Deprem Hassasiyetimiz
Hasan Pir
6 Şubat 2023 Pazartesi günü tarihin kaydettiği en büyük depremlerden birini yaşadık. 10 İlimizi doğrudan etkileyen deprem, bütün ülkemizi de derin bir yasa boğdu. Depremi yaşayan vatandaşlarımıza da bütün milletimize de Allah, sabır ve metanet versin. Depremde vefat eden ve şehit hükmünde olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Göçük altında kalan vatandaşlarımızın bir an önce sağ kurtulmaları için de Rabbimize dua ediyoruz.
Deprem felaketine maruz kalan 10 ilimiz Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Kilis illeridir. Bu illerimizin toplam büyüklüğü 99.429 km2’dir.
Depremin etki sahası o kadar büyük ki, bu alan Avrupa’daki 28 ülkenin her birinden daha büyük bir alandır. Örneğin; Belçika’nın yüzölçümü 30.510 km2, Hollanda’nın yüzölçümü 41.198 km2, İsviçre’nin yüzölçümü ise 41.290 km2 dir.
Bir diğer kıyasla depremin etkili olduğu 10 ilimizin alanı Belçika ve Hollanda’nın ikisinin toplam alanından bile daha büyüktür. Bu iki ülkenin toplam alanı 71.708 km2 dir. 10 ilimizin toplam alanı ise yukarıda da ifade ettiğimiz gibi 99.429 km2 dir.
Depremin ne kadar büyük olduğunun bir başka ifadesi de, 10 ilimizde yaşanan depremin etkisinin 130 atom bombası büyüklüğünde bir enerji birikimiyle gerçekleştiğidir. Bu bilgi, ilgili bilim adamlarının tespitidir.
Bu kadar geniş ve etkili bir depreme, oluş saati olan 6 Şubat gece saat 04.17 den itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan başta olmak üzere devletimizin bütün yetkililerinin ve kurumlarının teyakkuz halinde müdahil olması, bölgeye yönelik acil planlamalar yapmaları, bölgeye intikallerin acilen hemen başlatılması devletimizin refleksinin ne kadar hızlı olduğunun en açık göstergesidir.
Milletimize gelince, olay duyulur duyulmaz ülkemizin her yanında hummalı bir yardım faaliyeti başlamış ve halen de sürmektedir.
Çok şükür, ilk andan itibaren devletimiz de milletimiz de deprem bölgesinde görev başındadır.
Bu önemli günlerde millet olarak bize düşen görev, depremde ne yapabileceksek, neye gücümüz yetiyorsa bu imkânları devlet organizasyonları ile görüşerek harekete geçirmektir. Hem depremzede vatandaşlarımıza, hem de bölgede kurtarma çalışması yapan görevlilere dualarımızla da destek vermektir.
Deprem sonrası olaya bakış açımız şu olmalı: Başta depreme maruz kalan vatandaşlarımız olmak üzere, deprem bölgesinde çalışan resmi ya da sivil her vatandaşımızın moralini yüksek tutmak için, onların çalışma şevklerini, enerjilerini artırıcı destek, temenni ve dualara devam etmek gerekir. Yoksa, bu insanların morallerini bozucu, gerçekle ilgisi olmayan yalan-yanlış bilgiler, konuşmalar, beyanatlar, sosyal medya mesajları ile hem depremzede vatandaşlarımızın, hem devlet yetkililerimizin hem de milletimizin moralini bozmak bize yakışmaz. Zaten, bu tür davranışlar hem etik olarak, hem de yasal olarak suçtur.
Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki, devletimiz de milletimiz de bu zor imtihanda görevlerini en iyi şekilde icra ediyor. Allah hepsinden razı olsun.
Allah bir daha milletimize böyle musibetler vermesin.
Geçmiş olsun Türkiyem.