Ecdadımızın kurduğu ilginç vakıflar

2012 yılında Vakıflar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ve büyük çoğunluğu Osmanlı vakıfları olan “Tarihte İlginç Vakıflar”adlı eserde yer alan  vakıfları sizler için derledik. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün “Tarihte İlginç Vakıflar” adlı kitabın önsöz ve takdim bölümlerinde vakıflarla ilgili şu önemli bilgiler paylaşılmış: “Bu kitabımızda, vakıf medeniyetinin nasıl bir incelik ve güzellik üzerine inşa edildiğini, toplumun […]

2012 yılında Vakıflar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ve büyük çoğunluğu Osmanlı vakıfları olan “Tarihte İlginç Vakıflar”adlı eserde yer alan  vakıfları sizler için derledik.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün “Tarihte İlginç Vakıflar” adlı kitabın önsöz ve takdim bölümlerinde vakıflarla ilgili şu önemli bilgiler paylaşılmış:

“Bu kitabımızda, vakıf medeniyetinin nasıl bir incelik ve güzellik üzerine inşa edildiğini, toplumun kılcal damarlarına inerek kimsenin aklının ucundan dahi geçirmediği konulara nasıl el atıldığını göstermek istedik. Bu hayır ve hasenat işlerini gerçekleştirenlerin yalnızca Allah rızası ve insanlığa hizmet gayesiyle hareket ettiklerini de unutmamak gerekir.

Vakıf hem kendini yaşatır, hem kendine ait olan eseri ve iyiliği… Bu bakımdan diyebiliriz ki, dedelerimiz bize armağan olarak ne kadar maddi-manevi varlık bıraktı ise neredeyse hemen hepsi vakif yoluyla meydana getirilmiştir.

Vakıf” kelimesi aslında İslamî bir kelimedir. Çoğulu “evkâf” ve “vukuf”tur. Vakıf yerine bazen “sadaka” kelimesi kullanılsa da “hayrat” kelimesi çok sık kullanılmıştır.

Vakıfların tarihi çok eskilere dayanır ve tarihte ilk önce herkesin birlikte ibadet ettiği mekanlarda başlamış, sonradan birçok sosyal alanı içine alarak genişlemiştir. Bilinen en eski vakıf, Mekke’deki Kâbe’dir. Kâbe, yeryüzünde ilk mabettir.

Bazı rivayetlere göre, sürülerini satıp insanların istifadesi için vakfeden ilk insan da Hz.İbrahim’dir. Peygamberimiz de Medine’deki yedi parça mülkünü vakfetmiştir.

Hazreti Ömer, çok sevdiği bir arazisini; satılmamak, bağışlanmamak ve mirasla da geçmemek üzere, fakirlere, yakın hısımlara, miskinlere, yolda kalmışlara ve azatlık anlaşması yapan kölelere vakfettiğini açıklamıştır.

Vakıf malının amacı dışında kullanılmasının büyük felaket doğuracağı inancı onları korumuştur.

Peygamberimiz ve Halifelerinin kurdukları vakıflardan sonra, imkânı olan çoğu müslüman, onlara benzemek için elindeki imkanlar ölçüsünde vakıf kurmaya çaba harcamıştır. İslam tarihinde, özellikle Osmanlılar, vakıf kurumuna ayrı bir önem vermiş ve bu müesseseleri cemiyetin her katmanına yaymışlardır..

Öyle ki…Padişahlardan tutun; onların anneleri, eşleri, kızları, erkek çocukları, gelinleri; sadrazamlardan tutun: vezirler, paşalar, şeyhülislamlar, müderrisler ve diğer devlet memurları; zenginlerden tutun, mütevazı gelire sahip sıradan insanlara kadar, kadını erkeği hayırda yarışmışlar, bu kitabın konusunu teşkil eden, hizmeti çok ilginç vakıflar kurmuşlardır.”

İŞTE ECDADIMIZIN KURDUĞU İLGİNÇ VAKIFLAR

KAYNAK: Tarihte İlginç Vakıflar – Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları – İstanbul 2012

Exit mobile version