EVLİLİK VE AİLE

Haftanın Hutbesi – Diyanet İşleri Başkanlığı Hazırladı

“Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rûm, 30/21)

وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً لِتَسْكُـنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

:وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

.خَىْرُكُمْ خَىْرُكُمْ لأَهْلِهِ وأَناَ خَىْرُكُمْ لِأَهْلِى

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle
buyuruyor: “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler
yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun varlığının ve
kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler
vardır.”
[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s)
şöyle buyuruyor: “Sizin en hayırlınız ailesine en güzel şekilde davranandır.
Ben, aranızda ailesine en güzel davranan kişiyim.”
[2]

Aziz Müminler!

Yüce Allah, varlıkların en değerlisi olan insanı,
erkek ve kadın olarak farklı cinsiyetlerde dünya hayatına yollamıştır.
Birbirlerine eş olmaları, huzurlu bir yuva kurmaları için aralarında kuvvetli
bir muhabbet ve merhamet bağı var etmiştir. İyilikte yardımlaşacakları ve
kendilerini güvende hissedecekleri bir aile ortamı lütfetmiştir.

Kıymetli Müslümanlar!

Evlenerek bir aile kurmak, her şeyden önce
yaratılışımıza uygundur. Cenâb-ı Hak, “Aranızdan bekâr olanları evlendirin.”[3]
buyruğuyla kadın ve erkek için nikahı teşvik ederken, başta yakınları olmak
üzere bütün bir topluma da evlenme çağına gelenlere destek olmalarını tavsiye
etmiştir.

Aile kurmak, aynı zamanda Peygamberimizin sünnetidir.
Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurur: “Nikâh benim
sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”
[4]
Fıtratına uygun bir şekilde sahih bir nikâhla nezih bir evlilik yapmak, her
insan için onur ve şükür vesilesidir. Zira “Ey genç topluluğu, aranızdan
evlenmeye gücü yetenler evlensin.”
[5]
buyuran Peygamberimizin ifade ettiği üzere, “evlenmek, gözü haramdan
çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur.”
[6]

Değerli Müminler!

Aile içinde yaşamak, her yaştan insana güven ve
mutluluk aşılayan bir nimettir. Sıcak bir yuvanın tadını, dertlere derman olan
müşfik elini, hayata anlam katan desteğini başka hangi nimet karşılayabilir?
Aile hayatını sağlam temeller üzerine bina eden eşler, sadece bu dünyada değil,
ahirette de saadete kavuşacak, birbirini cennete taşıyacaktır.

Aile olmak, sadece aynı çatı altında yaşamak değildir.
Aile aynı zamanda bir duygu, ideal, umut ve fikir birlikteliğidir. Eşlerin
birbirine dost olması, iyilik ve takvada yarışmasıdır. Aile olmak, Rabbimizin
rızasına uygun bir hayatı birlikte yaşamaktır. Sevinci ve kederi, varlığı ve
yokluğu paylaşmaktır. Her türlü meşakkati beraberce göğüslemek, vefakâr bir eş,
sâdık bir yâr, merhametli bir ebeveyn, salih bir evlat olmaktır.

Aziz Müslümanlar!

Aile kurmak kadar, aile kalmak da önemlidir. Ailesinin
değerini bilmek ve kurduğu yuvayı korumak, kadın-erkek her Müslümanın
vazifesidir. Aile kalmak, eşlerin birbirini örtü misali setretmesi, her türlü
kötülükten muhafaza etmesi, ilgi ve sevgiyle bütünleştirmesi demektir. Bu
sebeple Yüce Rabbimiz, “Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için
birer elbisesiniz.”
[7]
buyurmuştur.

Aile kalmak, yuvayı tehdit eden hata ve kusurları terk
etmeyi gerektirir. Mümin, ailesi içinde hoşgörülü ve affedici olmaya, sabırlı
ve sebatkâr davranmaya gayret eder. Zira Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bizlere
şöyle nasihat etmektedir: “Mümin bir kimse mümine olan eşine nefret
beslemesin; çünkü onun bir huyunu beğenmezse de hoşlanacağı bir huyu mutlaka
vardır.”
[8]

Aile kalmak, kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle
her bir aile ferdinin sorumluluklarını yerine getirmesiyle ve en az kendi
hakları kadar diğerlerinin haklarını da gözetmesiyle mümkündür. Aile kalmak,
her hal ve şartta kendi menfaatini değil ailenin faydasını düşünmeyi
gerektirir. Peygamber Efendimizin bir hadisine göre, “Bakmakla yükümlü
olduğu kimseleri ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter.”
[9]

Muhterem Müminler!

Sevginin ve sevincin bereketlendiği, hüznün ve kederin dağıldığı bir aileye sahip olmak için gayret edelim. Gençlerimizi ailenin güçlü ve samimi ruhuyla tanıştıralım. Çocuklarımıza ve eşlerimize sükûnet veren bir aile ortamı sunalım. Ailemizin kıymetini bilelim. Unutmayalım ki ailemiz bize Rabbimizin emanetidir ve insan ahirette ilk önce anne babasına, eşine ve çocuklarına karşı davranışlarından hesaba çekilecektir.

(Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı İnternet Sitesi – 07.06.2019)


[1] Rûm, 30/21.

[2] Tirmizî, Menâkıb,
63.                   

[3] Nûr, 24/32.

[4] İbn Mâce, Nikâh, 1.

[5] Buhârî, Nikâh, 3, Müslîm, Nikâh, 1.

[6] Buhârî, Nikâh, 3, Müslîm, Nikâh, 1.

[7] Bakara, 2/187.

[8] Müslîm, Radâ’, 61.

[9] Ebû Davûd, Zekât, 45.