GÜNEŞTEKİ LEKELERİ NASA TESPİT ETTİ, AÇIKLAMASI İSE RİSALE-İ NUR’DA

Bir yıl önce 13 Temmuz 2017 tarihinde Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA); Güneş yüzeyinde korkutan lekelerle ilgili bir açıklama yapmıştı. NASA açıklamasında Güneş’teki lekenin Dünya’nın 19 katı büyüklüğünde olduğu belirtilmişti. Tarihin çeşitli dönemlerinde NASA’nın açıklamalarına benzer  açıklamalarla Güneş’teki lekeler insanlığın hep dikkatini çekmiştir. Gittikçe büyüdüğü belirtilen lekelerle ilgili olarak Risale-i Nur tefsirinde konu şöyle […]

Bir yıl önce 13 Temmuz 2017 tarihinde Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA); Güneş yüzeyinde korkutan lekelerle ilgili bir açıklama yapmıştı.

NASA açıklamasında Güneş’teki lekenin Dünya’nın 19 katı büyüklüğünde olduğu belirtilmişti.

Tarihin çeşitli dönemlerinde NASA’nın açıklamalarına benzer  açıklamalarla Güneş’teki lekeler insanlığın hep dikkatini çekmiştir.

Gittikçe büyüdüğü belirtilen lekelerle ilgili olarak Risale-i Nur tefsirinde konu şöyle açıklanıyor:

GÜNEŞTEKİ LEKELERLE İLGİLİ RİSALE-İ NUR’DAKİ AÇIKLAMA

Bediüzzaman Said Nursi,  Sözler adlı eserinin Yirmi Beşinci Söz – Mucize-i Kur’aniye risalesinde Tekvir Sûresi 1. Ayetindeki  “İzeşşemsüküvviret – Güneş dürülüp toplandığında” ayetini tefsir ederken “şimdilik küçük, fakat büyümeye yüz tutmuş yüzündeki iki leke”ye dikkat çekiyor ve olayı şöyle tefsir ediyor.

********

اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ  (“Güneş dürülüp toplandığında.” Tekvir Sûresi, 81:1) şu kelâm, tekvir lâfzıyla, yani “sarmak ve toplamak” mânâsıyla parlak bir temsile işaret ettiği gibi, nazirini dahi ima eder.

Birinci: Evet, Cenâb-ı Hak tarafından adem ve esir ve semâ perdelerini açıp, güneş gibi dünyayı ışıklandıran pırlanta-misal bir lâmbayı, hazine-i rahmetinden çıkarıp dünyaya gösterdi. Dünya kapandıktan sonra, o pırlantayı perdelerine sarıp kaldıracak.

İkinci: Veya, ziya metâını neşretmek ve zeminin kafasına ziyazulmetle münavebeten sarmakla muvazzaf bir memur olduğunu ve her akşam o memura metâını toplattırıp gizlettiği gibi, kâh olur bir bulut perdesiyle alışverişini az yapar, kâh olur ay onun yüzüne karşı perde olur, muamelesini bir derece çeker; metâını ve muamelât defterlerini topladığı gibi, elbette o memur bir vakit o memuriyetten infisal edecektir. Hattâ hiçbir sebeb-i azil bulunmazsa, şimdilik küçük, fakat büyümeye yüz tutmuş yüzündeki iki leke büyümekle, güneş, yerin başına izn-i İlâhî ile sardığı ziyayı emr-i Rabbânî ile geriye alıp, güneşin başına sarıp, “Haydi, yerde işin kalmadı,” der. “Cehenneme git, sana ibadet edip senin gibi bir memur-u musahharı sadakatsizlikle tahkir edenleri yak” der, اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ fermanını lekeli siyah yüzüyle yüzünde okur.

 (Kaynak: Risale-i Nur’dan, Sözler kitabı –Sayfa: 519 –Türkiye Diyanet Vakfı Yayını)

 

Exit mobile version