Gümüşhane’de HAK-İŞ’e bağlı sendika üyeleri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir araya gelirken, HAK-İŞ Gümüşhane İl Başkanı Yaşar Köse sendikanın taleplerini sıraladı.
Fatih Parkında gerçekleştirilen basın açıklamasında 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde katil İsrail’in zulmüne maruz kalan Filistinlilere, işyerlerinde gece gündüz demeden alın teri döken vefakâr ve cefakâr emekçilere selam yolladı.
HAK-İŞ olarak Siyonist İsrail’in ve katil Netenyahu’nun Uluslararası hukuk önünde en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini kaydeden Köse, soykırıma karşı sessiz kalan Avrupa Birliği, ABD ve onun kuklalarını kınayan Köse, “Başta İslam İşbirliği teşkilatı olmak üzere, Arap Birliği ve pek çok sözde İslam ülkesini yeterli tepki ve destek vermedikleri için kınıyoruz. Yazıklar olsun onlara diyoruz. Uluslararası toplumu Filistin’de yaşanan zulme karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde HAK-İŞ olarak, Filistin topraklarında akan kanın ve katliamların durdurulması, Gazze’de onurları için, Özgür Filistin için, canları pahasına mücadele eden Filistinli kardeşlerimizin insan haklarının sağlanması için tüm dünyayı ve tüm dünya emekçilerini mücadele etmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz. Siyonist İsrail Devleti tarafından esir alınan bütün Filistinli işçilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Filistin’de barış ve huzur ortamının sağlanmasını, Mescid-i Aksaya yönelik yapılan, en temel özgürlük olan ibadet özgürlüğünü hedef alan bütün kısıtlamaların ivedilikle kaldırılmasını talep ediyoruz.
Filistin halkına, gıda, ilaç, su, gibi temel yaşam gereçlerinin güvenli ve insani koşullar altında ivedilikle ulaştırılmasını talep ediyoruz. HAK-İŞ, mazlum ve mağdur coğrafyalarda huzur ve barışın tesisi için sendikalarımız ve işçilerimiz ile omuz omuza dayanışmasını devam ettirecektir. “Filistin İçin Haydi HAK-İŞ” diyoruz ve tüm teşkilatımıza Gümüşhane’den birlik, dayanışma ve yardımlaşma çağrısında bulunuyoruz” dedi.
1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde vergide adaletin sağlanması, enflasyon, hayat pahalılığı ve yoksulluk ile mücadele edilmesi, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, kayıt dışı istihdamın ve sosyal güvencesizliğin önlenmesi, işsizlik, yoksulluk ve iş bulamama endişesinin olmadığı bir yaşamın sağlanması, emeklilerimizin asgari geçim şartlarının sağlanması, kadın, genç ve engellilerin çalışma ve toplumsal hayata katılımlarının desteklenmesi taleplerini aktaran Köse, “HAK-İŞ, Türkiye ve Dünya Sendikal Hareketinde emeğin ve emekçinin bugünü ve geleceği için durmaksızın çalışmaya devam edecektir. HAK-İŞ, ülkemizin, bölgemizin, küremizin bütün mağdur ve mazlumlarına olan borcunu ödemek için kararlılıkla mücadelesini sürdürecektir” diye konuştu.
Köse, emeğin, emekçinin ve hak mücadelesinin gününde sosyal adalet, refah, güvenlik ve diyalog temelli taleplerini şöyle sıraladı: “Kıdem tazminatı hakkı korunarak yeni güvencelerle geliştirilmelidir. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz. Belediye ve Belediye şirketleri dâhil bütün kamu çalışanlarının Kamu Çerçeve Protokolü’ne dâhil edildiği bir model talep ediyoruz. 696 sayılı KHK Kapsamı dışında kalan işçilerin kadroya alınabilmesine imkân sağlayacak bir düzenlemenin yapılmasını, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş gibi özlük haklarının tam olarak verilmesini istiyoruz.6772 sayılı Kanun uyarınca Mahalli idarelerin iştiraklerinde veya şirketlerindeki işçiler için 52 günlük ilave tediyelerin ödenmesini istiyoruz. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını talep ediyoruz. ILO’nun C190 sayılı sözleşmesinin ülkemiz tarafından onaylanmasını istiyoruz. İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi” önerimizin imzalanmasını ve uygulanmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Kriz dönemlerinde gelir vergisi diliminin %10’a indirilmesini istiyoruz. Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak istiyoruz. Emekçilerin enflasyona karşı ezdirilmemesini ve hayat pahalılığı ile yoksulluğa karşı korunmasını talep ediyoruz. İnsanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir yeni bir model istiyoruz. Bireysel ve düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurularak, sosyal koruma sistemi güçlendirilmelidir. İş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatı talep ediyoruz. Sendikal örgütlülüğün artması için gerçek iş güvencesi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın ve çocuk işçiliğinin önlenmesini, işsizlik oranlarının düşürülmesini istiyoruz. Ekonomik ve Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu ve Çalışma Meclisinin etkin ve düzenli bir şekilde toplanmasını talep ediyoruz. ÇAYKUR başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. Esnek çalışanların emeklilik hakları başta olmak üzere ödenek ve aylıklara erişimlerin ilişkin yeni düzenlemeler oluşturulmalıdır. Sosyal diyalog mekanizmalarının tam katılımcılık ilkesine uygun bir anlayışla yeniden yapılanmasını talep ediyoruz. 4857 Sayılı İş Kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak sendikal hak ve özgürlüklrin güçlendirilerek ilerletilmesini istiyoruz. Çalışanlar açısından işsizlik sigortası ödenek imkanlarının kolaylaştırılmasını ve ödenek miktarlarının artırılmasını talep ediyoruz. Engelli ve yaşlı bireyler başta olmak üzere tüm kırılgan gruplar için güvenli ve erişilebilir şehirler talep ediyoruz. Kadın, genç ve engellilerin istihdamının artırılmasını, işe giriş imkanlarının ve istihdamda kalıcılıklarının geliştirilmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulmasını, çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin önlenmesini istiyoruz. Evde Bakım ve Destek Sigortasının hayata geçirilmesini istiyoruz. Çalışma hayatının dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlayabilmesi için adil bir geçiş planının oluşturulmasını istiyoruz. Ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için sürdürülebilir, uyum ve işbirliği çerçevesinde yeni politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusunda politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler istiyoruz.”