde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.”[3]

Değerli Kardeşlerim!

Hiç şüpheniz olmasın ki, Cenâb-ı Hakk’ın
yardımıyla, hainlerin oyunları bozulacak, zalimlerin tuzakları
ayaklarına, hileleri başlarına dolanacaktır. Mehmetçik siperleri
tuttukça, bütün düşmanlarımızın da, onların içimize saldıkları
zavallıların da hayalleri hakikatlerimize; tuzakları imanımıza çarpacak,
kışkırttıkları terör selinin içinde kendileri boğulacaktır. Ordumuz
barış uğruna ilerledikçe, ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde masumlar,
kadınlar, çocuklar güven ve huzura kavuşacaktır.

Aziz Müminler!

Mehmetçik ki, bir sancağın gölgesinde,
alnında yıldızlar parlayan cevherimiz, hazinemizdir… Mehmetçik ki,
vatan, bayrak, millet ve devlet uğruna tek yürek olan kahramanlık
destanımızdır… Mehmetçik, dünyanın iyiliği için cephede, insanlık adına
siperdedir. Ve onlar omuz omuza, sırt sırtayken; mazlumların ve hakları
ellerinden alınanların imdadına koşarken yerde ve gökte, uzakta ve
yakında bütün dualarımız onlaradır, onlar içindir. Teri damladığında
merhamet, kanı döküldüğünde rahmet olsun diye… Onlar içindir Fetihler,
Fatihalar, Yasinler… Ve âminler onlar içindir…

Âmin! Ey varlığın Aziz ve Kerîm olan
Rabbi! Ey âlemlerin Rahman ve Rahim olan Rabbi!.. Yücelerden yüce olan
bâbına geldik, rahmetini istemeye cenâbına geldik. Adını andık ve
huzuruna durduk. Askerimiz için yardım diliyor, ordumuza zafer
istiyoruz. Canlarını koru meşakkatten, afetten; bedenlerini koru
yorgunluktan ve gafletten…

Ey dünyada orduları celal ile var eden
var, ey ahirette şehitlere cemalini ihsan eden Allah’ım!  Varlığına
inandık, birliğine inandık; Sana sığındık ve Sana güvendik. Gayrı, İslam
ümmetini birbiriyle sınandırma İlahi, fitne ateşinde masumları yandırma
İlahi. Terör elindeki mazlumları kurtar karanlık düşüncelerden, uyandır
gaflettekileri sabahı olmayan gecelerden… Bu yolda dostlarımızı
yerindirme, düşmanları sevindirme. Rahmetini kesme kahraman ordumuzdan,
bereketini alma cennet yurdumuzdan. Tasasını çektiklerimizden emin eyle
bizleri; karanlık yollarda rehber-i din eyle bizleri. Hezimete uğrat
terörün uşaklarını ve efendilerini ve zalimlerin kendilerine kırdır yine
kendilerini.

Ey bütün noksanlardan münezzeh olan
Allah’ım! Şehitlerimize ikramını, gazilerimize dermanını eriştir. Acısı
olanların acısını dindir, umudumuzu zafere eriştir. Duamızı Kâbe’de
edilen dualara say. Rahmetini kesme üzerimizden diye yalvarıyoruz;
merhametini esirgeme bizden diye yalvarıyoruz… Ezanımızı dindirtme ya
Rab! Vatanımızı böldürtme ya Rab! Bayrağımızı indirtme ya Rab! Başımızı
eğdirtme ya Rab; Mehmetçiklerin ayağına taş değdirtme ya Rab! Bir an
evvel zafer bulup şanla dönsünler; en kısa zamanda huzurla dönsünler.
Devletimizi kuran, bu toprakları bize vatan kılan, şehit ve
gazilerimizin ruhları şâd olsun. Âmin, ve’l-hamdülillahi Rabbi’l-Âlemin…


[1] Buhari, Tevhid, 28.

[2] Âl-i İmrân, 3/139.

[3] Âl-i İmrân, 3/169-170.

KAYNAK: DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI