DOÇ.DR.SEDAT BOSTAN (Sağlık Yönetimi Bölümü)– KÖŞE YAZISI
Ütopya AŞ’nin hikayesine devam ediyoruz.
Akıl, Vicdan ve Cesaret’ten oluşan Ütopya AŞ’nin “Good Team” yönetim üst kadrosu, uzun süre sonra elde edilen şirket yönetiminde başarıya ulaşmak için, gece-gündüz demeden çalışmalarına devam ediyordu.
Şirket yönetimi muhafazakâr bir yaklaşıma sahip olmakla beraber, şirket içerisinde, liberal, sosyal demokrat, milliyetçi veya solcu kesimlerle işbirliği yapmaktaydı. İşbirliğinin sınırları yurtdışında alanında tanınmış uzman kuruluşlara kadar uzanıyordu. Bu yeni yapı, kendi içinde çok güçlü bir etkileşim doğuruyordu. Farklı bakış açıları ve arka planların bir arada tartışılmasıyla, çok yeni çıkış yolları bulunuyordu. Herkes kendine göre konunun bir tarafından tutuyordu. Eskilerin deyimi ile “Müsademe-i efkardan barika-ı hakikat” doğuyordu.
Şirketin borç yapılanması ve faiz yükünün düzeltilmesine yönelik atılan adımlardan sonra, gelirlerin artırılması ve gelir kaçaklarının önlenmesi için de bir takım tedbirler geliştirildi. Yeni gelir kaynakları ve iş alanları bulmak gerekiyordu. Şirketin atıl duran arsa, bina, lisans hakları ve benzeri kaynakları harekete geçirildi. Bunların satış veya kiralanmaları üzerinden önemli bir gelir kapısı açıldı.
Sektörler incelenmek üzere uzman ekipler oluşturuldu. Uzman ekiplerin yapısı oluşturulurken, sadece yönetimi destekleyen kişiler değil, alanında uzman olan her kesimden kişiler ekiplere dahil edildi. Hatta şirket dışından ve yurt dışından da uzmanlar ekiplere dahil edilerek güçlü çalışma grupları oluşturulmuş oldu. Bu guruplar değişik sektörlere yönelik fizibilite raporları hazırlıyordu.
Fikirlerin geliştirilmesinde ve isabetli olmasında güçlü muhalefetinde çok büyük katkısı vardı. Büyük muhalif cephe, yönetimin sürekli açığını arıyordu ve geliştirdiği fikirler ve attığı adımların yanlış olduğunu ve başarısızlığa uğrayacağını iddia ediyordu. Hatta önemsizleştirmek için, alay konusu bile yapmaya çalışıyordu. Muhaliflerin atakları bazen meşru sınırların da dışına çıkıyordu. Tamamen yönetimi düşürmek için, ideolojik söylemler geliştiriyorlardı. Bunun içinde yaşayan yönetim, çok daha dikkatli davranıyordu. Hatta çalışma ekipleri içerisine aldığı muhaliflerin eleştirel yaklaşımları, doğruyu bulmaya yardımcı oluyordu. Daha planlamanın başlangıç aşamasında ortaya çıkabilecek eksiklikler, eleştirilebilecek uygulamalar fark ediliyordu. Muhaliflerin mesnetsiz ve ilgisiz muhalefet girişimleri ise hissedarlar ve çalışanlar tarafından algılanıyor, Good Team’in meşruiyetini artırarak, başarısını parlatıyordu. Şairin dediği gibi; ey düşmanın sen benim ifadem ve hızımsın/ gündüz geceye muhtaç sende bana lazımsın.
Good Team yönetimi, fizibilite raporları doğrultusunda, alt yapı, ulaşım, konut ve sağlık gibi sektörlerde mevcut şirketlerini gözden geçirerek, yeni yatırımlar yapmaya başlamıştı. Ayrıca yurt dışı ile de çok iyi ilişkiler kurulmuştu. Kısa sürede olmaz denilenler, oluyor, göstergeler hızla iyileşiyordu.
Atılan adımlar ümitleri artırıyordu. Genel kurul zamanı gelmişti. Genel kurul yönetim kurulunu öncekine göre daha ağırlıklı bir şekilde “Good Team”in ekibinden oluşturmuştu. Yönetim kurulu da kendi içinde yönetim kurulu başkanını ilk kez “Good Team” içinden seçmişti. Akıl, Vicdan ve Cesaret üçlemesi şirketin en üst düzey yönetim sıralarına oturmuştu.
Güçlü bir işbirliği, dayanışma ve ekip ruhu sonuç vermişti. Artık iki artı iki dört değildi. Çok daha fazlaydı. Üç adet birin toplamı üç iken, üç adet birin omuz omuza vermesi 111’idi. Bütün, parçaların toplamından daha fazla ediyordu ve çok daha fazla anlamlar taşıyordu.
İyi bir sistemin en büyük katkısı, başarının sırrı olan sinerji yakalanmıştı.
Kaynak: GÜNEBAKIŞ GAZETESİ)
( http://www.gunebakis.com.tr/good-team-sinerji-makale,7262.html )
Doç Dr. Sedat BOSTAN
Gümüşhane Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sağlık Yönetimi Bölümü
******
Gumushane University
Faculty of Health Sciences
Healthcare Management Department