Çileli Kadınlarımız
Araştırmacı Yazar Adem Azber yazdı
Günümüzde kolayca yiyeceklerimiz alabiliyor ve tüketebiliyoruz. İçinde bulunduğumuz aya özel pidelerimizi fırınlardan temin edebilirken, daha çok susamlı ve pişkin olsun diye sıra dahi bekliyoruz. Nerelerden, nasıl bu günlerimize geldiğimizi hiç kimse unutmasın lütfen.
Sizlerle herkesin, bir fısıltı gibi kulağının ardında bekleyen, büyüklerinden dinlediği o eski hatıralardan bir kare paylaşalım bugüne özel.
Namı diğer Orak ayı olsa gerek, teyzemiz elindeki beli bükük orak ile hemhal olmuş, rızkı peşinde ha gayret buğdayları biçmeye başlamış.
Koooca tarla, iki kadın ve iki orak. Belki onlara göre çokta kolay, ellerinde orakları var ya, onlardan önceki nesillerin ellerinde orakları olmadığını varın siz düşünün. Bi gayretle çalışan teyzemiz, “Neyimize lazım fotoğraf, Gız debırah şu soyhayı, bah öğende biçekte gidek, daha uşahlar yiyecek, iş güç, kaynana, kaynata, herif, hem nemehrem…”
Her ne kadar da işi gücü de olsa Breyer’a az çok poz vermiş diğer ablamız. Hem de daha yeni başlamışlar tarlaya, ancak bi horom buğday koyabilmişler kenara. Bunlar toplanıp daha köye taşınacak, harmana vurulacak, patoz, elek, değirmen, un ve nihayet yemek olacak sofralarımızda. Anlaşılan yol uzun daha. Kimseyi daha çok avara etmeyelim de işlerini bitirsinler. Manastır köyüne ait bu fotoğrafı çekip günümüze ulaştıranlara teşekkür ediyor, fotoğraf içerisindeki abla, teyzelerimize yaşıyorlarsa selamet, vefat etmişlerse de rahmet diliyorum.
Bugünümüze geldiğimiz günleri unutmayalım. Ramazan fırsatını değerlendirip, muhtaçları gözetelim.
Fotoğraf arşiv: A. Breyer / 6 Eylül 1967 Manastır Köyü, Gümüşhane
Renklendirme, Editör : Adem Ezber