İsveçli Haine ve İsveç Devleti’ne Kur’anla Cevap Verildi

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan saldırının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın “Kur’an Dostları! Haydi sabah namazına!” etkinliği kapsamında Türkiye genelindeki tüm camilerde bugün sabah namazında Fetih Suresi okundu ve dualar edildi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş: “Kur’an-ı Kerim’e düşman değil dost olun, çünkü Kur’an-ı Kerim hepimiz için kurtarıcı bir Kitaptır.” […]

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan saldırının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın “Kur’an Dostları! Haydi sabah namazına!” etkinliği kapsamında Türkiye genelindeki tüm camilerde bugün sabah namazında Fetih Suresi okundu ve dualar edildi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş: “Kur’an-ı Kerim’e düşman değil dost olun, çünkü Kur’an-ı Kerim hepimiz için kurtarıcı bir Kitaptır.” dedi

Binlerce vatandaşın akın ettiği Hacı Bayram-ı Veli Camii’ndeki programda sabah namazı öncesi Fetih Suresinden bir bölüm okuyan Başkan Erbaş, daha sonra dua etti.

Başkan Erbaş, duasında şu ifadelere yer verdi:

“Ya İlahel Alemin yeryüzünü karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için Hazreti Muhammed Mustafa aleyhissalatü vesselamla en büyük mucize olarak indirilen Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeyi, anlamayı, Onun rahmetini, merhametini, nurunu bütün yeryüzüne ulaştırmayı bizlere ve neslimize nasip eyle ya Rabbi.

Ya Rabbi yeryüzünde yaşayan tüm insanların kalplerine Kur’an sevgisini yerleştir. Resulün Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) sevgisini yerleştir. Barış anlamına gelen İslam’ı bütün yeryüzünde en güzel bir şekilde anlatmayı, yaşamayı ve temsil etmeyi bizlere nasip eyle ya Rabbi. Kur’an-ı Kerim’e, Peygamber Efendimize, İslam’a farklı şekilde düşmanca yaklaşan insanların kalplerine, merhametinle, rahman ve rahim sıfatlarınla Kur’an-ı Kerim, Hazreti Muhammed Mustafa ve İslam sevgisini yerleştir ya Rabbi. Kur’an düşmanlarına fırsat verme ya Rabbi. Onların hidayeti mümkünse hidayet eyle ya Rabbi mümkün değilse ıslah eyle, o da mümkün değilse kahhar isminin tecellisiyle kahrı perişan eyle ya Rabbim.

Vatanımızı, milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, ezanımızı, bayrağımızı ilelebet payidar eyle ya Rabbim. Ya Rabbel Alemin çocuklarımızı, neslimizi, gençlerimizi devletini, Kur’an-ı Kerim’i, ezanını, bayrağını ve birbirlerini seven kullarından eyle ya Rabbi. Sevgi medeniyetinin mensupları olarak bizleri devletine, milletine, ezanına, bayrağına bağlı olanlardan eyle ya Rabbi. Kardeşliğimizi, beraberliğimizi daim eyle ya Rabbi. İçimizdeki hainlerin, fasıkların, fırsatçıların eğer onların da hidayetleri mümkünse hidayet eyle, mümkün değilse ıslah eyle, o da mümkün değilse kahrı perişan eyle ya Rabbi.”

“Kur’an ve sünnet emaneti bizim omuzlarımızda”

Duanın ardından sabah namazını kıldıran Başkan Erbaş, namaz sonrası vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasında, bugünkü gibi 1400 yıl öncede cehaletin her yeri kuşattığı bir dönemde Peygamber Efendimizin (s.a.s.) geldiğini belirten Başkan Erbaş, Allah’ın Peygamber Efendimize en büyük mucize olarak, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarması için Kur’an-ı Kerim’i gönderdiğini bildirdi.

Başkan Erbaş, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Veda Hutbesi’nde bütün insanlara Kur’an-ı Kerim’i ve sünnetini emanet ettiğini dile getirerek, “Kur’an-ı Kerim ve sünnet emaneti bugün bizim omuzlarımızda. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek, anlamak, yaşamak ve bütün insanlara tebliğ ve davet etmek için üzerimizde bir emanet var.” dedi.

Kur’an-ı Kerim’in insanları aydınlatmak için gönderildiğine işaret eden Başkan Erbaş, “Kur’an-ı Kerim hayat rehberimizdir, hayatımızı Kur’an’a göre tanzim etmek zorundayız. Rabbimizin rahman ve rahim sıfatlarıyla Kur’an-ı Kerim’e sarılıp, Onu en güzel bir şekilde öğrenmek zorundayız.” diye konuştu.

Başkan Erbaş, Kur’an-ı Kerim’i bilmeyen, tanımayan insanların Kur’an’a karşı düşmanlık etmekten çekinmediğine dikkati çekerek, “Keşke tanısalar, keşke Kur’an-ı Kerim’i açıp okusalar, biz bunun için mücadele etmeliyiz. Kur’an’ı daha fazla insanlara anlatmaya gayret etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“İnsanlar barış içerisinde yaşasın istiyoruz”

“Kur’an-ı Kerim’le önce ailemizi, çocuklarımızı, neslimizi, gençlerimizi yetiştirmeye gayret edelim.” diyen Başkan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizler İslam’ı iyi temsil edersek, insanlar İslam’ın rahmetinden, merhametinden daha fazla faydalanacaklar. Biz biliyoruz ki İslam rahmet, merhamet, barış dinidir. Buradan dünyaya seslenmek istiyorum; Kur’an-ı Kerim sadece Müslümanlara gönderilen bir Kitap değil, bütün insanlara gönderilen Kitaptır. Kur’an-ı Kerim’i tanıyın, anlayın, Kur’an-ı Kerim’e düşman değil dost olun, çünkü Kur’an-ı Kerim hepimiz için kurtarıcı bir Kitaptır. Dünyada kimse baki değildir, hepimiz için ölüm vardır. Biz istiyoruz ki bütün insanlar barış içerisinde yaşasın, bütün insanlar birbirlerinin inancına, düşüncesine fikrine saygı göstersin.”

Başkan Erbaş, İslam medeniyetinin birlikte yaşama tecrübesini en güzel bir şekilde ortaya koyan bir medeniyet olduğunu dile getirerek, “Bütün insanlığa ilan etmek istiyorum; İslam insanlığa gönderilen en büyük nimettir. Bu nimetten bütün insanlığın istifade etmesini arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Bir arada yaşamanın şartlarından birisi de inançlara saygı göstermekten geçer”

Savaşta bile olsa hangi inançtan olursa olsun çocuklara, kadınlara, mabetlere, din adamına, elinde silah olmayan insanlara ve kutsal kabul edilen kitaplara dokunulamayacağına dikkati çeken Başkan Erbaş, “Hangi mezhepten olursa olsun bir arada yaşamanın en önemli şartlarından birisi de insanların inançlarına, mezheplerine, ırklarına, renklerine saygı göstermekten geçmektedir. Bütün insanlık olarak buna ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.

Başkan Erbaş, gençlerin, çocukların Kur’an-ı Kerim’in yolunda yürüme noktasında insanların elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğini ifade ederek, “Kur’an-ı Kerim’i okumasını bilmeyenler öğrensin, bilenler anlamaya çalışsın ve hep birlikte Kur’an-ı Kerim’i en güzel bir şekilde yaşayalım. Müslümanlığı iyi temsil edelim. Kur’an dostu bütün kardeşlerimizin Kur’an’a olan bağlılığını her yerde gösterelim.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı – 22.01.2023

Exit mobile version