DEPREMLERDEKİ İLAHİ İKAZIN BOYUTU NASIL ANLAŞILMALI? - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

19 Mart 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

DEPREMLERDEKİ İLAHİ İKAZIN BOYUTU NASIL ANLAŞILMALI?

Giriş Tarihi: 17 Kasım 2020 - 20:13

Son Güncelleme: 17 Kasım 2020 - 22:20

Belki de ilk kez bu İzmir depreminde  çok katlı binalar milletin gözü önünde çocukların, kadınların, yaşlıların ve nice canlıların üzerine böyle tarifi imkansız acılar bırakarak büyük gürültülerle yıkıldı. Sokaktaki insanlar, 8-9 katlı dev yapıların bir kaç saniyede yerle bir olurken orda yaşayan ve dışarı çıkamayan insanların çığlıklarına , feryatlarına şahit oldular ve ne yazıkki hiç birisinin elinden acı duymaktan başka bir şey gelmedi. Bir düşünsenize 9 katlı devasa bir bina bizim üzerimize çöküyor, ve bizim dua etmekten başka bir şeyimiz yok. Orda can veren , üç beş gün küçük bir yaşam boşluğunda bekleyip sonra kurtarılan kadın çocuk ve yaşlı ve ez cümle insanların çektiği acıları düşünsenize..  

Ne yazıktır ki; her deprem sonrası bu olaylardan ders çıkarmak, daha güçlü tebdirler almak, sağlam ve depreme dayanıklı yapılar yapmak konusunda az da olsa bir bilinç gelişse de bunun yanında bu olayı Allah’ın gazabı olarak görüp “deprem ilahi ikazdır” gibi derinlemesine düşünülmeden söylenmiş sözler duymaktayız.

Bunlar; izmir depreminden 2 ay önece Giresun’da meydana gelen sel felaketinde ölenler için ya da sel felaketi için “ilahi ikaz” demezken, deprem için her seferinde böyle diyorlar. Sel felaketinden konu açılsa denecekdir ki: Aşırı yağışlar sonucunda Karadeniz’de fazla eğimli bölgelerde ormanın da tahrip edilmesi sonucu yağan yağmurun sele dönüşü sonucu bu tür felaketler meydana gelir.” Dahası yine denecektir ki: insanlar dere yataklarına ev yaptıkları için sel felaketlerinde bu dere yataklarındaki evler ve içinde yaşayan insanlar tehdit altındadır” Söyledikleri doğrudur ve sel nasılki tabiatta Allah”ın koyduğu kanunlar sonucu aşırı yağmurun sele dönüşmesi ise ve nasıl ki dere yataklarına yapılan evler selden yıkılıp içindeki insanların ölümüne sebep oluyorsa, deprem de bir yer kabuğu kırılması hareketidir ve sadece fay hatlarının olduğu yerlerde meydana gelmektedir. Bu fay hatları:. Dünyanın sadece belli bölgelerinde görülmekte (alp himalaya dağ kuşağı ve asyanın doğusunda kalan büyük okyanus kıyıları) diğer yerlerinde görülmemektedir. Daha yakın bir örnek örnek verecek olursak Asyanın kuzeyinde kalan bölgelerde (sibirya, fiilandiya,estonya.kuzey kazakistan ) deprem riski neredeyse yok gibidir. Peki bu bölgelerde yaşayan insanlar Allah’ın gazabına uğramayacak kadar  İslam ehli, takva sahibi insanlar mıdır? Elbetteki değil. Bu bölgelerde yer kabuğu hareketleri durmuş, kırılma kıvrılma ve çökme süreçleri tamamlanmıştır  sadece..  

Her sohbet ortamında bizim dinimizin “ilim Çin’de de olsa arayınız” emrini tekrar eden kardeşimiz deprem sonrasında neden kendine depremden korunma yollarını sormaz da işi Allaha havale eder anlayabilmiş değiliz. Sağlam ve az katlı binaların yıkılmadığını, zemini sağlam ve depreme dayanıklı evlerin insanların tepesine çökmediği, inşaatta kullanılan malzeme kalitesinin binayı depreme karşı koruduğunu  bizzat gözlerimizle müşahade ettiğimiz bir gerçekken ve bu gerçeği defelarca , defalarca görmüş iken başka şeyler söylemeye ne hacet vardır. Eğer ki illa da bir ikaz arıyorsak ve Yüce yaratıcının bize verdiği ikazları görmek istiyorsak şu   İLAHİ MESAJLARI almamız gerekir.  

  • Fay hatlarındaki tarım arazilerini imara açmayın,mecburen imara açılmış ise çok katlı binalara izin vermeyin.  
  • Dükkan büyütmek ya da başka amaçlar için binanın taşıyıcı kolonunu kesmeyin.  
  • Bina yapımında kullanılan beton kalitesi ve demir miktarını düşürmeyin.  
  • Her  mahalli ve genel seçim öncesinde insanları evinin üzerine 1-2 kaçak kat  çıkmasına izin vermeyin.  
  • Binaların yapı denetiminde görev alanların ,denetlediği binaların yıkılması ve can kayıpları sonrası oluşacak zararlar ile ilgili bir mesuliyeti olduğunu kanun haline getirin ve uygulayın.  
  • İnsanları depremlerin değil, binaların, para hırsının ve cehaletin öldürdüğünü her bir yurttaşa anlatın,defelarca defelarca anlatın.  
  • Japonyada ve  Filipinlerde meydana gelen 7 şiddetinde ki bir depremde yalnızça 1 kişi ölürken benim ülkemde 114 kişinin ölmesinin Allah’ın gazabı ile bir ilgisinin olmadığını  bilin.  
  • Belki de en önemlisi Türkiye’de depremin her an olacağını bilin; buna göre yaşamayı öğrenin ve şehirlerimizi ona göre inşa edin..  

    ……………………………………..  

    Şimdi sevgili  kardeşim İlahi ikaz ile, bu sayılan  ikazları kasdediyorsan eyvallah her türlü tebdiri almak bizlerin inancının ve imanın bir gereğidir. Ancak diyorsan ki “ biz çok günah işledik de o yüzden bu binalar başımıza yıkıldı” o zaman hacı amcam her umre dönüşü binasına 1 kaçak kat daha çıkacaktır ve kimbilir belki de o bina bizim başımıza yıkılacaktır…!  

    Ve yine kim bilir bizim feryatlarımız kimlerin kulaklarında çınlayacak ve daha nice yürekler parçalanacak,nice ocaklar sönecektir.  
image_print

HABERLER