Dr. İlhami Pektaş
Hatırlarsanız 1974 yılında Kıbrıs çıkarması yaptığımızda ABD ve Avrupa yine ambargo koymuş ve bu sayede ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN gibi milli şirketlerimiz kurulmuştu.
Yıllar önce Türkiye’ye Heron satmayan İsrail sayesinde kendi İHA ve SİHA’sını yapan Türkiye, bu alanda büyük atılımlar yaparak Dünya’da ilk üç arasına girdi. Şu anda savunma sanayisi alanında yerli ve milli üretim oranı yüzde 70 seviyelerine yükseldi. Raylı ulaşım sistemleri alanında yerli ve millilik oranı % 70. Otomotiv sanayinde yerlilik oranı %70.
1974 Kıbrıs çıkarmasından sonra Türk sanayisi yerli ve milli üretimi artırmak için çırpınıyor. İşte bu ambargoları bir fırsat bilerek yerli ve milli sanayimizi daha çok geliştirmeli ve milli marka üretimlerimizin sayısını daha da artırmalıyız.
Bu ambargolarda bizim yerli ve milli sanayimize daha çok yatırım yapmamız için önemli bir fırsat. ASELSAN, TUSAŞ, TEI, ROKETSAN, BAYKAR MAKİNA, FNSS, HAVELSAN, STM, MKE, BMC, VESTEL, OTOKAR, ARÇELİK, TÜMOSAN, DURMAZLAR, BOZANKAYA, AKIN SOFT, KATMERCİLER, KALE GRUP, ALP HAVACILIK, SAVRONİK, SARSILMAZ, GİRSAN, TİSAŞ, SEDEF GEMİ İNŞ., İÇTAŞ, ARES ve benzerleri gibi Türkiye’nin her tarafından yüzlerce yerli ve milli firmalar daha çıkarmalıyız.
Yerli ve milli marka üretim yapan tüm sanayicilerimizi devlet ve millet olarak elele vererek korumalı ve geliştirmeliyiz. Aynı ASELSAN ve TUSAŞ büyüklüğünde örnekleri verilen yüksek teknolojiye sahip ürün üreten, istihdam yaratan, ihracat yapan yüzlerce Yazılım, Robot teknolojisi, Otomasyon, Tıbbi görüntüleme sistemleri, İnsansız hava, Kara ve Deniz araçları, Yenilenebilir enerji, Haberleşme ve bilişim alanında, Yapay zeka, Sivil ve ticari uçak üretiminde, Motor üretiminde, Radar teknolojisinde, Uzay teknolojisinde, ileri malzeme teknolojisinde, Mikro elektronik, Çip üretim sektöründe, Elektronik sektöründe, Optik sektöründe yüzlerce firmalara sahip olalım ki artık kimse bize ambargo uygulayamasın.