ÇAY BU KADAR ÖNEMLİ Mİ?
HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI
Türk kültüründe olduğu gibi dünyanın pek çok ülke ve
medeniyetinde çay önemli bir kültür öğesidir.
Toplum halinde yaşama bilincinin zayıfladığı ve
ferdileşmenin ön plana çıktığı günümüzde bile ikili ve toplumsal diyaloglarda
çay çok önemli bir köprü vazifesi görmektedir.
Günümüzde, içinde yaşadığımız toplumun hemen hemen her
kesiminden insanların karşılıklı konuşmaları, diyalog kurmaları, sohbet ve
muhabbet etmeleri için bir vesile gerekmektedir. Şöyle bir değerlendirin
bakalım çay içme ve çay içirmeden daha kolay bu işin bir yolu, bir köprüsü var
mıdır?
Bizim kültürümüzde yıllarca vatandaş – devlet diyalogunda
çay önemli bir görev üstlenmiştir. Köyünden kalkıp bir işi için devlet kapısına
gelen vatandaş için işinin görülmesinden daha önemli olan karşısındaki devlet
görevlisinin kendisine bir bardak çay ikramıyla göstermiş olduğu ilgi ve
iltifattır. Bu ilgiye muhatap olan vatandaşımız bir bardak çayda aslında devletin
sıcaklığını bulmaktadır…
Toplumun hangi kesimi için düşünürseniz düşünün, bugün
diyalog kurma adına yaşanan problemlerin çözümünde “çay içirme” ve “çay
sohbetleri” nden başka daha ucuz, daha basit ve daha zekice bir çözüm
bulamazsınız…
Gönül sohbetleri için ise çay zaten hep güzel bir bahane
olarak kabul edilmiştir. “Gönül ne çay
ister ne çayhane, gönül sohbet ister çay bahane” sözübu gerçeğin ifadesidir.
Eskilerin deyimi ile “Çay,
meşrubatlar içinde bir iksir-i azamdır.” Çayın bu kadar önemli olduğunu
zaten hepimiz biliyoruz ama, belki bu söz bizim söyleyemediklerimizi de içine
alıyor ve öz bir şekilde özetliyor.
“Çay ikram etme” geleneğimizi unutmamalı ve usanmadan devam
ettirmeliyiz. Çocuğumuz; bir çay ocağında bir arkadaşımıza çay ikram edip onun
parasını verdiğimizi görmeli, bu anı yaşamalı ve bu kültürü yaşayarak
öğrenmeli. Unutmamak gerekir ki, insan ruhu vermekle mutlu olur. Bir bardak çay
ikramımızın bizim ruhumuzda bıraktığı hazzı hissediyorsak bu iş tamamdır…
Devlet dairesinde çalışan bir görevli isek (amir veya
memur fark etmez) bir iş için kapımızı çalan vatandaşlara bir çay ikram ederek,
diyalog sıcaklığını diri tutmalıyız.
İşin bir diğer tarafı da dinimizde -helal olmak şartı ile-
ikram etmek ve ikramı kabul etmek sünnettir. Çay gibi, kesemize fazla yük
getirmeyecek bir bardak çayı hem ikram etmeli hem de ikram edilen çayı
içmeliyiz. Bu güzellikleri yaşarken bir yandan da sünnet işleme sevabını almış
olacağız.
Çay; yeri gelmiş yalnızlara yoldaş, yeri gelmiş
dertlilere ilaç olmuştur. İnsanımız; yalnızlığını, sıkıntısını, gam ve
kasavetini sır ortağı olarak çayla paylaşırken de, bir anlamda çayı duygularına
köprü yapmıştır.
Toplumsal değerlerin gittikçe erozyona uğradığı bir
dönemde çay, kültürel bir köprü olmuştur… Bunun için çay içirmenin, çay
ikramlarının ve çay sohbetlerinin kıymeti iyi bilinmeli ve devam
ettirilmelidir…
Güzel günler dileğiyle.