Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

GÜMÜŞHANE VALİSİ OKAY MEMİŞ ERZURUM’A GİDERKEN

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

1 Haziran 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Valiler Kararnamesi ile Gümüşhane Valisi olarak atanan ve iki buçuk yıla yakın zamandan beri Gümüşhane Valiliği görevini yürüten Okay Memiş, 27 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2018/202 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Erzurum Valiliği görevine atandı.

Gümüşhane Valiliği görevine ise aynı kararname ile İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcısı Kamuran Taşbilek getirildi.

Öncelikle her iki valimize de yeni görevlerinde başarılar diliyorum.

************

“Valilik” görevi Türk idare sisteminde ve devlet geleneğinde çok önemli bir görevdir. Valilik devletin vatandaşa açılan kapısıdır. Onun içindir ki Anadolu’da “Valilik” ve “Vali” denilince akla “Devlet” gelir.

Günlük şartlardan veya siyasi müdahalelerden dolayı çeşitli makamların vatandaş nezdindeki kredilerinde zaman zaman zik zaklar olurken “Valilik” makamı ise vatandaş nezdinde hiçbir zaman  kredisini kaybetmemiştir.

Valilik zor bir görevdir. Bir ilin bütün yükü valilerin omuzlarındadır. Delisinden velisine kadar herkesin güven kapısı “valilik” olunca sorumluluk da  o denli artar.

Bir vali bir toplantıda unutup milletvekillerinin birinin adını zikretmese vay geldi başına. O gün, o ilde günün konusu olur. Her türlü senaryo yazılır, çizilir. Hiç kimse valinin de nihayet bir insan olduğunu, hata yapabileceğini düşünmez.

Aslında valiler; hem vatandaşın hem de devletin hem “dert kapısı” ama aynı zamanda da “sır kapısı”dır. Valilerin makam odaları dile gelse de konuşsa acaba kimlerin kimler için neler düşündüğünü anlatmaz ki?..

Valilik makamları her ne kadar en güçlü makamlar da olsalar bile, valiler, çalışacakları ekiplerini kendileri belirlemediklerinden çok fazla da güçlü icraat yapamazlar. Yani valiler de zaman zaman bürokrasi kurbanı olurlar. Kendilerinden önce kurumlara atanmış olan ama ehliyetsiz olan bürokratlarla veya ehliyetsiz kamu görevlileriyle bir vali nasıl bir hızlı icraat yapabilir ki?… Yapamaz. Ama ne yapsın, onun yerine yeni birini getirmeye kalksa hemen karşısına “siyaset dayıları” çıkar. Hiç kimse “sayın vali siz nasıl biliyorsanız öyle yapın” demez. Bir futbol takımının antrenörü bile, göreve başlarken, kulüp yönetimine kendi seçtiği futbolcuların alınmasını şart koşarken valiler bu önemli hakkı bile kullanamazlar. O zaman da istenen başarı her zaman elde edilemez.

************

Bütün bunlara rağmen, Sayın Okay Memiş, Gümüşhane’de çok başarılı ikibuçuk yıl geçirmiştir. Elinde var olan ekibi çok güzel yönetmiş ve yöneltmiştir.

Sayın Okay Memiş; Gümüşhane’ye vali olarak atandıktan yaklaşık bir ay sonrasında 15 Temmuz 2016 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne yaşadığı en zalim ve kanlı tehlike olan “15 Temmuz hain FETÖ ayaklanması” yaşandı.

Sayın Memiş;  FETÖ törör kalkışımını kendi ilinde kontrol altına alan ilk vali olduğu gibi, bugüne kadar tüm Türkiye’de, bu yapı ile en etkin mücadele eden il yöneticilerinin de başında gelir.

Soğukkanlı, basiretli ama cesur tavırları ile Gümüşhanelilere devlet adına güzel mesajlar verdi. FETÖ tehlikesine karşı vatandaşı hem bilgilendirdi, hem rahatlattı, hem de darbe girişimi sürecinin kontrol altına alınmasını çok güzel yönetti.

FETÖ olayında ve sonrasında özellikle Gümüşhane’deki muhafazakâr kesim, her an kendilerinin de FETÖ ile bir tutulma endişesi yaşarken, Vali Okay Memiş ve ekibi bu önemli konuda çok titiz çalışarak özellikle devletine bağlı diğer “dini sivil yapılar” ve masum vatandaşların zarar görmesine meydan vermedi. Bu konuda yaptığı açıklamalarla vatandaşı rahatlattı ve vatandaşa güven verdi.

Gümüşhaneliler, özellikle FETÖ sürecinde Vali Okay Memiş ve ekibine güvendi. Hiç kimse “acaba benim arkamdan kuyu kazarlar mı?” endişesi taşımadı.

O günleri şöyle bir hatırlayın, sapla saman birbirine karışmış. Sosyal medya adeta ihbar tarlasına dönmüş, doğru ve gerçek bilgilere ulaşmada sıkıntıların yaşandığı o günlerde adeta FETÖ ihbarları ile yöneticilerin zihinleri allak bullak olurken,  Vali Memiş, Gümüşhane’de “acabalarla, ihbarlarla, iftiralarla, kuruntularla, intikam duygusu ile, asılsız haberlerle” iş yapmadı. Her şeyden öte belgeye, delile dayalı bir süreç yürütüldü.

Vali Okay Memiş’in, FETÖ sürecindeki başarısını biraz da Türkiye gerçeklerini çok iyi bilmesine bağlıyorum. Türkiye’deki yüzlerce sivil dini yapının özelliklerini, kimliklerini, devlete bakışlarını ve devletin bu yapılara bakışlarını çok iyi bilip analiz etmesinin bu konudaki başarısında büyük payı olduğunu düşünüyorum. Bu bilgi zenginliğinin ve Türkiye gerçeklerini tanımış olmanın hakemliğinde devletine bağlı, Kur’an ve Sünnet anlayışındaki dini yapıları Sayın Okay Memiş, FETÖ’den hep ayrı düşündü. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan gibi, bu devletle barışık, devletin yanında yer alan müspet yapılara hep “anadolunun zenginliği ve renkleri” olarak baktı.

************

Vali Okay Memiş; Gümüşhane’de kimseyle kavgalı olmamıştır. Gümüşhane’nin sosyal hayattaki etki gruplarını, siyasi yapıyı çok güzel idare etmiştir. Kendisine yapılan menfi telkinlerin de etkisinde kalmadan birinin veya birilerinin adamı olmamış, daima devletin yapması gereken hakemlik görevini en güzel şekilde yerine getirmiştir.

Elindeki bürokrat ve personel imkânlarının elverdiği ölçüde Gümüşhane tarihinin alt yapı ve üst yapısında derin izler bırakan, güzel çalışmalar yapan Sayın Valimiz Okay Memiş Bey’e yeni görevi olan Erzurum Valiliği’nde başarılı hizmetler diliyorum.

Allah yolunu açık etsin.

Güzel günler dileğiyle.