HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın yaptırdığı Millet Kütüphanesi’nin hizmete açılması ile Türkiye’de kütüphanecilik yeni bir boyuta taşındı.
Millet kütüphanesi ile eskiden olduğu gibi sadece kitapların depolama alanı mantığından çıkılıp adeta bir yaşam alanı mantığına, bir estetik mantığa, bir kültür dünyası mantığına geçiş oldu.
Kitabın ve okumanın milletimize sevdirilmesi için yine Cumhurbaşkanımızın başlattığı “millet kıraathaneleri” düşüncesi ve uygulaması da çok önemli bir kültürel yenilik oldu.
KORONAVİRÜS DÖNEMİNDE KÜTÜPHANELERDE YAŞANAN GELİŞME
Koronavirüs salgını sonrası Türkiye’de pek çok kurum, kuruluş ve üniversite kütüphanesi online erişime açıldı.
Bu uygulama ile okuyucuların ve araştırmacıların kütüphanelere gitmeden evlerinden bilgisayar ve akıllı telefonlar ile kitap ve arşivlere ulaşmalarına büyük kolaylık sağlandı.
Online erişime açılan kütüphanelerden biri de Gümüşhane Üniversitesi Kütüphanesi oldu.
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANESİ’NİN ŞEHİR ARŞİVİ ONLİNE ERİŞİME AÇILDI
Gümüşhane Üniversitesi’nin; gerek fizikî bina ve mekân olarak, gerekse muhteviyat olarak çok güzel bir kütüphanesi var.
Gümüşhane Üniversitesi Kütüphanesi 107 bin basılı kitap, 7 bin dergi, 230 bin civarında elektronik kitap ve 21 adet veri tabanı zenginliğine sahip. Kütüphanenin 2016 yılında hizmete giren yeni binası toplamda 4400 metrekare alana ve 650 kişilik oturma kapasitesine sahip.
Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında evlerinde kalan okuyucuları düşünen Gümüşhane Üniversitesi yetkilileri kütüphanenin “Gümüşhane Şehir Arşivi” bölümünü online erişime açtılar.
Bu güzel davranıştan dolayı, Gümüşhane Üniversitesi yetkililerine ve Gümüşhane Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı yetkililerine teşekkür ediyorum.
Başka üniversite kütüphanelerinde var mı bilmiyorum ama Gümüşhane Üniversitesi Kütüphanesi’nde “Şehir Arşivi” oluşturulması çok önemli bir düşünce. Üniversitenin bu şehre, bu ile karşı saygısını ve vefasını yansıtıyor.
Şehir arşivi; inşallah Gümüşhane’nin geçmişi ile geleceğini bir birine bağlayacak bir köprü görevi üstlenecektir. Gümüşhane’nin bir hafızası olacaktır.
Gümüşhane iline ait olan tarihi süreç içindeki bütün yazılı ve görsel kültür ögelerinin bu arşivde koruma altına alınması gerekir.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerinde yer alan Gümüşhane’ye ait pek çok Osmanlıca belgeye online olarak Gümüşhane Üniversitesi Kütüphanesi’nin “Gümüşhane Şehir Arşivi” bölümünde ulaşabiliyorsunuz. Bu güzel hizmet için ben tekrar ilgililere teşekkür ediyorum.
GÜMÜŞHANE ŞEHİR ARŞİVİ İÇİN BAZI ÖNERİLER
Bu vesile şehir arşivi için bazı önerilerimi de de aktarmak istiyorum.
Gümüşhane Üniversitesi her bakımdan Gümüşhane’nin profesyonel kültür platformudur.
Gümüşhane’ye ait her kitap ve dokümanın şehir arşivinde yer alması gerekir. Osmanlıca belgeler bu çalışmanın bir önemli ayağıdır.
Cumhuriyet dönemindeki kitap ve belgelerin de taranıp arşive konulması gerekir. Gümüşhane Valiliği’nin elinde çok kıymetli dokümanlar var. Bunların taranıp online erişime açılması gerekir. Bu işi de Gümüşhane Üniversitesi’nin en güzel şekilde yapacağına olan inancım tamdır.
1950 yılından bu yana Gümüşhane’de yayınlanan gazetelerin arşivlerinin taranarak online erişime açılmasını da üniversitemiz yapmalıdır. Benzer uygulamayı yapan üniversiteler var.
Gümüşhane özelinde yazılan çok fazla kitap yok. Şahıslara ait de olsa, kütüphane raflarında da bulunmuş olsa bile bu kitapların da yine taranarak online erişime açılması yararlı olur.
Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî Hazretleri’nin Süleymaniye Kütüphanesi başta olmak üzere diğer kütüphanelerde bulunan orijinal eserlerinin suretleri de yine Gümüşhane Şehir Arşivinde online erişime açılabilir.
Son bir önerim de Gümüşhane Şehir Arşivi’nin Video kısmı.
Şu anda bu bölümde hiçbir video yok.
Halbuki Cumhuriyet tarihi boyunca çekilen kültürel etkinlik videoları da bu arşive eklenip online erişime açılabilir.
Video arşivinin ne kadar önemli olduğuna bir örnek vermek istiyorum. Gümüşhane Türkiye’de yaylaları en çok olan bir ilimiz. Yaylacılık Gümüşhane’de bir kadim kültür. Ama, artık gittikçe yaylacılık kültürü de son buluyor.
Geçmişi yüzyıllara dayanan, genellikle Karadeniz sahil illerinden Gümüşhane yaylalarına gelen yaylacı çobanların bir belgeseli niteliğinde olan ve 2015 yılında çekilen bir televizyon programını geçenlerde “youtube” kanalında gördüm. Çok mükemmel bir belgesel olmuş. Bu tür Gümüşhane’nin kültürünü yansıtan videoların da tespit edilip, video sahipleri ile görüşülerek şehir arşivine konulması gerekir.
Gümüşhane için “millet kütüphanesi” özellikli Gümüşhane Üniversitesi Kütüphanesi’nin tekrar Gümüşhanelilere ve tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Güzel günler dileğiyle.