Fahrettin Köseoğlu
Yaradan var mı diye, ahmak delil arıyor
Delil kendi değil mi, hamurunda gizlidir
Bir damla sudan olmuş, sırrı celil arıyor
Her şey kendi kanında, damarında gizlidir
Fezayı karış karış, taramış bulamamış
felsefeye danışmış, bir cevap alamamış
çok kitaplar okumuş da ikna olamamış
eşek sanır kıymeti, semerinde gizlidir
Hak kendini gösterse, sınar mıydı kulunu
Derviş neden taşısın, kırk yamalı çulunu
Teslimiyet içinde, açmış elin kolunu
Hak takva gönüllerin umarında gizlidir
Tapar dünya malına, putlarda fayda arar
Dünya da bulamamış, çıkar uzayda arar
Düşer gider peşine, huzuru meyde arar
Bilse huzur nefsinin tımarında gizlidir
Yer içer nefes alır, gezer tozar gönlünce
Dünya ne bir hayaldir ne de oyun eğlence
Yarın yükü sırtında, divanına gelince
Bazen delil Hüda’nın şamarında gizlidir
Sırrın muhafızları, ölün demiş ölmeden
Çoğu canı terk etmiş, bir kez bile gülmeden
Zor olanı yapmaktır, belli vakit gelmeden
Her şey kulun kendi kararında gizlidir