Bugün; Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyayı şereflendirdiği doğum gününün yıldönümüdür.
Bu akşam, Efendimiz’in (s.a.v.) doğum yıl dönümü nedeniyle Mevlid kandilini idrak edeceğiz.
Peygamberimiz, Rebi’ülevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi dünyaya gelmiştir. Miladi yıla göre 571 yılında Mekke’de dünyayı şereflendirmiş, 632 yılında ise Medine’de vefat etmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Peygamber Efendimizin doğum gününün de içinde yer aldığı haftayı “Mevlid-i Nebi Haftası” olarak çeşitli etkinliklerle kutluyor. 2018 yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın tema’sı ise “Peygamberimiz ve Gençlik” olarak belirlendi. Hafta boyunca yapılacak etkinlilerde gençliğimiz açısından Peygamberimizin örnekliği anlatılacak. Bu önemli çalışmadan dolayı Diyanet İşleri Başkanlığımızı kutluyoruz.
Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) doğum yıldönümü vesilesi ile en büyük duamız şudur: “Cenab-ı Allah; bizi kendisine hakiki kul, Efendimiz Hz. Muhammed’e de hakiki ümmet eylesin. Binler kere binler salavat ve fatihalar Peygamberimizin ruh-u şeriflerine olsun”
Sadece gençlerimiz değil, hepimiz millet olarak Efendimiz Hazreti Muhammed’i (s.a.v.) çok iyi öğrenmeli ve tanımalıyız. Çünkü sevginin başı öğrenme ve tanımadır. İnsan en iyi tanıdığını en çok sever.
Allah’a iman, Allah’ı sevmeyi gerektirir. Allah’ı sevmek ise Allah’ın sevdiği tarzı yapmayı zorunlu kılar. Allah’ın sevdiği tarzın başında ise Allah’ın sevdiği zat olan Hz. Muhammed’e benzemek gelir. Allah’ın sevdiği zat olan Hz. Muhammed’e benzemek ise Ona uymakla olur. Ona uymak da sünnetine sımsıkı sarılmakla mümkündür.
Peygamberimizin yaptığı, konuştuğu, hal ve hareketlerinin tamamına “SÜNNET” denilmektedir. Bu yolun genel adı da, “Sünnet-i seniyye yoludur”
Bugün bütün dünya büyük bir manevi buhran geçiriyor. Az çok bütün kıtalar, bütün milletler bu ahlak buhranından etkileniyorlar. Ahlak buhranının birinci hedefi ise maalesef gençler ve genç neslimizdir.
Gençliğimizin ve hepimizin manevi buhranlardan, ahlak depremlerinden kurtuluşunun birinci çaresi “Edep”in kâinattaki en büyük örneği olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’i örnek almak ve onun sünnetlerini yerine getirmektir.
Cenab-ı Allah (c.c.), edebin her çeşidini Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.)’de toplamıştır. Dolayısıyla Onun sünnetini yerine getiren, edebi yerine getirmiş olur. Peygamberimiz ferman etmiş ki; “Rabbim bana edebi güzel bir surette ihsan etmiş, edeplendirmiş.”
Bu nedenle; “Mevlid-i Nebi Haftası” vesilesiyle gençliğimize Peygamberimiz çok iyi anlatılmalıdır. Peygamberimizin edebi öğretilmelidir.
Peygamberimizin gençliğimize en önemli örnekliği kulluktaki takvasıdır. Peygamberimiz, Allah (c.c)’a nasıl kulluk yapmış, nasıl ibadet yapmış, nasıl onun gösterdiği yoldan gitmişse bizim de, gençliğimizin de aynı çizgiden gitmesi gerekir.
Peygamberimizi sevmenin en kısa yolu ise, onun yaptıklarını yapmaktır. O, kulluğun en güzelini yapmış, kulluğa giden yolda ibadetlerinden hiç taviz vermemiştir. Öyle ise, Onu sevenlerin de yapacağı ilk iş ibadetlerinden taviz vermemeleri olmalıdır.
Peygamberimizin ibadetlerine ne denli önem verdiğinin en güzel göstergesi, savaşlarda bile ibadetlerini terk etmemesidir. Bedir savaşında, düşmanın hücumu anında, Efendimizin namazı terk etmeyip, sahabeleriyle birlikte nöbetleşe namaz kılması ve böylece ölüm kalım gibi en büyük bir dünyevi olay yaşanırken bile namazından en küçük bir taviz vermemesi, bu konunun en büyük örneğidir.
Efendimiz (s.a.v.); Veda hutbesinde çocuklarımıza da, gençlerimize de, ihtiyarlarımıza da, kadınlarımıza, erkeklerimize de en son ve en önemli mesajı vermiştir: “Ey mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim ve Peygamberin sünnetidir.”
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Mevlid kandilini tebrik ediyorum.
Güzel günler dileğiyle.