Ahmet Efendioğlu
Değerli okurlarım.
Hayatta karşımıza iyi ve iyi olmayan olaylar çıktığı gibi, milletlerin tarihinde de iyi ve iyi olmayan olaylar hep vardır, olmuştur ve olacaktır. Zira insanın olduğu her yerde, yaşadığı olaylarda kaderin bir hissesi ve insanın da bir imtihanının olması mukadderdir. Bizler de, gerek fert olarak, gerekse toplum olarak bu hali yaşamışız, yaşıyoruz.
Devlet-i Osmaniye’nin son bulması ve Cumhuriyetimizin kurulmasıyla birlikte, insanımız toplum hayatında daha çok söz sahibi olmuş ve kendisini daha çok ifade etme imkânını elde etmiştir.
Milletimizin çok partili siyasi hayata geçişiyle birlikte ise, insanımızın konuşma, tartışma ve. kendisini ifade etme serbestiyeti olabildiğince çoğalmış ve bu durum toplumun her kesimini etkilemiştir.
Çok partili hayata geçişin getirdiği kendini ifade etmedeki hürriyet serbestiyetini “ben istediğimi konuşurum” mantığı içinde toplumun örf ve adetlerindeki, “yalan söylememe, iftira atmama, gıybet etmeme” gibi manevi ve milli değerlerimizin dışına çıkış olarak değerlendirenler ülkemizin her tarafında milli bütünlüğümüze ciddi zararlar vermişlerdir. Özellikle ihtilal dönemlerinde kendilerinden olmayanlara yapılan çeşitli baskı ve zulümlerde bu hali görmek mümkündür.
Gümüşhane’de ise bu olumsuz hal yaşanmamıştır. Gümüşhaneliler, örf ve adetten, doğruluktan, asalet ve saygınlıklarından hiç taviz vermemişlerdir. Bunu ben de Gümüşhane’de görev yaptığım 1970’li yıllarda bizzat müşahade ettim.
Kanaatimce bu kültürün, bu güzel ahlakın Gümüşhane’de oluşmasında halkın gözü tok, olgun, sabırlı olmasının ve manevi değerlere gösterdikleri ihtimamın büyük rolü olmuştur.
Gümüşhane’deki bu olgunlukta; aralarında siyasi farklılar olsa bile; Gümüşhanelilerin bunları kavgaya, tartışmaya, iftiraya, dedikoduya vardırmayan, kapalı kapılar ardında konuşmayı sevmeyen yönlerinin çok büyük etkisi olmuştur. Bu güzel ahlakın tezahürünü; Gümüşhane’de görev yaptığım yıllarda devletin en üst kademesinde görev yapan, milletvekili ve bakanlık da yapmış olan Rahmetli Turgut Yücel abimize gösterilen sevgi, saygı ve yakınlıktan müşahede etmiştim.
Merhum Turgut Yücel örneğinde gördüğüm yüksek saygı ve sevginin Gümüşhaneliler tarafından milletvekili ve bakanlık yapmış olan Sayın Oltan Sungurlu’ya da aynı şekilde gösterildiğini dostlarımdan duyunca Gümüşhane’de devam eden bu güzel milli, manevi ve ahlaki duruşun gelecek için, özelikle gençlerimiz için en kadar önemli bir miras olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Bu vesile ile tanımaktan ve beraber çalışmaktan büyük zevk aldığım Merhum Turgut Yücel Abimize Allah’tan rahmet, Sayın Oltan Sungurlu bakanımıza da Allah’tan uzun ömürler diliyorum.
Sağlıcakla kalın…