Doç. Dr. Ahmet Kavlak’tan Evrimci Geçinen “Bilimsiz Bilimcilere” Bilim Dersi
Doç Dr. Ahmet kavlak, www.habervakti.com haber sitesinde yayımlanan köşe yazısında “Yaratılış” gerçeğine karşı çıkan bilim düşmanlarına gerekli cevabı okkalı bir şekilde veriyor ve sonunda da “Sizin Dönemimiz bitti” diyerek son noktayı koyuyor.
Doç.Dr.Ahmet Kavlak’ın www.habervakti.com haber sitesinde yer alan yazısını yayımlıyoruz.
Bilime karşı slogan! / Doç.Dr.Ahmet Kavlak / www.habervakti.com
Bilim dünyasında ateizmin seviyesi her geçen gün daha da komikleşiyor. Artık bilimsel bir tartışmaya katılmak için uzun yıllar boyunca akademik çalışmalar yapmanıza, laboratuvar deneyleri yürütmenize veya karmaşık analizler yapmanıza gerek yok. Sadece birkaç “moda” slogan öğrenmeniz yeterli! Mesela, “Bu bilim dışıdır” demeyi öğrenin, sonra hiçbir şey kanıtlamak zorunda olmadığınız bir bilim adamlığı kisvesini takının.
24-26 Ekim tarihlerinde Üsküdar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” sonrası yayımlanan Yaratılış Manifestosu, işte tam da böyle “bilimsiz bilimciler” ya da namı diğer “evrimciler” grubunun seviyesini ortaya çıkardı.
İddialarla Değil, İdeolojilerle Savaşmak
Yaratılış Manifestosu’na itiraz edenlerin en büyük özelliği bilimsel argümanlarla değil, etiketlerle konuşmak: “Gericilik”, “Bilim karşıtlığı.” “Aydınlanma düşmanlığı” Bu sloganlar, ateist zihniyet için, bir laboratuvarda yıllarca süren çalışmaların ve onlarca bilimsel makalenin yerine geçiyor! Bu sloganlar sanki tavus kuşunu yumurtanın içine, elmayı çekirdeğine sokan nedeni açıklamış gibi, fosil kayıtlarındaki boşlukları veya genetik bilginin kökenini bu kelimelerle doldurabilirmiş gibi. Hatta bu kelimelere öylesine güçlü iman etmişler ki, hücredeki indirgenemez komplekslik gibi ateizmin belini kıran ciddi biyolojik hakikatleri bile sihirli bir şekilde ortadan kaldırmış gibi iman etmişler.
Kaynak Gösterme Zorunluluğu Eski Moda Bir Alışkanlık mı Acaba?
Yaratılış Manifestosu, bilimsel kaynaklar, detaylı analizler ve akademik referanslarla desteklenerek takdim edilmiştir. Ancak manifestoya itiraz eden güruh, bu kadar zahmete katlanmaya gerek görmemiş. Çünkü onlar için “bilim dışı” demek yeterli! Bilimsel delilleri çürütmek mi? Çok zahmetli. Bunun yerine, “Bunlar bilim dışı” diyerek slogan atmak kâfi.
Bilimin en temel gerekliliklerinden biri olan kanıt sunmayı reddeden ateizm, acaba hangi akademik gelenekten geliyor dersiniz? Ateizmin bilimsellik usulü ne acaba? Bilen var mı? Varsa söylesin de deneyip yapalım. Bakalım aynı sonuç çıkıyor mu? Malum, bilim tekrarlana bilirliği şart koşar.
Bilimsel Eleştiriden Kaçanlar
Yaratılış Manifestosu; evrim iddiasının bilimsel yetersizliklerine, varsayım üzerine inşa edildiğine dikkat çekiyor:
Cansız atomlardan canlının nasıl çıktığına dair açıklamalardan kaçınıp bizim konumuz değil dedikleri halde, o konu da onların lehine çözülmüş gibi bu konu açıklanmadan bu konuyla ilgili varsayımları bilimsel açıklama gibi sunmak,
Akılsız atomlardan düşünebilme yeteneğinin nasıl çıktığına dair faraziyeler öne sürüp, hiçbir şekilde ispatlanmadığı halde ispatlanmış gibi, kendi faraziyelerini bilimsel saymak,
Canlılardaki haz ve acıyı hissetme olayını, haz ve acı nedir bilmeyen atomlardan kaynaklandığını iddia etmek fakat hiçbir delil göstermemek,
Gözün ışığı bilmeyen atomlardan, kulağın sesi bilmeyen atomlardan, burnun kokuyu bilmeyen atomlardan, dilin tat nedir bilmeyen atomlardan uzun zaman içinde doğal seçilim dediği varsayımla var olduğunu savunmak ve bu varsayıma bilim demek,
Ara türlerin eksikliğine rağmen varmış gibi kabul ederek teori üretmek,
Mutasyonların bilgi artışı sağlayamamasına rağmen canlının hayatta kalacak şekilde değişebildiğini ve bunu nesline geçirecek sistemlerin de doğal süreçlerle gerçekleştiğini iddia etmek, Fosil kayıtlarındaki açık boşlukları kendilerini destekleyecek şekilde yorumlamak,
Doğal seçilim iddiasının hücredeki indirgenemez kompleks yapıların kökenine dair hiçbir açıklama yapamamasına rağmen yapılmış gibi iddia etmek,
Makro düzeyde evrim denilen iddianın hiçbir delilinin olmaması,
Bu soruların her biri, bilimsel bir tartışma ile delillerle cevap gerektirdiği halde manifestoya karşı çıkanların bu konularda tek bir kelime söyleyemediklerini görmek komik ötesi kara mizahtır. Çünkü bu evrimci denilen ateist güruh, bilimsel verileri tartışmak yerine her daim etiketlerle konuşmayı tercih etmek gibi yüksek bilimsel seviyeye sahip!
Bilim adına bilimsel cevap vermekten kaçmak, her zamanki seviye..
Evrimci ateist arkadaşların metodu net: “Tura gelirse ben kazanırım, yazı gelirse sen kaybedersin!”…….
İdeolojik Öfke
Manifesto sonrası yükselen itirazların içeriğine bakıldığında, bilimsel argüman yerine ideolojik bir öfke aşikar görünüyor. ”Bu gericiliktir” demek, bilimsel bir tartışmanın parçası olamaz ama malum, yalanın sınırı yok. Ancak sloganlar, bilimsel tartışmalardan kaçanların sığındığı en güvenli in. Bu durum, bir doktorun hastasına “Tedavinizi yanlış yaptım ama neyse ki ahlaki olarak çok ilerideyim!” demesine benziyor.
Kara mizah: Yaratılış Manifestosunu Bilim Dışılıkla Suçlayan Bilim Dışılık
Yaratılış Manifestosu’nu “bilim dışı” olmakla suçlayanların yazdıkları itirazlarda, kendi suçlamalarını bilimsel olarak destekleyen tek kelime yoktur. ODTÜ’den öğrenci grupları yaratılış manifestosuna karşı inanılmaz bilimsel gerekçelerini yazmışlar: “Mücadelemizi sürdüreceğiz!”.
Asıl Bilim Dışı Kim?
Bilim, tartışmayı ve sorgulamayı gerektirir. Yorum değil, veri gerektirir. Bilimsel eleştiriden kaçmak, dogmalara sığınmak ve sloganlarla konuşmak, bilimsel düşüncenin tam zıddıdır.
Ancak manifestoya itiraz edenler tam da bunu yapıyor. Onlara göre, tartışılması gereken hiçbir şey yok, sorgulanması gereken hiçbir teori yok ve itiraz edilmesi gereken tek şey yaratılış görüşü. Bu tutum, bilimin ruhuna ihanetten başka bir şey değildir. Gerçi bu ateizm için hiç değişmedi. “Yaşasın slogan bilimi!”
Kral Çıplak!
Yaratılış manifestosuna itiraz edenlerin bilimsel açıdan ne kadar zayıf bir pozisyonda olduğu aşikâr fakat bilimin kılıcını salladıklarını zannederken akılsızlık bataklığının dibinde olduklarının farkında değiller.
Farkında olsalar ne değişirdi?
Zannetmem, bir şey değişsin.
Çünkü yorumu bilim diye sunanların seviyesi hakka taraftarlığa münasip değil!
Bilimsel delillerle konuşmak yerine sloganlarla saldırmak.
Neden?
Başka çareleri yok.
Birileri onları uyarsın. “Bilimle gelin, sloganlarla değil.”
Biz; kusura bakmayın, sloganla değil, yorumlarla değil verilerle iş yapan anlayışı benimsiyoruz.
Sizin döneminiz bitti.
Geçmiş olsun…
Kaynak Link: https://www.habervakti.com/bilime-karsi-slogan