Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

Kâinat Kitabında Balın Harflerini Okumak

Prof. Dr. Ömer Akbulut İlkbaharın bütün güzelliklerinin sergilendiği bu günlerde

Prof. Dr. Ömer Akbulut

İlkbaharın bütün güzelliklerinin sergilendiği bu günlerde bazı ailelerde hummalı bir çalışma başladı. Bütün iş kollarının tanımları ve iş bölümü yapıldı. Bir grup evin duvarlarını boyarken diğer taraftakiler düzgün altıgen odaları onarıyor veya yenilerini yapıyor. Piyasa araştırması yapan öncüler malzeme dükkânlarının konum bilgilerini çoktan paylaştı. Tedarikçiler hemen sevkiyata başladı. Ailenin yeni yavruları kundaklarında büyüyor. Gençler bu yavruların besleme görevini üstlenmiş bu işi titizlikle yapıyorlar. Ailenin kraliçesi yeni yavrular için tüm gayretiyle yumurtlama faaliyetinde. Çöpçüler, bekçiler, ameleler, ustalar, aşçılar, sakalar, garsonlar herkes iş başı yaptı. Azami iş disiplini içinde onların hedefleri; beslenmek, çoğalmak ve en önemlisi zor günler ve kış için ambarlara gıda doldurmak. Zira güzel günler ve bahar çabuk geçerdi, yazdan sonra kış tez gelirdi.

Bu aileler arı kolonileri (arı kovanları). Her kovan bir ailedir. Bu ailenin tek bir kraliçesi vardır. Bir kovanda 50, 100 nadiren 1000 civarında erkek arı, 10 -30 bin hatta 100 bin kadar işçi arı (kısır dişi arı) bulunur.

… 

Bir önceki yazımız, bal arıları hakkında idi. Bu yazıda ise arıların kıymetli ürünü bal ele alınacaktır.

Bal hakkında ilk söz Kur’an’ın:

Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet kıvamında bir sıvı çıkar ki onda insanlara şifa vardır” (Nahl. 69).

Yine bal ile ilgili çok sayıda hadisi şerif rivayet edilmiştir. Bu hadislerden bazıları: “Hafızayı kuvvetlendirmek için bal yiyin”, “Bedeni besleyen üç şeyden biri de bal yemektir”, “Balda bereket ve şifa vardır”. “Bal, ölümden başka her derde devadır” hadisi ise balın özelliklerini ve önemini anlatmada başka kelama ihtiyaç bırakmıyor.

Daha önce ifade ettiğimiz gibi; arılar esrarengiz canlılardır. Bal ise arların harika belki de mucizevi ürünüdür. Tarihte iz bırakmış birçok tabiat bilgini, alim, düşünür, hekim bal hakkında övgüyle söz etmiştir. Peki, bu kadar övgüye sahip bal, nasıl hazırlanıyor?

Öncelikle bal üretimini yapan işçi arıların iş bölümü hakkında özet bir bilgi verelim.

İşçi arılar döllü yumurtalardan 21 günlük bir sürede; yumurta, larva ve pupa evrelerinde gelişip, büyüyerek böcek formuna ulaşır. İşçi arılar hayatlarının ilk üç gününde, kovan içi (ev arısı) arılar tarafından beslenir. Sonra önce kendilerini sonra yavru gözlerini temizlerler. Ardından kuluçka sahasında yumurta bırakılacak peteklerde gerekli sıcaklığın oluşmasını sağlarlar. Sonra iş değişimi yaparlar. Üç-altı günlük yaşta petek gözlerinden aldıkları çiçek tozu (polen) ve bal ile hazırladıkları karışımla yaşlı larvaları beslerler.

Bu işçi arılar 5-15 günlük yaşta yine iş değişimi yaparlar. Bu kez arı sütü salgılayarak genç larvaları ve ana arıyı beslerler. Ardından yavaş yavaş kovan önünde uyum uçuşu yapmaya başlarlar.

İş değişimi gün be gün devam eder. Bu işçi arılar 12-18 günlük yaşa ulaşınca, balmumu salgılar ve kovan temizliğini yaparlar. 18-20 günlük yaşta ise kovanın uçuş deliği önünde ve uçuş tahtası üzerinde bekçilik görevini üstlenirler. Yirminci günden sonra çok önemli bir iş değişikliği yaparak, tarlacı arı olarak kovan dışında çalışmaya başlarlar ve kovana nektar, polen, propolis, su vs. taşırlar.

Unutmadan not edelim, kraliçe arı larva dönemi dahil tüm ömürleri boyunca 5-15 günlük işçi arılar tarafından arı sütü ile beslenir. Erkek arılar kraliçeyi dölleme haricinde hiçbir iş yapmazlar. Bu işin süreside 5-10 gündür. Diğer zamanlarda sadece tüketicidirler. İşçi arılar ise ihtiyaç halinde yaşlarına uymayan işleri bile yapabilirler. Yani tarlacı arılar tekrar kovan içinde görev üstlenebilir, mesela tekrar arı sütü salgılayabilirler.

Arı ailesi mükemmel bir haberleşme sistemi kullanır. Keşfe çıkan arılar nektar, polen vb. kaynağının yerini bulunca kovana döndüklerinde arı dansı denen özel hareketlerle kaynağın yerini diğer arılara bildirirler. Bu sinyali alan tarlacı arılar ilgili kaynağa kanat açarlar.

Arıların arka bacaklarında polen sepetleri vardır. Tarlacı arılar ağızlarındaki organlar ve diğer bacakları yardımıyla çiçek polenini, polen sepetlerinde biriktirip kovana taşırlar. Bir arı bir seferde 12-30 miligram polen taşıyabilir ve günde ortalama 5-10 polen seferi yapabilir.

Arılarda iki mide vardır. Bunlardan biri bal midesi, diğeri gerçek midedir. Gerçek mide, arının sindirim sisteminin bir parçasıdır. Bal midesi ise nektarın depolandığı, enzimlerle karıştırılarak nektarın bala dönüştürülme sürecinin ilk aşamasının gerçekleştiği organdır.

Arılar nektarı hortumları ile çiçeklerden emer ve kursaklarında (bal midesi) depolarlar. Arı bir seferde 70-90 miligram, (kendi vücut ağırlığının yüzde 70-80’i) kadar nektar depolayabilir. Arı bu miktarda nektarı depolayabilmek için 50 ile100 çiçeği ziyaret eder. Bu nektarın hepsini kovana taşıyamaz. Yaklaşık yarısını kendi ihtiyacını karşılamak için kullanır. Bu nedenle bir seferde ancak 35-40 miligram nektar getirebilir. Tarlacı bir arı günde 8-10 saat çalışarak 10-20 nektar seferi yapar.

Kovana gelen tarlacı arı midesindeki bu kısmen parçalanmış nektarı doğrudan daha genç bir ev arısının ağzına adeta kusar. Ev arısı da bu karışımı bal midesine yutarak, kendi enzimleri şekerleri daha da parçalar. Ev arıları bu karışımın su oranını yaklaşık yüzde yirmiye düşene kadar nektarı bireyden bireye aktarırlar. Karışımın su oranı istenen düzeye geldiğinde son ev arısı bu karışımı bal midesinden temizlenmiş petek hücresine boşaltır. Bal henüz istenen kıvanma gelmemiştir. Bu aşamada yelpazeci arılar işe koyulur. Bu arılar petek gözlerine depolanmış karışımdaki kalan suyu kanatlarını saniyede 200-300 kez çırparak uzaklaştırırlar. Su buharlaştıkça bu karışım bal olarak bilinen bir maddeye dönüşür. Sıra peteğin ağzının kapatılarak son ambalajlanmaya gelmiştir.

Ev arılarının karınlarındaki bezler tarafından balmumu üretilir. Bu bal mumu petek yapımı, petek onarımı gibi işlerde kullanılır. Bu aşamada ise balmumu ile petek gözlerinin kapatılmasında kullanılır. Artık bal hazırlanmış ve depolanmıştır.

Balın kimyasal, fiziksel özellikleri faydaları, beslenme ve sağlık açısından önemi her biri ayrı ayrı bir kitap bölümü olacak kadar geniştir.  Bu bağlamda çok detaylara girmeden balın bazı önemli özelliklerine değinelim.

Yüzde 15-20 oranında su ihtiva eden bal, yüksek oranda (yüzde 30-45) fruktoz (meyve şekeri), buna yakın oranda glikoz, yüzde 1-5 sakaroz (çay şekeri) ihtiva eder. Ayrıca balda eser miktarda 19-20 çeşit doğal şeker türevleri de bulunmaktadır. İlaveten balda yine eser miktarda protein ve amino asitler (binde 2), vitaminler, mineraller, protein kökenli enzimler ve bulunmaktadır. Bal asidik karakterdedir. Yine bal ihtiva ettiği fenolik bileşikler, antioksidan bileşikler, enzimatik bileşikler nedeniyle antimikrobiyal, antibakteriyel ve antibiyotik etkilere sahiptir.

Arıların bir diğer mucizevi ürünü arı sütüdür. Arı sütü hakkında bazı özet bilgilere arılarla ilgili yazdığımız önceki makalede yer vermiştik.

Bir diğer kıymetli arı ürünü polendir. Arı poleni, bal arılarının çiçek polenlerini doğrudan kovana taşıyarak depoladıkları bir üründür. Arılar poleni kendi beslenme ihtiyaçlarını karşılamada kullanır. Bu üründe beslenme bakımından zengin besin maddeleri ihtiva etmektedir. Polen ürünü önemli oranda protein, karbonhidrat, yağ ve life ilaveten zengin mineral ve vitamin içeriğine sahiptir. Bu doğal ürün sahip olduğu yüksek besleyicilik özelliğiyle sıkça tercih edilen gıdalar arasında yer alır.

Arılar bir kilogram bal yapabilmek için ortalama 96 bin kilometre yol giderler. Bu mesafe yaklaşık dünya çevresinin 2.5 katıdır. Yine bir arı hayatı boyunca ancak bir çay kaşığının 12’de 1’i kadar bal üretebiliyor. Bir kilo bal için tarlacı bal arılarının 4 milyon çiçeği gezmesi gerekiyor. İşçi arıların ömrü bal yapımı döneminde 28-35 gün arasında. Yani arılar zor günler ve kış için ürettikleri balı tüketemeden ömürleri bitiyor.

Kâinat kitabının arı sayfasında balın harflerinden birini okumaya çalıştık. Kamu yönetiminin temel prensipleri; iş tanımı, iş bölümü ve iş disiplini olarak ifade ediliyor.  Arıları bu mucizevi iş prensiplerine ve fedakârca üretime sevk eden hikmeti bilmek gerekmez mi?  İlahi kelam Kur’an’ı Kerimde bu husus ne kadar da açık zikrediliyor:

“Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut!’ Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki, onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır.” (Nahl, 16/68, 69)

Bu bağlamda yazımızı bir şiirle sonlandıralım:

“Dil ne bilir şekeri, şerbeti
Aldığın lezzeti baldan mı sandın
Ne arı ne de ağaç verir nimeti
Elmayı, narı daldan mı sandın. ( İ . Sayar)”

Sağlıkla kalın. Muhabbetle.

12 Mayıs 2025. Prof. Dr. Ömer AKBULUT

Kaynaklar

Bengü, A. Ş., (2022). Balın Kimyası, Özellikleri ve Sağlığımız, Derleme Makalesi. BÜSAD,  2(2): 93 – 98

Duman, M., (2012). Bal Arısı (Apis mellifera L.) Yetiştiriciliği. TAGEM Yayın No: AAEM/45.

Hadley, D., (2025). “Arılar Çiçek Nektarını Nasıl Bala Dönüştürürler.” ThoughtCo, 15 Nisan 2025, thoughtco.com/how do bees make honey.

https://isparta.tarimorman.gov.tr/Belgeler/Faydalı Bilgiler/Hayvansal. Erişim 12 Mayıs 2025

https://www.organicgroup.eu/?471/detay/bal-arisinin-gelisme-donemleri.Erişim 10 Mayıs 2025.

MAKALE KAYNAĞI: https://www.maarifinsesi.com

KAYNAK LİNK: https://www.maarifinsesi.com/kainat-kitabinda-bali-harflerini-okumak/