M. Burak Pir – Tarih Araştırmacısı
Memleketimiz Gümüşhane; tarihi çok zengin olmasına rağmen burada doğan, büyüyen, yerleşen ve yetişen insanların dahi bu tarihi zenginliğe dair herhangi bir fikri olmayan şehir. Milattan öncesine dayanarak tüm çağlar boyunca yayılan bu tarihi zenginlik belki de Karadeniz bölgesinin en çeşitli örneğini oluşturuyor. 1. Dünya Savaşı dönemi Gümüşhane’de devlet kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının, siyasilerin, bürokratların ve hatta vatandaşların dahi yeteri kadar ilgi göstermediği bir konu. Daha önceden de belirttiğimiz gibi Gümüşhane işgalci Rus ordularının Anadolu’da gelebildiği son nokta olmuş, Gümüşhane şanlı direnişiyle Kafkas Cephesi’nin Çanakkalesi olmuştur. Bu şanlı direnişin izlerini bugün yaklaşık 3330 metre rakımlı Abdal Musa Dağı’nın eteklerinde bile görebilmek mümkündür. Ama maalesef o dönemden kalma somut örneklerin şehrimizde sergilendiği herhangi bir örneği görememekteyiz.
Gümüşhane gazetelerini son aylarda meşgul eden gelişmelerden biri de şehrin farklı noktalarında bulunan ve savaş döneminden günümüze kendilerini koruyabilen top mermileri. Ekim ayında Torul Atalar Köyü’nde 1. Dünya Savaşı’ndan kaldığı açıklanan (bunun daha yakın tarihli MKE yapımı olduğunu belirtmiştik) top mermisi imha edilmişti. Bunun üzerine şehrimizin çeşitli gazetelerine açıklamalarda bulunmuş, bu top mermilerinin imha edilmemesi gerektiğini, içindeki barutların alınarak korunabileceğini ve böylece şehrimizin işgal ve direniş günlerinden hatıraların yaşatılabileceğini söylemiştik. Açıklamamız Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkilileri başta olmak üzere şehrimizin hiçbir kurumu tarafından dikkate alınmamış olacak ki; birkaç gün önce Kelkit’te bulunan bir örnek de direkt olarak imha edilmiş. Aslına bakılırsa bu tarz mermilerin bulunduktan sonra imha edilmesi Gümüşhane sınırları içerisinde ilk değil. 2005 yılı Haziran ayında Kelkit’te, 2007 yılında Köse’de, 2009 Köse ve Şiran’da, 2013 Temmuz ayında Kelkit’te, 2013 Eylül ayında Torul’da 1. Dünya Savaşı döneminden kalma ve tamamı Osmanlı mühimmatı olan onlarca top mermisi imha edilmişti.
Süreç genellikle şöyle işliyor; vatandaşlar bu mermileri buluyor, jandarma ekiplerine haber veriyor, jandarma ekiplerinin yaptıkları incelemeler sonrasında İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne haber veriliyor ve müdürlükten gelen yazı doğrultusunda işlem gerçekleştiriliyor. Bugüne kadar bu tarz mermilere imha işlemi yapıldığından dolayı müdürlükten gelen karar yazılarının içeriğini de anlayabiliriz.
Bu kararlar maalesef Gümüşhane’de var olan somut tarihe zarar vermektedir. Bu tarz mermilerin içerisinde bulunan barut ve benzeri patlayıcı maddeler alınarak mermilerin bir bütün halinde korunması opsiyonu değerlendirilmelidir. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi Kafkas Cephesi’nin çatışma hattı içerisinde yer alan Kars, Erzurum, Trabzon, Bayburt gibi illerde yer alan müzelerin tamamında 1. Dünya Savaşı dönemine dair açılan sergi odalarında bu tarz objelere kolaylıkla rastlanmaktadır. Fakat Kafkas Cephesi’nin son savunma hattı olan ve Rus işgalinin Anadolu içlerine yayılmasının engellendiği Gümüşhane’de yer alan tek müzede, İkizevler Müzesi’nde, maalesef bu döneme dair tek bir obje bulunmamaktadır. Bu durum top mermilerinin korunmasının önemini göstermektedir. Unutulmamalıdır ki bu mermilerin sayısı aşağı yukarı bellidir. Bulunan her mermiyi imha edersek en sonunda sergilenecek bir mermi bile bulamayız ve savaş döneminin, Gümüşhane’deki işgale karşı direnişin son tanıklarını da yok etmiş oluruz. Bu hususun öneminin ilgili kurumlarca tekrar değerlendirilmesini ve bulunan mermilerin artık imha edilmesi yerine ilgili işlemler sonrasında müzemize kazandırılmasını yetkililerden talep ediyorum.

