GÜMÜŞHANE’NİN EN BÜYÜK SORUNU

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

Gümüşhane’nin en büyük sorunu, Gümüşhanelilerin, kendi sorunlarına olan ilgisizliğidir.

Gazeteler, kamu hizmeti veren kuruluşlardır. Kamunun ve vatandaşın yararına olacak konuları gazeteler gündeme taşıyıp, sorunların çözülmesinde köprü görevi yaparlar.

Gümüşhane’de yayın yapan gazete ve haber siteleri de mümkün olduğunca Gümüşhane’nin ve Gümüşhanelinin sorunlarını yazıp çizerler.

Gümüşhane merkez ilçede bugün dört günlük, bir de haftalık gazete yayınlanıyor. Ayrıca Gümüşhane merkez ilçede yayın yapan beşe yakın haber sitesi var. İlçelerimizden Kelkit, Köse, ve Şiran’da da haftalık yayın yapan gazetelerimiz ve yine tüm ilçelerimizde haber sitelerimiz var.

Gümüşhane’de yaşanan sorunlar, gazetelerde zaman zaman gündem olur, yazılır, çizilir. Örneğin neredeyse bir yıla yaklaşan pandemi döneminde Gümüşhane’de esnafın, sanayicinin, çiftçinin, memurun, işçinin velhasıl her kesim insanımızın çektiği sıkıntılar hem meslek odalarınca dile getiriliyor, hem gazetelerde haber olarak, hem de yazarların köşe yazarlarında sıklıkla yazılıp, çiziliyor.

Sadece pandemi dönemi değil, normal dönemlerde de eskiden beri Gümüşhane’nin her alanda kalkınması için neler yapılması gerektiği ile ilgili olarak gazeteler, köşe yazarları sürekli yazıp çizerler. Sürekli olarak yapılan haberlerde konular ve sorunlar gündemde tutulur.

Ama; bugüne kadar Gümüşhane’nin kalkınması ile ilgili olsun, yaşanan sıkıntılarla ilgili olsun konunun doğrudan muhatabı olan esnafımızdan, sanayicimizden, çiftçimizden, turizmcimizden v.b. hiç kimse örneğin Olay Gazetemize gelip de, “Ben kırk yıllık esnafım; şu yazdığınız yanlış, şu yazdığınız doğru” demediği gibi, yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerileri de sunmamıştır.

Şunu demek istiyorum; gazetelerin köşe yazarları belki kulaktan duydukları sorunları yazarlar, yorum yaparlar. Muhabirler ulaştıkları haberleri yaparlar. Ama, bu işin içinde olup sıkıntıları bizzat yaşayan vatandaşlarımız, esnafımız, sanayicimiz v.b. her gün önünden geçtikleri gazetelere uğrayıp birebir hem sıkıntıları anlatıp, hem de bu işi yapan insanlar olarak yetkililere ve kamuoyuna ulaşacak görüşlerini açıklamaları gerekirdi, ama bu hiç olmadı…

Maalesef tablo bu…  Gümüşhane’nin en büyük sorunu, Gümüşhanelilerin, kendi sorunlarına olan ilgisizliğidir.

İşin bir diğer yanı da şu: gazetelerde -az veya çok- esnafın, sanatkârın, tüccarın, işçinin, köylünün sıkıntılarını haber yapıp yayınlıyorsunuz, ya da köşenizde sorunları dile getiriyorsunuz ama muhatap kesimlerden bir geri dönüş yok. Çıt çıkmıyor…

Gümüşhaneli vatandaşlarımız, yararlı gördükleri her konuda görüşlerini, düşüncelerini gazetelerde paylaşmalıdırlar. Hakaret içerikli olmayan, siyasi angajmanlı olmayan her görüş ve yorumu eminim ki Gümüşhane’deki tüm gazete ve haber siteleri yayımlarlar. Bu Gümüşhane için bir zenginliktir. 

Zaman zaman dostlarımız, bize, “şu sorunu dile getirin, şunu yazın, bunu yazın” diyorlar. Bakıyorum ki, bahsettikleri sorunu Gümüşhane’de yaşayan belki beşyüz – bin esnaf var. Ama, onlardan hiçbirisinin böyle bir derdi yok… Siz dostlarınızın isteği ile sorunları dile getirdiğinizde de zaten sorunun asıl sahipleri gazeteleri takip etmedikleri için sizin yazdıklarınızı da okumuyorlar. Aradan günler geçip bu konu bir şekilde gündeme geldiğinde siz o konuyu haber yaptığınızı ya da köşenizde yazdığınızı söylediğinizde de çok rahatça “haberim yok, okumadım” cevabı verebiliyorlar.

Gazeteleri okumayan sadece esnaf, sanayici veya köylü mü? Hayır. Hizmet sunan kamu kurumu müdürleri Gümüşhane’nin gündemini gazetelerden takip etmeleri gerekirken, çok ilgisiz kalıyorlar. Kamu kurumlarında bir iki istisna hariç gazete alınmıyor, gazete okunmuyor, haber siteleri takip edilmiyor.

Her kamu kurumu Gümüşhane’de yayın yapan gazeteleri günlük almalı. Eğer ekonomik sorunları varsa, bir görevlilerini gazetelere gönderseler eminim ki gazeteler, ücretsiz gazete verirler. Bu da olmuyor.

Son sözümüz ilk sözümüz olsun, “Gümüşhane’nin en büyük sorunu, maalesef Gümüşhanelilerin, kendi sorunlarına olan ilgisizliğidir.”

Güzel günler dileğiyle.