Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

GÜMÜŞHANE’NİN TANINMIŞ İŞ ADAMINDAN ERDOĞAN, AKGÜL VE PEKTAŞ’A BÜYÜK DESTEK

*ERDOĞAN VE AK PARTİ’YE

*ERDOĞAN VE AK PARTİ’YE DESTEK İÇİN GÜMÜŞHANE’DE GENİŞ KATILIMLI TOPLANTI YAPILDI.

Gümüşhane’nin tanınmış İş Adamı Hüsamettin Çimen tarafından 19 Haziran 2018 Salı günü akşam saat 18.00 de Erdoğan, Akgül ve Pektaş’a destek amaçlı olarak Gümüşhane Teras restoranda geniş katılımlı yemekli bir toplantı düzenlendi.

Toplantının organizasyonunu ve sunuculuğunu İş adamı ve ANAP eski Gümüşhane  il Başkanı Elbeyi Gergin yaptı.

Gümüşhane AK Parti eski il Başkanı ve AK Parti Gümüşhane Milletvekili aday adaylarından Yusuf Özgün, AK Parti İl Başkanı Av. Celalaettin Köse, Belediye Başkanı Ercan Çimen’in selamlama konuşması yaptığı toplantıda yemek organizasyonunun sahibi İş adamı Hüsamettin Çimen şunları söyledi:

“Düzenlediğimiz yemeğin tek amacı var o da birlik olmak. Ben nakliyeciyim. AK Parti zamanında Recep Tayyip Erdoğan Gümüşhane’ye ne yaptı diyecekseniz önce şunu düşünün: Bir Zigana, Kop, Vauk, Pekün dağı tünelleri yeter. Eğer bu dönemde mazot 5,5 olduysa tüneller açıldığında 2,5 lira olacak demek. Şükretmemiz lazım. Bugün istikrar var. Türkiye şu anda Suriye’de tek kanatla değil ABD, Fransa, İngiltere, Almanya ile uğraşıyor. Türkiye’yi kimse istemiyor. Tayyip Erdoğan’ı istemiyorlar. Niye? Onun zamanında Türkiye tank yaptı, helikopter yaptı. Bunlar bir ülkenin en iyi şekilde kalkınması demek. Eğer olmasaydı biz PKK ile savaşamazdık. Onun için hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım. İlk olarak Erdoğan’ı, sonra da Milletvekillerimizi koruyalım ve oy verelim.Vatan için, millet için oy verin. Biz bu yola baş koyduk.”

Gümüşhane STKlarından, sendika, oda ve iş dünyasından çok sayıda katılım olduğu toplantıda konuşan AK Parti Gümüşhane Milletvekili Cihan Pektaş şunları söyledi:

“Türkiye’de bugüne kadar yapılmış seçimlerin ehemmiyetini üst üste koyun bu seçim kadar büyük ehemmiyete sahip değil. Geçen yıl yapılan referandumla yönetim sistemini değiştirmiştik. Artık vesayet odaklarının, gladyoların, statükonun hakim olamayacağı, doğrudan demokrasi dediğimiz Cumhurbaşkanı ayrı, yasamayı ayrı seçeceğimiz modele geçiyoruz. Mevcut sistemde milletvekillerini seçiyoruz daha sonra o yasamanın içerisinden yürütme çıkıyor. O yüzden bugüne kadar biz kuvvetler ayrılığı ilkesinden tam manasıyla söz edemezdik. Çünkü yürütme yasamanın içinden çıkıyordu. Şimdi ilk defa iki oy kullanacağız. Birisi yürütmenin başı Cumhurbaşkanı, diğeri ise yasama. Ülkemizin başına bela olan FETÖ’nün desteklediği partiler bir araya gelerek bir ittifak oluşturdular. Bu 5 benzemezi bir araya kim getirebilir? Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanlığı makamına çıkmasını engellemek için gece gündüz ülkemizi karıştırmak isteyen dış güçler. Bütün ortak noktaları Tayyip Erdoğan düşmanlığı. Bu yönüyle olaya baktığımız zaman aslında bu Türkiye’de ki siyasi partilerin mücadelesi değil, bu Olympos dağının çocuklarıyla Zigana dağının çocuklarının mücadelesidir. Allah’ın izniyle Zigana dağının çocukları bu mücadeleden galip gelecektir. Bu millet Menderes’e, Özal’a sahip çıkamamanın ezikliğini yaşıyor ama bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ı asla yedirmeyecek. 15 Temmuz’da sahip çıktı. Bu saatten sonra kimse bu milleti yolundan döndüremez. Biz yeniden süper güç olacağız. İnsanımızla, savunma sanayimizle, projelerimizle, dünyanın en büyük havaalanları, hızlı trenlerimizle dünyanın en büyük gücü olacağız. Bu saatten sonra bu ülkeyi kimse yolundan döndüremez. Sadece Müslümanların değil bütün mazlumların kutlayacağı 24 Haziran bayramını hep beraber göreceğiz. “Cumhurbaşkanına oy vereceğim ama milletvekilinde düşüneceğim, vermeyeceğim” bu bir FETÖ algı operasyonudur. Cumhurbaşkanımızın yukarı çıkmasını engellemek, bunu başaramazlarsa mecliste güçsüz bırakıp çalışmasını engellemek, “bak senin getirdiğin sistem tıkandı, çalışmıyor” demek için bunu yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, kaderin önünde durulmaz. Bu millet Allah’ın izniyle coştu geliyor, hiç kimse engel olamaz”

AK Parti Gümüşhane Milletvekili Osman Akgül de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Türkiye’de yapılan seçim Amerika’yı ilgilendirmekte, İsrail’i ilgilendirmekte, Almanya’yı Hollanda’yı, Belçika’yı Fransa’yı küresel ne kadar güç varsa hepsini ilgilendiriyor. Hepsinin ortak amacı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gelişen, büyüyen, refah seviyesi yükselen Türkiye’ye engel olmak. Eğer Recep Tayyip Erdoğan’a engel olurlarsa Türkiye’nin büyümesine, kalkınmasına, gelişmesine engel olmuş olurlar. Biz tek, vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ilkesi doğrultusunda Cumhur İttifakı kurduk. Ama karşımıza hemen beş benzemezi bir araya getirdiler bir ittifak oluşturdular. Bu 5 benzemezi bir araya getirecek küresel bir güçten başkası olamaz. Önce PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi bu ittifaka dahil ettiler. Ancak kamuoyu araştırmalarında vatandaşın tepkisinin çok yüksek derecede olacağını gördüler, bu yüzden onu dışarda perde arkasında bıraktılar. Daha sonra kendileri 4’lü ittifakı oluşturdular. Ama ittifak ilkelerini de şöyle açıkladılar; Birincisi Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı. İkincisi Selahattin Demirtaş hayranlığı.  Hepsi nedense birden bire onun bağımlısı oldu, serbest kalması konusunda sürekli televizyonlarda ahkam kesiyorlar. Biz 25 Haziran’da sandıkları patlatarak başarılı bir sonuç alırsak, cumhurbaşkanımızı tekrar cumhurbaşkanı olarak seçersek, ona mecliste de gerekli çoğunluğu verirsek, inanının bu küresel güçlerin tamamı 25 Haziran’da matem ilan edecek. Artık Türkiye’nin eskiye dönüşünün olmadığını idrak edip Türkiye’nin önünde diz çökecekler. Her şeyden önce siyasi düşünceniz ne olursa olsun, dünya görüşünüz ne olursa olsun biz bir bayrak altında yaşıyoruz. Bu bayrak altında hür ve bağımsız yaşamanın tek güvencesi sizlerin 24 Haziran’daki tercihidir. Türkiye 16 yıl önce bu ülkenin başbakanı IMF 500 milyon dolarlık bir ödemesi için IMF memurunu karşısında esas duruş gösteriyordu. O 500 Milyon dolar için IMF’nin karşısında esas duruş gösteren başbakanlardan, bugün yalnızca 2017 yılında mazlum coğrafyada yaşayan mazlumla, yardıma muhtaç milletlere ve afete uğrayan insanlara 6,5 milyar dolar yardım eden bir ülke olduk. Bunun için elimizi vicdanımıza koyacağız ve bu ülkenin büyümesine gelişmesine ve kalkınmasına engel olacak yıkım ekibine fırsat vermeyeceğiz.”