Eski Başkan Çimen yazılı açıklama yaptı

Gümüşhane Eski Belediye Başkanı Ercan Çimen, yeni Belediye Başkanı Vedat Soner Başer’in 3 Temmuz 2024 Çarşamba günü Sema Doğan Yaşam Alanı’nda yaptığı basın toplantısındaki açıklamalarına yazılı cevap verdi.

Ercan Çimen’in 7 Temmuz 2024 Pazar günü şahsi e-mail adresinden medya kuruluşlarına gönderdiği yazılı açıklama şöyledir:

Aziz hemşehrilerim;

Meşhur bir kurban hikayesi vardır.  Adamın biri “Kurban” konusunu anlatıyormuş:
“Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Ya Rabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş… Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş… Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızını yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş…”
Dinleyenlerden biri dayanamamış:
“Yahu bunun neresini düzelteyim… Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç olacaktı!”

Önceki gün Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer’in basın toplantısındaki hezeyanları tam da yukarıdaki hikayeyle özetlenecek türdendir.

-“1 doğruyu 10 yalana bulayarak gerçeği çarpıtıyor”

Görüyoruz ki; insanların seçilmiş olmaları ve temsil makamında olmaları ne yazık ki iftira atmasına ve yalan söylemesine engel olamıyor. Beceriksizliği 3 ay gibi kısa bir sürede ayyuka çıkmış olan ve yapılmış, eline hazır teslim edilmiş tesisleri işletemediği gibi vatandaşa ücretsiz hizmet veren tesisleri de ücretli hale getirip hemşehrilerimizin bütçesine ek yük bindirmekten geri durmayan Başer, mal bulmuş mağribi gibi 1 doğruyu 10 yalana bulayarak gerçekleri çarpıtmaktadır. Rutini, olağanı şüpheli hale getirerek milletimizi yanıltmaya çalışmakta, hukuki ve vicdanı olanı işleri şaibeli gösterme gayretindedir.

Cemaziyelevvelini Gümüşhane’de sağır sultanın bile bildiği, kirli ilişkilerin odağında yer aldığı bilinen bu zat, Gümüşhane’de kul hakkı yetim hakkı helal ve haram noktasında bize en son telkin verecek kişidir. Kişi kendinden bilir işi. 50 yılı aşkın süreli yaşamımda Gümüşhane’de esnaf olarak ben ve ailemin taşıdığı itibarın zekatı Başer’e ve yedi sülalesine yetecek niteliktedir.

– “Allah’tan korkmak şöyle dursun kuldan da utanmıyor”

Bitcoin ile başlayan iftira ve yalan furyası yenileriyle devam etmektedir ve edep sınırlarını çoktan aşmıştır. Kendisi kirli dünyası ve katakulli işleri iyi bildiği için bizleri de o gözle yargılamakta olup, aklımızdan geçmeyecek işler ve şeytanlıklarla bizleri itham etmektedir.

Cambaza Bak! oynayarak yönelttiği suçlamalar kendi ruh, zihniyet ve fantezi dünyasının ürünüdür. Oturduğu makamın gücünü kullanarak yalanlarını, çarpıtmalarını doğru gibi algılatmaya çalışmakta ve Allah’tan korkmak şöyle dursun kuldan da utanmamaktadır.

Sadece birkaç örnekle çarpıtılan gerçeklikleri vatandaşlarımıza açıklamak isterim.

Başer her zamanki gibi yanlış algı yaratma konusunda ustalaşmaya devam etmektedir. Çimenler A.Ş, hukuki yollara başvurup GÜMSAŞ ve belediyeye karşı toplamda 6 milyon 561 bin lira bedelli icra takibi başlatmıştır. Kendisi laf cambazlığı yapıp, yalnızca GÜMSAŞ’a ait başlatılan 261 bin lira bedelli icra takibi borcunu basın açıklamasının yapıldığı gün ödemiş olup, tamamını ödediğini ifade etmiştir. Borcun neredeyse tamamı ödenmemiş haldedir. Kendisinin de gayet iyi bildiği fakat bizzat vatandaştan sakladığı ve bilinçli şekilde algı yaratma konusundaki ustalığını sergilediği husus ise;  belediyeye diğer istasyonların ucuz ticari kaygılarla yakıt vermediği, yakıt verse dahi kısa vadelerde istasyonların belediyeyle sözleşmelerini feshettiği bir ticari ortam bulunmaktaydı. Fakat kendisi, şahsımın ortaklığı bulunan Çimenler A.Ş’yi ciddi anlamda borçlandırması ve aylarca alacağını bekleterek uzun vadelere yaymasıyla birlikte belediyenin borçlanma ve mali yapısında gerekli düzeni sağladığını göremeyecek kadar amatörce ve art niyetli olarak hareket etmektedir.

Belediye personeline maaşlara haciz konulduğu için ödeme yapamayacağı bahanesi sunan Başer, maaş hesaplarına haciz konamayacağını bilemeyecek kadar yaptığı işten bihaberdir. Asla personele yönelik bir talebimiz ve tavrımız dün olmadığı gibi bundan sonra da olmayacaktır. Yasal olarak da olamaz zaten.

-“Yerine icra yoluyla çöktüğü iş adamından ödeme karşılığı mal alındı”

Suda indirim sözü verip yönetime gelince indirim şöyle dursun su borcu olan Gümüşhaneliyi icraya verecek kadar fütursuzlaşanlar bize ahlak ve Gümüşhanelilik dersi veremezler.

Bir diğer konu ise kendi çekleriyle mağdur edip elinden icra ile işyerini aldığı iş adamına mal karşılığı yapılan yaklaşık 4 milyonluk ödemeye dikkat çekmektedir. Sadece fatura geç alınmış ödeme karşılığı ödenen para karşılığı ihtiyaçlı mal alımı yapılmıştır. Ödenen paranın tam karşılığı alınmıştır.

-“ Esnaf sizi bildiği için faturasını yeni döneme bırakmak istemedi”

Bir diğer konu ise art arda ve sıralı faturalarla seçim sürecinin belediyeye faturalandırıldığı yalanıdır. İlgili faturalar rutin olarak belediyeye hizmet ve mal üreten esnafın alacaklarıdır. Bu fatura girişindeki yoğunluk ise seçim sonuçlarındaki yönetim değişikliği dolayısıyladır. Esnafımız yeni yönetimin olaylara sorunlu bakışını bildiği için hizmet verdiği yönetimle verdiği hizmetin faturasını doğal olarak çözmek istemiştir. Bu da tarafımızca anlayışla karşınlanmış faturalar kabul edilmiştir. Her şey ticari akış ve prensiplere uygundur. Şahsım dışında Gümüşhane esnafını da hedef alan bu yakışıksız uydurma tavır kendi ahlakının yansımasıdır. Esnaf sizi bildiği için verdiği hizmetin faturasını yeni döneme bırakmak istemedi. Kendine yakışan çirkinliği bize yakıştıramaz.

-“Artvin’de boğa güreştirmedim, şehrin takımına sahip çıktım”

Gümüşhanespor sevdası seçim öncesi kabaran seçimin ardından birden sönen seçim dönemi bir iki maçta boy gösteren Amigo Başer, Gümüşhanespor’a usule uygun olarak sahip çıkmamızı içine sindirememiş, takıma tahsis ettiğimiz otobüsü bile geri almış, yine yalan yanlış rakamlarla milletimizi ve Gümüşhanespor’a gönül vermiş taraftarlarımızı aldatma yoluna gitmiştir. GÜMSAŞ, Gümüşhanespor’a borçlanma yardımı yapmış ve gelirlerine de el koymuştur. Bu şehrin çocuğu ve şehrin belediye başkanı olarak Gümüşhanespor’a yaptıklarımın arkasındayım. Çiğ lokma yemedim, karnımda ağrı yok. Birileri gibi Artvin çayırlarında boğa güreştirmek yerine bu şehrin takımının yanında olmaya gayret ettim. Kendisine göre suç olan bu sahip çıkış bizim için memleket vazifesidir.

-Gümsaş Yaşam Evleri

Gümsaş Yaşam Evlerinde bahsedilen müşteri rakamlarında bir türlü anlatamadığımız olay şudur; Yer sahibi ticari alan sahibi ve konut müşteri sayısı bir türlü netleştirilmemektedir. Oysa ki aylık ödeme yapan müşterilerin sayısını dikkate aldığınızda incelediğinizde gerçek rakam ortaya çıkacaktır. Bizdeki kayıtlarda 60 ticari alan müşterisi,2. etap yer sahipleri de eklendiğinde yaklaşık 120 yer sahibi, ve 2023 yılında talepleri üzerine iptal edip geri iade yaptığımız. yaklaşık 150 kişi ve 20 milyon tl iade yapılan müşteri sayısı dikkate alındığında düzenli ödeme yapan müşteri sayısının 180 konut müşterisi civarında olduğu görülecektir. Yer sahiplerini de kattığınızda yükümlülük 300 daire ve kalan kısımlarında ticari alan sahipleri olduğu görülecektir. 469 konut bekleyen müşteri sayısını bu şekilde abartarak yazmak yine işi yapmayacak gözle bakmaktır. Kendileri hiç bir bahaneye sığınmadan bu projeyi bitireceklerini seçim boyunca beyan etmişlerdir.

Kaldıki bu projeyi seçim sürecinde kendi fikirleri olan kat karşılığı müteahhitlere bölüp vereceğiz şeklinde beyanları vardır. Bu şekilde bu projeyi mevcut imarıyla kat karşılığı müteahhitlere bölseler zaten Gümsaş Yaşam Evlerine %50 yaklaşık yani yaklaşık 50 ticari alan 400 de daire kalmaktadır. Bizler müteahhitlere bölmeden Toki ile anlaşma süreci başlatarak yine benzer bir yöntemle bitirme hedefindeydik. Belediyemize yaklaşık %50 kalacak şekilde Toki ile anlaşma yoluna gitmiş ve süreci bitirmek üzereydik. Böyle bir durumda %50 arsa payı karşılığında Gümsaş’a kalacak daire ve ticari alanların müşterilere dağıtılması ve müşterilerin ödeyeceği miktarlarında Belediyemize kaynak olarak kalacağı hesaplanmaktaydı.

Bugün yükümlülük adı altında buranın maliyetini yeniden değerlemeyle bulanlar sadece hafriyatını bugünkğ değerle 600 bin m3 hafriyatı 200 milyon Tl ye yapamayacaklarını iyi biliyorlar ama açıklama yaparken işlerine gelmiyor. Yapılanları ve alacakları yeniden değerlemiyor yükümlülük ve borçları yeniden değerliyorlar.

– “Kendi otelini bitirme hedefini bu projenin önüne çekmiştir”

Bu projede 2 temel amacımız vardı. Biri belediyemiz konut arsasının değerlendirilerek belediyemize kaynak sağlanması diğeri ise İlimizdeki konut ihtiyacı ve faiş kira rakamlarının düşürülerek halkımıza daha uygun fırsatlar sunmaktı. Yaşanan ekonomik süreç projemizi sekteye uğratsa da biz çözüm için her kapıyı çaldık. Tüm siyasi partilerin bu projeyi seçim propagandası yapması projemize zarar verdi. Ben seçim sürecinde de söyledim. Bu proje belediyemizin şehrimizin, bu projeyi böyle imaj bozarak seçim çalışması yaparsanız kim gelirse o da aynı sıkıntıları yaşayacaktır. Bugün anlamaya başladıkki seçimde bahanelere sığınmadan gelip bitireceğim diyenler seçimi aldıktan sonra kendi otelini bitirme hedefini bu projenin önüne çekmiştir. Bu proje alanı şehrin en değerli alanıdır. Çözümsüz kalmayacaktır. Ama bu iftira yalan dolan arkasına sığınan ve seçimde verdikleri sözleri unutanlarla çözüm bulunamayacaktır. Görüyorum ki sorunu çözmek şöyle dursun dallandırıp sırtından atmak derdinde. Hazırda birikenleri de çarçur edip süreci çıkmaza sokmakta. Gümsaş üyelerine tavsiyem yaptıkları ödemeleri dikkatlice takip etmeleridir.

Ez cümle her konuya ayrı ayrı cevap olarak girişteki Kurban hikayesi yeterlidir.

-“Borca değer kazandırmak tefeci mantığıdır”

Ancak özelde şunu net olarak ifade etmeliyim ki belediyemizin bıraktığımızdaki borcu yetersiz Başer’in ifade ettiği gibi 1 milyar 805 milyon lira değil, uzun vadeli borçlar dahil 165 milyon Lira civarındadır. Akla izana uymayacak şekilde açıklamalarda bulunarak seçim bütçesinin Belediye’ye fatura edildiğini de şaşkınlıkla karşılıyoruz. Bu zat, GÜMSAŞ şirketinin konut projesini tamamlama maliyetini de şişirip, bütün borç ve ödenmiş tutarlara dahil yeniden değerlendirme oranına getirip üzerine de 4-5 le çarparak, rakamları çarpıtıp borç hanesine yazmayı maharet saymış ancak alacakları hiç hesaba katmamıştır. “Borca değer kazandırmak” olarak tarif edeceğim tefeci mantığıyla hesap yapmaktadır. Soruyorum. Madem böyle bir hesap var ise alacaklı esnafa olan borçlarını da yeniden değerlendirme oranı ve 4-5 katı üzerine çıkarak borcunuza da değer katarak mı ödeyeceksiniz? Acemilik paçalardan akarken şehir yönetiminin düştüğü acziyet bizleri hayretler içinde bırakmaktadır.

-* Hodri meydan”

Hesap kitap bilmediği gibi şark kurnazlığı da yaparak milletimize alenen yalan söylemektedir. Başer’in, yandaşlarına hortumlatacağı bedelleri de borç olarak bizim dönemimize yazdığı anlaşılmaktadır. Niyeti vahimdir ve Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir.

Gerçek mali denetimle hakikat net olarak ortaya zaten çıkacakken iş bilmez Başer’in Gümüşhaneliyi yanıltma çabaları beyhudedir. Hemşehrilerimin bilgi edinme hakkını kullanarak bir dilekçe ile resmi olarak belediyeden gerçeği öğrenmelerini dilerim.

Özetle, bıraktığımız dönemde Gümüşhane Belediyesi’nin gerçek borcu uzun vadeli borçlar dahil 165 milyon Lira civarındadır. Buna karşın belediye depolarımızda yer alan ekipman, mal ve ürünler ile kazandırdığımız arsa mülk araç ve işletmelerin bugünkü değeri ise (kendi absürt hesaplaması hariç) 500 milyonun üzerindedir. Gerçek açık ve seçik olarak budur. Hodri meydan. Dönemimize ait hesabı verilemeyecek tek bir kuruş yoktur. Gümüşhane Mahkemeleri dahil her platformda hesap verilebilir bir belediye bıraktığımızın altını çiziyorum. Başer’e hemşehrilerimizin midesini bulandırmaya ve farklı yalan taktikleri ve hesap oyunlarıyla manipülasyon yapmaya son vermesini tavsiye ediyorum. Az laf çok icraatı kendisine salık veriyorum.  

-“Ruhsata aykırı işini MHP dahil oy birliğiyle reddettik”

Öte yandan kamuoyunun dikkatine sunmak isterim ki; Kendisinin otel inşaatının imar ruhsatı benim dönemimde verilmiş ancak kendisi aldığı ruhsata aykırı olarak terk etmesi gereken yerlere bildiğiniz inşaat yapması üzerine tekrar imar tadilatı talep etmiş bu talep dikkatinizi çekerim MHP li üyelerin dahil oy birliğiyle reddedilmiştir. Şimdilerde ise aykırı işine kılıf uydurmakla meşguldür. Kendisi bu talebini Gümüşhane’nin en öncelikli meselesiymiş gibi seçilir seçilmez ilk meclis gündemine taşımıştır. Anıtlar kurulundan ruhsat aldığını ifade ederek iş bilmezliğini göstermektedir. Ruhsatlar belediye meclislerince verilmektedir.  Buradan özetle bu posttan bir şehremini çıkmayacağı kesindir.

Gümüşhane’nin iş bilmezlik nedeniyle sürekli ağlanacak, sızlanacak ve dedikoduyla harcanacak vakti yoktur. Biz onca sorunla belediyeyi devralmamıza rağmen hiçbir zaman bahanelere sığınmadık. 10 yılda çalıştık ürettik ve başardık. Ağlanıp sızlanarak vakit geçireceğine şehrin gerçek gündemine odaklanmalıdır. Bol keseden desteksiz attığı vaatleri hayata geçirilmeyi beklemektedir.

– “İftira kampanyasıyla beceriksizliğini örtemeyeceği aşikardır”

Gümüşhaneli hizmet beklerken yetersiz Başer, lak lak peşinde gün geçirme, beceriksizliğini örtme çabasındadır. Kendisinin amatörce yönetiminin sonuçlarına katlanan birçok belediye çalışanı, maaşlarını aylarca eksik almıştır ve almaya devam etmektedir. Ayrıca seçim propagandalarında ağzından eksik etmediği ‘‘ayrıştırmayacağız’’ naraları ise birçok çalışanın bir bir anlamsız yerlere sürülmesi ve bir kısmının da belediyeye açtığı davalarla ayyuka çıkmıştır. Üç aylık süreçte yetersizliklerini örtmek amacıyla ve belediyeyi yönetirken yapacağı daha birçok nice amatörlüklerin üzerini kapamak amacıyla bu tarz karalama yöntemlerini seçmesi son derece ucuz ve küstahcadır. Seçmiş olduğu bu yöntemin ne Gümüşhane’ye ne de kendisine bir katkısı bulunmaktadır. Bu nedenle artık çok elzem olmadıkça kamuoyunu gereksiz meşgul etmemek, Gümüşhanelinin gerçek gündemini örtmek için başlattığı polemiklere cevap vermeyeceğim. Zira kendisine en güzel cevabı 3 aylık performansıyla Gümüşhane sokakları vermektedir. İftira kampanyasıyla beceriksizliğini örtemeyeceği aşikardır.

Son olarak her ne kadar beraber yol yürüdüğümüz, sırtımızda taşıdığımız, elinden tuttuğumuz, aynı yolda mücadele ettiğimiz şimdi konuşması gerekenler sussa da bizim alnımız ak başımız dik. Allah doğrunun yanındadır. Biz doğruluktan ayrılmayalım, eğri belasını bulacaktır vesselam.

Ercan Çimen