İkiyüz Yıllık Oyunu Erdoğan Bozdu

Hasan Pir

1800’lü yıllarda başlayan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış dönemlerini de içine alan  Avrupa hayranlığı teslimiyetçiliğinin başımıza açmadığı badire kalmamıştır.

Son iki yüz yıldır Avrupa’dan gelen her şeyi sorgusuz sualsiz almak, ülkemizde aydın olmanın bir şartı olarak kabul edilmiştir.

Ne yazık ki Cumhuriyet tarihi boyunca da bu teslimiyet hep devam etmiştir. Tâki Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2000’li yılların başında iktidara gelmesine kadar…

Batı teslimiyetçiliğinden kurtuluş mücadelemiz bir İstiklal Mücadelesi özellikli olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan sayesinde başlatılmış ve başarılmıştır.

Ukrayna – Rusya savaşındaki tavrımız belki de bugüne kadarki en önemli Batı çemberini terk ediş örneğimizdir. Avrupalı ve Amerikalı devletlerin tahriklerine kapılmadan, soğukkanlılıkla olayları takip etmek…

Sayın Erdoğan dönemine kadar son iki yüz yıllık mazinin izahı olacak tek cümle “Avrupa üflüyor biz oynuyoruz” gerçeğidir.

İki yüz yıllık tarih bu üfleme ve oynamanın görüntüleri ile doludur.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ferasetli ve dirayetli liderliği ile Avrupa’nın “üfleyiş çemberi” nden çıktık inşallah. Batılı ülkeler Ukrayna – Rusya savaşında bizi savaşın tarafı yapmak için çok “üflediler” ama, Allah’a şükür Cumhurbaşkanımız bu oyunlarını bozdu.

1900’lü yılların kaos ortamını bizzat yaşayan ve tahlil eden Bediüzzaman Hazretleri’nin “Sunuhat” adlı kitabındaki sözleri hem siyasetçiler hem de tarihçiler tarafından çok iyi analiz edilmelidir. Bediüzzaman Hazretleri diyor ki, “Biz müteharrik-i bizzat değiliz, bilvasıta müteharrikiz. Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz. O tenvim ile telkin eder, biz kendimizden hayal edip, asammâne tahribimizde eser-i telkini icra ederiz.” Yani Bizim kendimize ait hareket kabiliyetimiz yok, bir başka unsur aracılığı ile hareket ediyoruz. Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz. O uyutma, uyuşturma ile fikrini kabul ettirmeye çalışır, biz kendimizden hayal edip, sağır bir şekilde bize telkin edilenleri uygularız.”

Bediüzzaman’ın bu tespiti üzerinden yüz yılı aşkın zaman geçti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan sayesinde bugün artık Avrupa’nın üflemesi ile oynayan bir Türkiye yok. Kendi imkân ve kabiliyetlerimizle, kendi devlet aklımızla düşünüp karar veren bir yapıya kavuştuk.

Evet, iki yüz yıllık bu oyunu Sayın Erdoğan bozdu.

Devlet idare etmenin seçilmişlikten öte bir liderlik mahareti ve sanatı olduğunu Sayın Cumhurbaşkanımız, Ukrayna – Rusya savaşında bize ve tüm dünyaya göstermiş oldu.

Güzel günler dileğiyle.