BUGÜN ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI Bugün Şehitleri Anma Günü. Bugün; “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. Yıl Dönümü” Her karış toprağı mübarek “ŞEHİT KANI” olan ve  her zerresi “ŞEHİT KOKAN” bir vatanımız var. Sırtlanların ve canavarların kol gezdiği bir dünyada şehitlerimizin bize emanet ettiği bu güzel vatanı her zamankinden daha çok korumak, kollamak […]

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

Bugün Şehitleri Anma Günü.

Bugün; “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. Yıl Dönümü”

Her karış toprağı mübarek “ŞEHİT KANI” olan ve  her zerresi “ŞEHİT KOKAN” bir vatanımız var.

Sırtlanların ve canavarların kol gezdiği bir dünyada şehitlerimizin bize emanet ettiği bu güzel vatanı her zamankinden daha çok korumak, kollamak ve sevmek zorundayız.

Bugün şehitler günü… Bugün ahde vefa günü… Bugün şehitlerimize manevi hediyeler gönderme günü…

Bugün;  Şehitlerimize Hatimler, Yasinler, Fatihalar ve Dualar gönderme günü.

*********

Şehitlerimize en güzel hediyeyi Yüce Allah (c.c.) vermiş.

Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şehitler için şöyle buyuruyor:

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.” (Âl-i İmrân : 169-170)

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) de şehitlikle ilgili şunları söylüyor:

 “Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa dahî dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü ileri derecedeki itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister.” (Buhârî, Cihâd 21; Müslim, İmâre 109)

*********

ŞEHİTLER KENDİLERİNİ ÖLMÜŞ BİLMİYORLAR

En çok merak edilen konulardan biri olan ŞEHİTLERİN  hayatı ile ilgili olarak Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı’nda  şu bilgilere yer veriyor.

Nass-ı Kur’an’la şühedanın, ehl-i kuburun fevkinde bir tabaka-i hayatları vardır. Evet şüheda, hayat-ı dünyevîlerini tarîk-ı hakta feda ettikleri için Cenab-ı Hak kemal-i kereminden onlara hayat-ı dünyeviyeye benzer fakat kedersiz, zahmetsiz bir hayatı âlem-i berzahta onlara ihsan eder. Onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar yalnız kendilerinin daha iyi bir âleme gittiklerini biliyorlar, kemal-i saadetle mütelezziz oluyorlar, ölümdeki firak acılığını hissetmiyorlar.

Ehl-i kuburun çendan ruhları bâkidir fakat kendilerini ölmüş biliyorlar. Berzahta aldıkları lezzet ve saadet, şühedanın lezzetine yetişmez. Nasıl ki iki adam bir rüyada cennet gibi bir güzel saraya girerler. Birisi rüyada olduğunu bilir. Aldığı keyif ve lezzet pek noksandır. “Ben uyansam şu lezzet kaçacak.” diye düşünür. Diğeri rüyada olduğunu bilmiyor. Hakiki lezzet ile hakiki saadete mazhar olur.

İşte âlem-i berzahtaki emvat ve şühedanın hayat-ı berzahiyeden istifadeleri, öyle farklıdır. Hadsiz vakıatla ve rivayatla şühedanın bu tarz-ı hayata mazhariyetleri ve kendilerini sağ bildikleri sabit ve kat’îdir.

Hattâ Seyyidü’ş-şüheda olan Hazret-i Hamza radıyallahu anh, mükerrer vakıatla kendine iltica eden adamları muhafaza etmesi ve dünyevî işlerini görmesi ve gördürmesi gibi çok vakıatla, bu tabaka-i hayat tenvir ve ispat edilmiş.

Hattâ –ben kendim– Ubeyd isminde bir yeğenim ve talebem vardı. Benim yanımda ve benim yerime şehit olduktan sonra, üç aylık mesafede esarette bulunduğum zaman, mahall-i defnini bilmediğim halde, bence bir rüya-yı sadıkada, tahte’l-arz bir menzil suretindeki kabrine girmişim. Onu şüheda tabaka-i hayatında gördüm. O, beni ölmüş biliyormuş. Benim için çok ağladığını söyledi. Kendisini hayatta biliyor fakat Rus’un istilasından çekindiği için yer altında kendine güzel bir menzil yapmış. İşte bu cüz’î rüya, bazı şerait ve emaratla, geçen hakikate, bana şuhud derecesinde bir kanaat vermiştir.

(Kaynak: B.Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı –Mektubat-  Birinci Mektup, Türkiye Diyanet Vakfı Yayını)

*********

RUHLARINA FATİHA

Bin yıldır İslamiyet’in bayraktarlığını yapan kahraman Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de vatanını kanının son damlasına kadar koruyacak ve Allah’ın vadi olan şehitlik mertebesine gülerek koşacaktır.

İslam’ın en örnek ve en istikametli yaşandığı ülke olan güzel vatanımız Türkiye’de bağımsız ve  hür bir şekilde dinimizi en güzel yaşayıp, şanlı ay yıldızlı bayrağımızın göklerde esaretsiz dalgalanması için, ezanımızın en güzel şekilde minarelerden okunması, istiklalimizin ve istikbalimizin sembolü olan İstiklal Marşımızın kıyamete kadar hür ve gür bir seda ile okunması için tarih boyunca canlarını feda eden ve şehadet şerbetini içen bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.  

Şehitlerimizin ruhları için lütfen birer FATİHA okuyalım.

EL FATİHA.

*********

NOT:  Kuzey Irak’ta devam etmekte olan operasyonlar sırasında 16 Mart 2019 tarihinde bölücü terör örgütü mensupları ile çıkan çatışmada 2 askerimiz şehit olurken 8 askerimiz de yaralanmıştır.

Çatışmada Gümüşhaneli Uzman Çavuş Taşkın Temel  ve Kütahyalı Piyade Uzman Çavuş Yaşar Çakır şehit oldu.

Şehitlerimiz  Uzman Çavuş Taşkın Temel ve Piyade Uzman Çavuş Yaşar Çakır’a Allah’tan rahmet, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimize de Allah’tan acil şifalar diliyorum.

Bu vesile ile; teröristleri ve onlara yardım, yataklık ve dostluk gösteren herkesi Cenabı Allah’ın “KAHHAR” ismine havale ediyor ve “Zalimler için yaşasın cehennem” diyorum…

Exit mobile version