Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

HASTALAR NE İSTER?

DOÇ.DR.SEDAT BOSTAN (Sağlık Yönetimi

DOÇ.DR.SEDAT BOSTAN (Sağlık Yönetimi Bölümü)– KÖŞE YAZISI

Klasik ifadeyle sağlık, “bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali” olsa da, bunu sağlamak çok mümkün gözükmemektedir. İmtihan için dünyaya gelmiş olan insanın önemli sınavlarından birisi de hastalıktır.

Dilimizde hasta kavramı farklı anlamlarda da kullanılmaktadır. Hastalığı olana hasta denildiği gibi, sokakta ağız dalaşı yapanlar arasında “hasta mısın” sorusunu sormak, bir başkasına “sana hastayım” demek de yaygındır. Hastalık bir arıza veya bir tutku…

Sağlık hizmetine ihtiyaç sadece hasta olunduğu zaman ortaya çıkmıyor. Sağlığını korumak ve geliştirmek de sağlık hizmetini gerektirmektedir. Dolayısıyla arıza olmasa dahi, muhtemel arızalardan korunmak (aşı gibi) veya arıza risklerini azaltmak (diyet gibi) isteyenlerde sağlık hizmeti talep ettiği için, hasta kavramı içinde ifade edilmektedir. Sonuç itibariyle hasta, sağlık hizmeti alma ihtiyacı olan kişi olarak tanımlanmaktadır.

Sağlığını koruma ve geliştirme ihtiyacı içindeki hasta, gelecekteki riskleri azaltmak ve yaşam kalitesini artırmak endişesiyle sağlık kurumunda bulunmaktadır. Sağlığı ile ilgili sorunları olan hasta ise, sorununa göre, acılı, ağrılı, halsiz, her hangi bir uzvunun fonksiyonlarını kısmen veya tamamen kaybetmiş, başka birisine muhtaç, endişeli, korkulu, gergin, agresif, aşırı duyarlı, sosyal veya ekonomik kayıp endişesi taşıyan, beklide ölüm korkusu yaşayan kişidir.

Bu durumu ancak kendimiz hasta olduğumuzda algılayabiliriz. Kendimiz veya çok yakınımızla ilgili her hangi bir tetkik sonucunda veya hekim söyleminde ortaya çıkan “önemli” göstergesi, bir anda bizi büyük bir boşluğa atar. Ortaya çıkabilecek kayıplar ve belirsizlik her birimizde farklı bir duyguya, görünüme ve ifadeye dönüşür. Yansıması, acizlik, yoksunluk, endişe, gerginlik, korku, agresiflik, küsmüşlük, bitmişlik veya isyan… Çok az insan ola ki, ölümden öte köy arayışı olmaya, ölüme yoldaş ola… Ruhundaki dinginliği yaralarına sarsa, Eyüp peygamber gibi…

Dolayısıyla aile hekimliklerinde, dispanserlerde, poliklinik ve tıp merkezlerinde, eczanelerde, medikallerde, hastanelerde, servislerde, yoğun bakımlarda, koridorlarda, kaza yerinde, ambulansta, acillerde, ameliyathanelerde, kurum bahçelerinde veya otoparklarında bulunan insanlar hasta veya hasta yakınıdır ve yukarda ki hissiyatı yaşamaktadır. Bu hissiyatla bir hasta kendini ne kadar doğru ve yeterli ifade edebilir? Birde ifade etmeyi cesaretlendiren bir ortam yoksa… Çoğu insanın normal şartlarda bile kendini ifade etme güçlüğü yaşadığını da biliriz.

Hastalar ne ister? Belki doğru soru, hepimiz hasta olmakla bir şekilde imtihan olduğumuza göre, hasta olduğumuzda ne isteriz? Cevap aslında çok basit, yaralarımıza merhem, dertlerimize derman isteriz. Peki bu dev gibi sağlık sistemi bunu vermekten aciz mi? Elbette değil amma istediğimiz gibi bir sonuçta yok ortada…

Acaba çok küçük üç şeyi sistemin ruhunda yeşertsek, olur mu? Tebessüm, ilgi ve bilgi…. Güler yüzlü karşılama, sonuna kadar ilgilenme ve bilgilendirme…

Hastalar sağlık sisteminin içindekilerden, ölümü öldürmelerini, sihirli değneği dokundurup dertlerine derman bulmalarını beklemiyorlar. Hastalar güler yüzle karşılanma, gerçekten ilgilenme ve bilgilendirilme istiyorlar… Yoksa, vakti geldiğinde ölüme de razılar, hastalığa da… Yeter ki onurlu ve insanca olsun…

Kaynak: Günebakış gazetesi

(Kaynak linki:http://www.gunebakis.com.tr/hastalar-ne-ister-makale,7383.html)
Doç Dr. Sedat BOSTAN

Gümüşhane Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Fakültesi

Sağlık Yönetimi Bölümü

******

Gumushane University

Faculty of Health Sciences

Healthcare Management Department

sbostan29@gmail.com