FETÖ İHANETİNE KARŞI MİLLETİN ZAFERİNİN 4. YILI

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ VE FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ DERLEYEN: GÜMÜŞHANE VALİLİĞİ BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Devlet Kurumlarının içine sızmış Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) mensup bir grup hain tarafından gerçekleştirilen kanlı darbe girişimi Türk tarihinde unutulmamak üzere yerini almıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızmış Fetullahçı Terör […]

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ VE FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ

DERLEYEN: GÜMÜŞHANE VALİLİĞİ BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Devlet Kurumlarının içine sızmış Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) mensup bir grup hain tarafından gerçekleştirilen kanlı darbe girişimi Türk tarihinde unutulmamak üzere yerini almıştır.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızmış Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu askerlerin başlattığı darbe girişimi; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a suikast düzenlemeyi, Anayasal düzeni ve Parlamenter sistemi yıkarak bir cunta hükümeti kurmayı hedefliyordu.

15 Temmuz gecesi başlayan kalkışma, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ulusal medya üzerinden yaptığı ve halkı demokrasiyi korumak için meydanlara çağırdığı konuşma sonrası seyir değiştirdi. On binlerce silahsız, sivil gösterici demokrasiyi ve seçilmiş hükümeti korumak için sokağa çıktı. Dünya tarihinde örneği görülmemiş bir darbe karşıtı direniş sonrası darbe püskürtüldü.

16 Temmuz 2016 sabahı Türkiye’nin uyandığı manzara trajikti. Askerî helikopterler, tanklar ve F-16’lar, Ankara ve İstanbul’da terörün hâkim olduğu bir gece yaşatmıştı. FETÖ’cü teröristler geride 251 şehit, 2 binin üzerinde gazi bırakmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi 11 kere bombalanmış; Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, polis karargâhları ile Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) binalarına saldırılmış; medya kurumları hedef alınmıştı. Türkiye sadece tarihinin en kanlı darbe girişimine değil, aynı zamanda en kapsamlı terör saldırısına maruz kalmıştı.

FETÖ’nün Türkiye’de seçilmiş ve meşru iktidarı illegal yollarla devirme stratejisi 2012 yılında açığa çıktı. 7 Şubat’ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Eski Müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş, İstanbul Özel Yetkili Savcılığı tarafından şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Bu, yargı ve polis içine sızmış, FETÖ mensubu yapıların seçilmiş iradeye karşı açıktan yaptıkları ilk yasa dışı hamle olacaktı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Fidan’a ifade vermeye gitmemesi talimatı verdi. Bu hadise, FETÖ’nün devlet içine çoğu zaman illegal yollarla sızmış mensuplarının bir vesayet rejimi kurarak, seçilmiş hükûmeti hedef almasının en görünür eylemi olacaktı.

FETÖ daha sonra 2013 yılının Mayıs ayında, önce şehir planlamasına ilişkin bir protesto hareketi olarak başlayan, daha sonra ise hükûmeti devirmeye yönelik bir kalkışmaya dönüşen Gezi protestolarının da merkezinde yer alacaktı.

Gezi gösterileri sonrası hükümetin güç kaybettiğini düşünen FETÖ, 2013 yılının Aralık ayında başka bir illegal operasyona girişecekti. İsimsiz ihbar mektupları ile başlayan, yasa dışı dinlemelerle oluşturulan ve devlet içindeki hiyerarşiden bağımsız gelişen bir girişim ile FETÖ,  hükümeti özellikle yargı ve polis içinde kurduğu vesayet yapılanması ile devirmeye çalışacaktı. FETÖ’cü savcıların düzenlediği iddianamede, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan için “Dönemin Başbakanı” ifadesinin kullanılması, bir yargı darbesine işaret ediyordu.

15 Temmuz gecesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bir F-16 ile 3 kere bombalandı. Bombalamalarda, Külliye önünde bekleyen halk hedef alınırken, 29 şehit verildi. Üç F-16 ile Türkiye Büyük Millet Meclisi, içinde parlamenterler varken 11 kere bombalandı, Ankara Emniyet binası 6 kere helikopterlerle ve bir kere de F-16 ile vuruldu. Genelkurmay Başkanlığı önünde toplanan göstericilere helikopterler tarafından ateş açıldı. Boğaziçi Köprüsü darbeci askerler tarafından 3 tank ve tır ile kapatıldı. 30 sivil, darbeci askerlerin açtığı ateş yüzünden şehit oldu. İnternet ve medya yayınını kesmek isteyen darbeciler TÜRKSAT’ı hedef aldı. TÜRKSAT dört F-16 ile bombalandı. 2 kobra helikopteri çevresindeki sivilleri vurdu. TRT spikerine silah zoruyla darbe bildirisi okutulurken, CNN Türk’ün yayını durduruldu.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a suikast düzenlemek amacıyla Marmaris’te kaldığı otel, darbeciler tarafından basıldı. 2 polis memuru şehit oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Kısıklı’daki evi darbeci askerler tarafından basılmaya çalışıldı, evine giden yollar tanklarla kapatıldı. Ankara Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Merkezi iki kere F-16’lar ile bombalandı ve 56 polisimiz şehit oldu.

2014 yılında FETÖ bir terör örgütü olarak tanındı ve FETÖ ile mücadele ulusal güvenlik stratejisi olarak belirlendi. Bu minvalde TSK içindeki FETÖ yapılanmasının tasfiye edilmesi için bir strateji geliştirilmeye başlandı ve 2016 yılının Ağustos ayında gerçekleşecek Yüksek Askerî Şura ile FETÖ’cü askerlerin görevden alınması bekleniyordu. Darbenin zamanlaması ve motivasyonu hükümetin bu hamlesi ile açıklanmaktadır.

FETÖ, terörist başı Fetullah Gülen tarafından kurulup yönetilen bir terör örgütüdür. Gülen, 28 Ekim 2015 tarihinden beri, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “en çok aranan teröristler” listesinin “kırmızı” kategorisinde yer almakta, FETÖ ve Paralel Devlet Yapılanması (PDY) lideri olmakla suçlanmaktadır.

FETÖ grubunun eğitim alanından medyaya, ekonomik faaliyetlerden devlet içine sızmaya uzanan geniş bir çerçevede uluslararası faaliyetleri vardır. Örgütün amacı Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini bozarak, Gülen’in ruhani lideri olacağı bir rejim kurmaktır. Olduğundan farklı gözükmek anlamına gelen takiye kavramı, FETÖ’nün gizlenmek için kullandığı temel stratejilerinden biridir. FETÖ mensupları kendi kimliklerini gizlemekte, kod isimler kullanmakta ve hatta bazıları bilerek farklı ideolojik kimliklere bürünmektedir.

FETÖ 15 Temmuz darbesini son derece detaylı planlamış olmasına rağmen, darbenin püskürtülmesinde iki faktör kritik rol oynamıştır. Bunlardan ilki darbeye ilişkin istihbaratın o gün içinde alındığını düşünen FETÖ mensuplarının darbe girişimini planlanan saatten önceye çekmesi olmuştur. Bu, darbecilerin planlarını tam olarak uygulamalarına mani olmuştur. Bununla beraber 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile sokağa çıkan Türk Milleti, darbenin başarısız olmasındaki en büyük nedendir.

Exit mobile version